Hem de bu süreç 10 yıl sürmüş!
Kaynak: 196Sekiz
Hem de bu süreç 10 yıl sürmüş!
Kaynak: 196Sekiz
Ancak bu filmin izine hiçbir şekilde rastlanmamış daha sonra. Ne arşivlerde, ne kayıtlarda...
Filmde Fransız bir kadın Türk sevgilisini Türkiye'de bir otel odasında aldatıyor. Bu film Türkiye'de sansüre uğrayan ilk film bu arada. Nedeni de o dönem Türkiye'de bulunan işgal kuvvetlerini küçük gösterdiği gerekçesi...
Filmin senaristinin Nazım Hikmet olduğunu da belirtelim bu arada. Cahide Sonku'nun da bu filmin ardından yıldızı parlamış diyebiliriz.
Bu yüzden Türkiye'de sansüre uğrayıp Amerika'ya götürülmüş film. Orada Hülya Koçyiğit'e çok benzeyen bir kadın bulunup sevişme sahneleri çekilmiş ve filme eklenmiş. Bu da Hülya Koçyiğit'in porno filmi olduğu iddialarının ortaya çıkmasına sebep olmuş haliyle.
Hatta Behçet Nacar bu filmin ardından 70'lerde peşpeşe Behçet serisi çekmiş. Ustura Behçet, Behçet Cezayir'de, Bastır Behçet Bastır, Zımbala Behçet, Fırtına Behçet, Komando Behçet, Sev Beni Behçet, Namın Yürüsün Behçet, Helal Sana Behçet bu filmlerden bazıları.
Ah Deme Oh De, Yakalarsam Severim, Muz Sever misiniz?, Acı Severim Tatlı Döverim, Ayıkla Beni Hüsnü dönemin film isimlerinden bazıları.
Afişlerde siyah bantlı görünse de filmde her şey tamamen açık oluyormuş.
Hatta bu durum sinemada şöyle bir etki yaratmış; çirkin erkeklerin de güzel kadınlarla birlikte olabileceği gerçeği seyirciye yansımış.
1971 muhtırası ile başlayan bu dönem, 1980 darbesiyle böylece son bulmuş.
Kimse kusura bakmasın ama tam bir "yüz karası" dönemi, bunu söylememin sebebi, erotik sinema ve pornografi değil, kimseyi leylek getirmiyor elbette, sex var olan bir oldu. Beni rahatsız eden kadın bedeninin ve şahsiyetinin metalaştırılmış bir dönem olması, erotizmin sadece erkek zevkleri üzerinden yaşanması, bir norm haline getirilmesi.
Bu filmler de oynayan kadınlar şayet yaşıyorlarsa hiç pişmanlık duyuyorlar mı merak ediyorum
Dışarıda tank görüyorum Faruk, hayırdır bi kutlama mı var :))