Türkiye'nin Otomobili Fabrikası'nın temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Fabrikayı 18 ayda tamamlamayı ve aracımızı 2022 yılının son çeyreğinde banttan indirmeyi planlıyoruz' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında 'Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirdi.' ifadelerini de kullandı.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG), Bursa’da otomobil üretimi yapacağı “TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri”nin temel atma töreni yapıldı.
Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aralık 2019’da yerli otomobillerin tanıtımının yapıldığını hatırlattı.
Erdoğan, “Türkiye’nin otomobili sadece ülkemizde değil dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Bilhassa milletimiz on yıllardır hasretini çektiği bu projeye büyük ilgi ve teveccüh gösterdi.Ancak meyve veren ağaç taşlanırmış. 60 yıl sonra bile olsa Türkiye’nin böyle bir hamleye girişmesi, insanımız için nasıl umut olmuşsa içimizdeki bazı çevrelerin de adeta kabusu haline geldi. Hayatlarında ülke ve millet hayrına bir tek çivi dahi çakmamış olanlar koro halinde iftira yarışına koyuldular. 83 milyonun sevincine ortak olmak yerine menüsünden başlatma tuşuna kadar komik gerekçelerle projede açık aramaya çıktılar” dedi.
“Otomobilin kaputu da, farı da varmış manşetleriyle aslında kendi seviyelerini, cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Tüm çabalarına hamdolsun projede hiçbir kusur bulamadılar” diyen Erdoğan “Dalga geçmek niyetiyle attıkları manşetlerin hepsi atanların eline yüzüne bulaştı” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
'Temelini attığımız Türkiye’nin otomobili fabrikası ise yatırım zincirimizin altın halkasıdır. Bugün burada sadece yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil salgına rağmen devasa bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Burası insanların zihnindeki fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde farklı tesislerin olduğu devasa bir üretim kompleksidir. Otomobillerin arge ve tasarımı burada yapılacak ve yine seri üretime burada geçilecek. Test ve müşteri deneyim parkıyla fabrikamız doğrudan vatandaşımıza hizmet verecek.'
'Çevre hassasiyetimiz üst seviyede'
'Tüm bunları yaparken de çevre hassasiyetimizi en üst düzeyde tutuyoruz. Üretim ve fabrikanın inşasında kullanacağımız çevre dostu teknolojilerle bu alanda çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, güçlü, yenilikçi ülkemizin sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara ilham aşılayacağına inanıyorum.'
'Unutmayalım başarıya giden yol çoğu zaman engellerle, mayınlarla, sabotajlarla hatta ihanetlerle doludur. Türkiye’nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşanmıştır. Ülkemizin özellikle ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış politika ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük tüm hamleleri gizli bir elin müdahalesiyle hep engellenmiştir. Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası, Nuri Killigil’in modern silah ve cephane fabrikası, merhum Erbakan hocamızın gümüş motor projesi birileri tarafından hep engellenmiştir. Devrim otomobili girişimi de son derece basit sebeplerle rafa kaldırılmıştır. Rahmetli Erbakan hocamızın ifadesiyle Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirmişti.'
'Dönemin CHP zihniyeti yerli otomobili küçümsedi'
“Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız” diyen korku lobisi Türkiye’yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir. Bilhassa Devrim otomobilin hepimizin bildiği hazin hikayesi, mali ve yerli üretim hamlemizin serencamını bizlere tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Daha düşünce aşamasında engellenmeye çalışan bu projenin her safhası ayrı bir utanç ve ibret kaynağıdır. O dönemin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda yerli otomobil fabrikası konusu boş lakırtıdır, böyle diyorlar. Daha kablo üretemiyoruz, memleketimizde bir otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz diyen CHP’li yazarları görürsünüz. Bunlar gibi daha birçok yazı, makale, manşet utanç vesikası olarak arşivlerimizde halen durmaktadır.'
'Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yola biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 senede neleri başardıysak, sabotajlara, engelleme girişimlerine, tehditlere rağmen başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tüfeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Sadece vesayet odakları, bürokratik oligarşi ve idarei maslahatçı zihniyetle değil istemezükçü lobiyle de mücadele ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan millet aşıklarının projelerini sabote edenler bizim çalışmamıza da mani olmaya çalıştılar.'
