Türk sinemasına canlılık getirmek için yapılan ve isimlerini duyduğumuz an güldüğümüz efsane erotik komedileri hepimiz biliriz. Bugün çekilseler ne olurdu, nasıl tepki alırdı bilemeyiz tabi ama şu an için bile bu filmleri çekmek cesaret ister. Peki bu filmlerin isimlerini hiç gerçek anlamıyla düşündünüz mü?
İki arkadaş kafede oturmaktadır. İçlerinden birisi 'Abi bir site buldum. Ürünler Çin'den 2 dolara falan geliyor. Buradaki fiyatın neredeyse üçte biri. Verelim bir sürü sipariş. Beş katı fiyatına satalım bunları Türkiye'de. Köşeyi döneriz' der ve olaylar gelişir.
Ali işten çıkıp yorgun bir şekilde eve gelmiştir. Eşi Melahat ona yine güzel yemekler hazırlamıştır. Ali 'Yemek öncesi bir duş mu alsam acaba, ter kokuyor muyum Melahat beni bir koklasana' der ve olaylar gelişir.
Perihan kelimelik oyununa bağımlı olmuştur. Çılgınlar gibi hiç durmadan kelimelik oynayıp, yemek bile yemiyordur. Birgün yine kelimelik oynarken, aman tanrım o da ne şarjı yalnızca %1 kalmıştır. Korkmuş ve telaşlı bir sesle Yalçın'a seslenir: 'Yalçın şarjım bitiyor, tak şu fişi de rakibimin işini bitireyim.'
Canan ve Necla, pilavın yanına ne yapacaklarına karar veremezler. Canan cacık yapalım derken, Necla turşunun daha iyi bir fikir olduğu konusunda ısrar eder. Cacık mı turşu mu, cacık mı turşu mu derken kavga etmeye başlarlar ve Aydemir'e sorup, o ne derse onu yapmaya karar verirler.
Melek, hayatının en önemli iş görüşmesine gitmektedir. Acele acele taksi bulmaya çalışırken, yoldan geçen bir araba, ayaklarına çamurlu su sıçratır. Ayakkabıları mahvolan Melek, kara kara ne yapacağını düşünürken, boyacı Hadi imdadına yetişir ve Melek'in ayakkabılarını boyar. Melek sevinçli bir şekilde 'Fırçana bayıldım boyacı!' diye bağırır ve iş görüşmesinde de işi kapar.
Çarli'nin meleklerinden sonra aynı başarıyı bir türlü gösteremeyen Çarli, işsiz kalmıştır. Vefasız çıkan sinema dünyası yüzünden parklarda yatıp, çöplerden topladığı yemeklerle geçinmektedir. O sırada çöpte bulduğu bir keleği görünce, aklına pazarda kelek satmak gelir ve pazarcılığa başlar.
Huzur apartmanının yöneticisi olan emekli albay Yalçın, bahçedeki güllerin sürekli koparılmasından bıkmıştır. Defalarca apartman sakinlerini uyarsa da kimse onu dikkate almamıştır. Bu durumdan bıkan Yalçın, güllerin yanına, 'kokla ama koparma' yazan notlar asmıştır ve o günden sonra kimse gülleri koparmamıştır.
Gaziantepli bir amca anahtarları koltuğun altına koymuştur ve bunu Erkan'a haber vermesi gerekmektedir. Bu yüzden sesli mesaj servisini arar ve olaylar gelişir. 'Erkan enaktarlar goltuğun altında galık beni ara. Enaktarlar diyorum goltuğun altında galık. Yav bacım ben sana enaktarın neyini kodlayım'
Siz böyle seksi bastırdıkca kötü bir şey ve tecavüz gibi görmeye devam ettikce asıl o tecavüzcü dediğiniz zihniyet daha çok çoğalır. Ya neyse ben gerçekten bazı yorumları okurken midem bulanıyor siz nasıl yaşarken tiksinmiyosunuz kendinizden. Akıl fukaraları. Anneniz babanız keşke o kötülediğiniz şeyi yapmasaydı. Bu bir sanattır bana göre,bakış açısı denen bir şey var. Hatta gerçekci olması seksin filmlerde olması bana göre filmi daha kaliteli yapabilir. Senaryoya bağlı tabi ki. Bakın ben bunu ahlaksızlık olarak görmem. Sizin gibi sapıklar görebilir.
editörün bayan olması midemin iki kat bulanmasına sebep oldu
Burada pislik dersin ağzından a*** koyiim lafını eksik etmezsin. Ayrıca Onedio'ya girme kardeşim elinden çekip getiren mi var buraya.