Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk, uzun zamandır yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen Mahmut Yıldırım’ın gazetenin santralinden kendisini aradığını yazdı.
Konuştuğu kişinin gerçekten “Yeşil” olup olmadığını bilmediğini söyleyen Öztürk’ün yazısından öne çıkan şöyle:
'9 Aralık 2025 tarihinde saat 13.30 civarında gazetemizin santralinden beni arayan kişiyle, uygun olmadığım için konuşamamıştım. Yarım saat sonra yeniden aradı. ‘Ben Yeşil’ dedi.
Tabii ki bu kod isimle bilinen ‘Yeşil’, Bingöl'ün Solhan ilçesi nüfusuna kayıtlı, Güneydoğu'da her olayın içinde olduğu yazılan, söylenen Mahmut Yıldırım'dı.
Ama gerçekten arayan Mahmut Yıldırım mı, yoksa onun adını kullanan başkası mıydı bilemem.
Ben onun gerçekten ‘Yeşil’ olduğunu anlamak için geçmişte yazdığım bazı haberlerle ilgili sorular yönelttim.
1953 doğumlu olduğunu, karaciğer nakli yapıldığını, sağlık durumunun iyi olmadığını anlattı. Karaciğer naklinin farklı bir isimle yapıldığını, bu konuda kendisine yardımcı olan ünlü bir ismin adını verdi.
Uzun bir süre Azerbaycan'da kaldığını, şimdi Türkiye sınırına yakın olan Suriye'de güvendiği bir ülkücü dostunun yanında kaldığını kaydetti.”
diyemedin mi sen yeşilsen ben de morum diye 🤣
Muş’ta kahvehane dedikoduları :) abi yaşıyor bak bizim köyde gördük geçen bize baktı pis pis çekti gitti…Tamam abicim çay gönder hele bize..:)) Yıllardır o bölgelerde belki halen günümüzde anlatır yöre halkı konuşur böyle muhabbetler..Hadi yaşadığını duyurmak istedi diyelim konumu ile ilgili bir bilgiyi neden paylaşsın ? Yaşadığını duyurmanın başka gizli ve daha güvenli yolları varken neden telefon kullansın ? Tekrar aradığında konumunu söyledi deme inandırıcılık artar