'Faşist zihniyetiyle çarpıştık'
'İnsanımıza tepeden bakan, ona makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek hakir gören faşist anlayışla çarpışarak bugünlere geldik. Son 18 yılda tabiri caizse hem şeytan taşladık, hem de tavaf yaptık. Ne dedik? 5 tane yiğit adam. Sonunda bu oldu mu, oldu. Şimdi biz 5 tane yiğit adamla yola çıktık. Öyle veya böyle bu işi bitireceğiz, ölmek var dönmek yok. Herhangi bir aksilik şu bu oldu, elhamdülillah devletimizin hazinesi, maliyesi bu işi bitirmeye yeter. Ve bunu böyle bitirin.'
'27 Aralık’ta kamuoyunu beğenisine sunduğumuz araçlar, milletimizden de çok takdir topladı. Salgın döneminde bir yandan fabrika inşaata başlamak için tüm süreçleri tamamlarken diğer yandan da 78’i Türkiye’de yerleşik firmalardan oluşan tedarikçi seçimlerinin yüzde 92’ünü tamamladık. Çin’de dış tasarım, Avrupa Birliği ülkelerinde ise iç ve dış tasarımımızın tescil işlemleri bitti. Rusya, Güney Kore, Japonya ve Amerika’daki tasarım tescil süreçleri devam ediyor. Bugün bismillah diyerek inşaata inşallah birlikte başlıyoruz. Burası Bursa, çok önemli bir yer. Sadece yeşil Bursa değil, payitaht Bursa. Fabrikayı 18 ayda tamamlamayı ve aracımızı 2022 yılının son çeyreğinde banttan indirmeyi planlıyoruz.'
'Gerekli lityum kaynaklarımız var'
'Bu tedarikçilerinin arasına daha evvel hiçbir büyük üretici için çalışmamış filiz girişimler şimdiden katıldı. Kendini TOGG’la ispat edecek bu şirketler, küresel tedarikçi olma potansiyeline sahip. Türkiye’nin otomobilinin alemeti farikası elektrikli olmasıdır. Lityum elektrikli otomobilin bataryaların hızlı şarj ve ömürlerinin özellikle uzamasını sağlanılacak. Türkiye’nin Eti Maden eliyle batarya için gereken lityumun tamamını üretebilecek potansiyeli de var.'
'Özel sektörün koordinasyonunu sağlama görevini TOBB’a vermiştik. Bu kurumumuzun öncülüğünde bir araya gelen babayiğitler hamdolsun işi bu noktaya kadar getirdiler. Kendilerini bir kez daha tebrik ediyor, gerisini de aynı azim ve kararlılıkla işi yürüteceğine inanıyorum. Tek sermayesi bu millete karamsarlık aşılamak olan şeamet tellallarına lütfen kulak asmayın. Siyaset kürsüsünü iftira kürsüsüne çevirenlerin, bu ülkeye dair hiçbir hayali, hedefi olmayanları asla dikkate almayın. Unutmayın ki inanmak başarmanın yarısıdır. Bu millet mazisi mücadele ve zaferlerle dolu necip millettir. Devrim otomobilini müzeye mahkum edenler, Devrim otomobilinin yollarımızda kullanılmasına mani olamayacaktır.'
O tarihten önce seni "TAHTAN" indirmesinler..... ....... 🤪🤪🤪 🤡🤡🤡 😡😡😡 🐧🐧🐧
Temeli atılıp sonra öylece bırakılan baraj gibi olmasın o arabanın %80 pili pil olmadan bir halta yaramaz zaten yerli üretimmiş yurt dışından gelen arabadan öyle bir vergi alıyorlar ki araba üretmek enayilik salaklık arabayı üretenden 5,6 misli fazla kazanıyor yapılmayacağına o kadar eminim ki koyunlara yol yaptı dışında savunacakları bir saçmalık verme peşinde
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sıcak para lazım, yani döviz. Bunu 18 ayda kurulacak ve satıp satmayacağı, iç piyasada satsa bile dışa ihraç edip etmeyeceğiniz belli olmayan bir şeyde denemek riskli. Kötü demiyorum ama riskli. Hemde çok. Çünkü otomotiv sektörünün zaten devleşmiş, kemik markaları var. Bunları kullanan insanların algılarını kırıp kendi markanıza yönlendirmek zor. Devlet 22 milyar tl harcayıp bu riske gireceğine, 18 ay bekleyeceğine, o yapacakları araçların yazılımlarını hatta elektronik her türlü cihazın yazılımını yapıp, geliştirecek bir proje üzerinde çalışsaydı şu anda ülkeye getirisi yatırımının 5 katıydı. Hemde çok kısa bir sürede. O zaman ne olurdu? 3 tane gencin kurduğu ve şu anda piyasa değeri 50 milyar doları aşmış bir Whatsapp'ınız olurdu. Neyse anlatmaya gerek yok, anlayan anladı.