Yerin Metrelerce Altında Yaşadığı Uzun Süreçte Denetimleriyle Şaşırtan Michel Siffre'in Hikayesini Anlatıyoruz

Temmuz 1962'de Michel Siffre Fransız Alpleri'nde bulunan Scarasson uçurumuna indi. Yerin 130 metre altında bir buzulun yakınına kamp kurdu. Tek ışık kaynağı olarak bir meşale ile ve zamanın geçişine dair tüm hatırlatmalardan yoksun olarak, 63 gün boyunca yeraltında tek başına yaşadı. Biz de bu yazımızda Siffre'nin bu ilginç deneyinden bahsediyoruz.

Gözlerini güneşten korumak için gözlük takarak yeryüzüne çıktığında, dünya basını sabırsızlıkla onu bekliyordu.

Siffre bir jeologdu, ve başlangıçta buzulları incelemek için bu keşif gezisini düzenlemişti. Ancak biz bugün onu, zaman ve insan vücudu arasında ilişkiler üzerinde yaptığı deneyler ve araştırmalar sayesinde tanıyoruz. Siffre, vücudumuzun kendi saatine sahip olabileceğini gösteren ilk kişiydi. O zamandan beri, kronobiyoloji son derece önemli bir araştırma alanı haline geldi.

Bilim insanları, insanların biyolojik saatlerinin tam olarak 24 saat olduğuna inanıyorlardı.

Ama Siffre bu tezi çürüttü. Siffre'nin her gün uyanık olduğu süre, altı saatten 40 saate kadar büyük ölçüde değişiyordu, ancak ortalama olarak 24 saat 30 dakikalık bir uyku/uyanıklık döngüsüne yerleşti. Kısa sürede yüzeydeki gün döngüsüyle uyumunu bozdu ve normal olarak, düşünecek pek bir şeyi olmayan kapana kısılmış bir hayvan gibi olma deneyimi onu huzursuz etti.

Bu deneyle durmadı, daha fazla araştırma yapmak istedi.

On yıl sonra, 30'lu yaşlarındayken, Siffre deneyi tekrarladı. Bu sefer yerin 30 metre altında bulunan bir Teksas mağarasında, şimdiye kadar yapılmış en uzun insan izolasyonu deneyini gerçekleştirdi. Aşağıda tam altı ay kalmayı planladığı için yanında 3 bin litre su götürdü. Daha sonra, ilk beş hafta boyunca 26 saatlik saat döngüsünde yaşadığını öğrendi. Kendisine göre 30. gün olan 37. günde, rutinden garip bir kopuş ve kalıplarda bir değişiklik yaşadı, aşırı uzun bir gün yaşadıktan sonra tam 15 saat boyunca uyudu. Bundan sonra günlerin saatleri çılgınca dalgalanmaya başladı; onun için bir gün bazen 26 saat sürdü, bazen 50 saat.

77. güne gelindiğinde ellerini kullanma yetisi azaldı ve sağlıklı bir şekilde düşünememeye başladı.

İki gün sonra yukarıdaki meslektaşlarını arayıp geri dönmek için yalvardı, ama deneyde daha yolun yarısına bile gelinmemişti. İntihar etmeyi düşündü, ancak ailesine yük olup onları üzmek istemediği için bundan vazgeçti. 160. günde mağarada bir fare gördü ve onunla arkadaş olmak için çaresizce onu ele geçirme planları yapmaya başladı. 10 gün sonra bu planı denedi, fakat başarısız olup kazayla fareyi öldürdü. Deney, planlandığı gibi tam altı ay sonra 10 Ağustos'ta sona erdi. Testleri uygulamak için mağaraya inen meslektaşlarıyla birlikte bir ay daha yeraltında kaldı. Sonunda, görme yeteneği zayıfladı ve kalıcı olarak şaşı kaldı.

Şimdi neredeyse 80 yaşında olan Siffre, Nice'de küçük bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.

Dev fosiller de dahil olmak üzere apartmanı o kadar çok hatıra eşyasıyla dolu ki, bir mağarayı andırıyor. Kendisi de yaşına rağmen çok enerji dolu bir insan; evin durumu için ziyaret eden kişilerden özür diliyor ama odada bulunan her şey, kendisinin enerji dolu olmasının hayatı için ne kadar etkili bir özellik olduğunu vurguluyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Amerika Kıtasında Bulunan İzler Tarih Kitaplarını Yeniden Yazdırabilecek Gerçekleri Ortaya Çıkardı!
Rusya Devlet Başkanı Putin’in ‘Gerçek Bir Ülke’ Olmadığını İddia Ettiği Ukrayna’nın Yakın Tarihi
Evcil Hayvanlarını Sahiplenen veya Kurtaran ve Dünyayı Biraz Daha İyi Bir Yer Hale Getiren 17 Ünlü İsim

Popüler İçerikler

A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''