Fenerbahçe ile oynadığı Ziraat Türkiye Kupası maçına '500T' hat numaralı belediye otobüsüyle giden Tuzlaspor'un eylemi, Avrupa futbolundaki benzer protestoları akıllara getirdi.
Fenerbahçe ile oynadığı Ziraat Türkiye Kupası maçına '500T' hat numaralı belediye otobüsüyle giden Tuzlaspor'un eylemi, Avrupa futbolundaki benzer protestoları akıllara getirdi.
Alt liglerde yer alan ve maddi sıkıntılar yaşayan kulüplere dikkat çekmek için Fenerbahçe ile oynadığı Ziraat Türkiye Kupası maçına '500T' hat numaralı belediye otobüsüyle giden Tuzlaspor'un eylemi, Avrupa futbolundaki benzer protestoları akıllara getirdi.
İtalya, İspanya, İngiltere gibi Avrupa futbolunun önde gelen ligleri ve kulüplerinde de maddi zorluklar nedeniyle benzer protestolara başvuruldu.
İspanya'nın köklü kulüplerinden Racing Santander'de 6 ay boyunca maaşlarını alamayan futbolcular ve teknik heyet, taleplerine karşılık verilmemesi üzerine geçen yıl İspanya Kral Kupası Real Sociedad ile eşleştikleri çeyrek final karşılaşmasında ilginç bir eyleme imza atmıştı.
Kulübün o dönemki başkanı Angel Lavin'in maaşlarını vermediği gerekçesiyle istifa çağrısı yapan Racing Santanderli futbolcular, istekleri gerçekleşmeyince maça çıkmama kararı aldı.
Real Sociedad ile deplasmanda 3-1 kaybettikleri ilk maçın rövanşı için sahaya çıkan Racing Santanderlı futbolcular, mücadelenin başlama düdüğü ile orta yuvarlakta omuz omuza verdi ve hareket etmedi. Bunun üzerine Sociedadlı oyuncular bir süre aralarında paslaştı ve rakipten tepki alamayınca topu taca attı. Maçın hakemi de Racing Santander'in kaptanı ile konuşarak mücadeleyi tatil etti.
Ülke futbolunda geniş yankı uyandıran olayın ardından İspanya Futbol Federasyonu, Racing Santander'e bir yıl kupadan men ve 3 bin 6 avro para cezası verirken, Real Sociedad karşısında da hükmen mağlup ilan etti.
İtalyan futbolunun 1990'lı yıllardaki başarılı temsilcileri arasında yer alan ve o dönem müzesine bir Kupa Galipleri Kupası, 2 UEFA Kupası, bir Süper Kupa, 3 İtalya Kupası ve bir İtalya Süper Kupası götüren Parma'nın son yıllarda içine girdiği borç krizi kulübü iflasa sürükledi.
Serie A'yı 2013-14 sezonunda 6'ncı sırada bitirerek UEFA Avrupa Ligi'ne kalmasına rağmen vergi ve futbolcularına maaşlarını ödeyemediği gerekçesiyle Avrupa arenasından men cezası alan Parma'nın ekonomik yapısı, sonraki sezon daha da kötüleşti.
Geçen sene Serie A'nın dibine demir atan kulüp, oyuncu ve teknik kadronun maaşları ödenmediği gerekçesiyle İtalya Futbol Federasyonu talimatları gereğince puan silme cezaları aldı.
Ekonomik yönden çok zor durumda kalan Parmalı futbolcuların önemli bir kısmına sezon boyunca maaşları ödenemedi. Lig maçlarının ardından soyunma odalarında formalarını yıkamak ve takım otobüsünü sürmek zorunda kalan futbolcular, yaşananları protesto ederek bazı lig maçlarına çıkmadı.
İtalya Birinci Futbol Ligi Kulüpler Birliği'nden sezonu tamamlayabilmesi için yapılan maddi yardımlara ve sahibinin el değiştirmesine rağmen toplam borcu 218 milyon avroyu bulan Parma'da yönetim, geçen yıl mart ayında iflasını açıkladı ve kulüp amatör lig seviyesindeki Serie D'ye düşürüldü.
