Utanma duygusu toplum tarafından anlaşıldığı gibi ahlaki ölçülere göre gerçekleşen bi durum değil. Bütünüyle özgüven eksikliğine dayalı duygusal bir tepki. Eksiklik derken de utanmanın her daim olumsuz bir şey olması sanılmamalı, bazen güzel şeyler de utandırır.
Utanma duygusu, beynin derinliklerinden geldiği için denetimi son derece zor. Utanmayı ne kontrol edebiliyoruz ne durdurabiliyoruz. Aykırı bir duygu olarak varlığını sürdürüyor.
Kronik utangaçlar, normalde utanınca yaşanan yüz kızarması, terleme ve benzeri belirtilerle ortaya çıkmıyor tabii. Bu tip insanlar, izole olmayı seçiyorlar; yeni olay ve insanlara karşı pot kırma tehlikesi yüzünden kaçıp sağlanmayı yeğliyorlar.
Korktuğumuz şeyden çekiniyor, korkuyu baskılıyor ve utangaçlıkla dışa vuruyoruz. Bu korku aslında bencil bir korku çünkü kendimizi zora sokmaktan, komik duruma düşmekten çekiniyoruz. Zora gelince utanıyoruz da denebilir buna.
Psikanalistler, utangaçlık için insana acı veren bir tür narsisizm diyor. Utangaçlar aslında başkalarından korkmaz; başkalarının söyleyeceklerinin özgüvenlerini sarsmalarından korkarlar. 'Gerçekten de öyle mi acaba?' diye kendinizi sorguladığınızı duyduk.
Utanma duygusunda genlerimiz %50 etkili. Utangaç olan ve olmayan insanların beyinsel etkinlikleri belirgin ölçüde birbirinden oldukça farklı. Tabii bu gerçek, utanma duygusunun tedavi edilecek bir hastalık olduğunu da göstermez.
Utangaç bir insan doğal olarak bedeninden de zaman zaman utanabiliyor. Bu his, onları kendilerini daha şişman sanmalarına neden olabiliyor. Bu sebeple yeme bozukluğu yaşayan birçok hasta da var.
Bir insanın utandığında kızarması evrensel değildir. Bunun yerine birçok farklı tepki verebilir. Aslında başta neyden utanacağını bilerek bile o işe girişebilir.
Kalp atışı, sadece korktuğunuzda ya da aşık olduğunuzda değil, utandığınızda da artar. Ter dökmek, kalp ritmini kontrol edememek ve benzeri bütün davranışlar utanmanın da göstergesidir.
Çocukluğumuzdan bize miras kalabileceği gibi, bazen de hayatımızda ilk kez karşılaştığımız durumlar karşısında utanca kapılabiliriz. Bunlar illa ki bizi gerilime sürükleyen, çekindiğimiz şeyler olmak zorunda değil. Bazen karşımızdakinin iltifatını duyduğumuzda da utanabiliriz :)
Cevap: Olabilir. İnsanların, bizim özel alanlarımıza dahil olmasından duyduğumuz gizli bir kaygı sebebiyle de utanabiliriz. Onların hakkımızda daha çok şey bilmesinden hoşnut olmayıp utanma hissiyle dolabiliriz.
Utanmak, hala insanlık tarihinin en bilinmez duygularından biri. Tam olarak çözüleceği güne kadar şimdilik bu bilgilerle yetiniyoruz.
ne yazık ki günümüzde utanmanın ve özgüvenin ters orantılı olduğu düşünülüyor. insanlar özür dilemekten ölesiye korkuyor. utanmak edeptendir ah bunu bir bilseler :(
Günah çukurlarının içine düşmememize yardımcı, ince bir o kadar da sağlam bir perde, utanma duygusu. Allah’ın koyduğu ölçülerle öğrenilip, karaktere bir kez eşleşirse, istense de kolay kolay bir daha insanı terk etmeyecek güzel bir haslet. Hayânın kaynağı iman. Hayâ sahiplerinin ruh sağlıkları yerinde, vicdanları rahat. Hayâ sahibi bir insanda hile, yalan, sahtekârlık, hırsızlık, kin, iftira gibi kötülüklerden iz yok. Öte yandan hayâ perdesini yitirince insan, yaptığının hesabından korkmaz oluyor.