Kulübün o dönemki başkanı Angel Lavin'in maaşlarını vermediği gerekçesiyle istifa çağrısı yapan Racing Santanderli futbolcular, istekleri gerçekleşmeyince maça çıkmama kararı aldı.
Real Sociedad ile deplasmanda 3-1 kaybettikleri ilk maçın rövanşı için sahaya çıkan Racing Santanderlı futbolcular, mücadelenin başlama düdüğü ile orta yuvarlakta omuz omuza verdi ve hareket etmedi. Bunun üzerine Sociedadlı oyuncular bir süre aralarında paslaştı ve rakipten tepki alamayınca topu taca attı. Maçın hakemi de Racing Santander'in kaptanı ile konuşarak mücadeleyi tatil etti.
Ülke futbolunda geniş yankı uyandıran olayın ardından İspanya Futbol Federasyonu, Racing Santander'e bir yıl kupadan men ve 3 bin 6 avro para cezası verirken, Real Sociedad karşısında da hükmen mağlup ilan etti.
Yeşil sahalarda kulüplerin ekonomik yönden zor durumda olmasının yanı sıra farklı gerekçelerle de futbolcuların adı bazı protestolara karıştı.
La Liga'da geçtiğimiz sezonun 35. haftasında Barcelona'nın deplasmanda Villarreal'i 3-2 yendiği maçta Barcelonalı futbolcu Dani Alves'in, kendisine yapılan ırkçı harekete verdiği tepki, uzun dönem futbol kamuoyunda gündemde yer almıştı.
Maç esnasında tribünlerden atılan muzu yerden alıp yiyerek tepki gösteren Alves'e uluslararası kamuoyu ve diğer liglerde oynayan futbolculardan büyük destek geldi. Aralarında Barcelonalı Neymar, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, eski yıldız futbolcu Roberto Carlos, 8 yıl futboldan men cezası alan FIFA Başkanı Sepp Blatter, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İtalyan teknik adam Cesare Prandelli, Fenerbahçe'nin eski yıldızı Alex de Souza, Manchester Cityli golcü Sergio Agüero, Chelsea'nin Brezilyalı yıldızları Oscar ve Willian'ın da bulunduğu birçok ünlü isim, Alves'in maçtaki söz konusu tepkisine destek vererek sosyal medya sitelerinden muz yedikleri fotoğrafları paylaştı.
Almanya'nın 4. Lig'inde mücadele eden Magdeburg takımının taraftarları, 2012 yılında esprili bir protestoya imza atmıştı. Takımlarının 25 maçta sadece 16 gol atması ve son 5 karşılaşmada ise gol sevinci yaşayamaması üzerine sabrı taşan taraftarlar, tepkisini Berliner Ak takımına karşı oynadıkları maçta esprili bir dille gösterdi.
Magdeburg taraftarları, maç boyunca kaleye doğru açtıkları oklu pankartlarla futbolcularına rakip kaleyi gösterdi ve yeşil sahaların unutulamayan eylemlerinden birini gerçekleştirdi.
Malili eski yıldız futbolcu Frederic Kanoute de formasıyla yaptığı protestoyla futbolseverlerin aklında yer etti. İspanya'da Sevilla for giydiği dönemde 2009 İspanya Kral Kupası maçında Deportivo La Coruna filelerini havalandıran Kanoute, formasını çıkararak üzerinde 'Filistin' yazılı siyah tişörtü tribünlere göstermiş ve sarı kart görmüştü.
Malili golcü, İsrail ordusunun o dönem Gazze Şeridi'ne yaptığı işgali bu yolla protesto ederken, politik mesaj verdiği gerekçesiyle İspanya Futbol Federasyonu tarafından 4 bin dolarlık para cezasına çarptırılmıştı.
AA