Hep beklenmedik anlarda bizi sıkıntıya sokar bu bağırsak gazı meselesi.
Sesli mi sessiz mi, kokulu mu kokusuz mu acaba demeden önce buyrun birlikte bakalım...
Hep beklenmedik anlarda bizi sıkıntıya sokar bu bağırsak gazı meselesi.
Sesli mi sessiz mi, kokulu mu kokusuz mu acaba demeden önce buyrun birlikte bakalım...
Kokuya esas sebep olan, tükettiğimiz besinler ve bağırsak bakterileri. Bağırsaklarda yaşayan ve kompleks karbonhidratların sindirimine yardımcı olan bakteriler, insanın sindiremediği karbonhidratlar üzerinde tepkimelere sebep olur ve bu tepkimeler sonucunda sülfür gazı açığa çıkar.Kokuyu yapan da sülfür gazıdır.
Bunun dışında, basit şeker içeren besinler, süt ürünleri, karnabahar, lahana, fasulye, yumurta ve et gibi gıdalar da kükürt içeriğinden dolayı bağırsak gazına sebep olur.
Gaz miktarı, gazı dışarı atma kuvveti ve 'sfinkter' denen kaslarının hareketi seste çeşitlilik olmasını sağlıyor. Anüsü sıktığınızda, osuruk sesi daha yüksek çıkıyor hatta.
Ancak gereksiz yere kramp ve ağrıya neden olabilir.
Hidrojen sülfür %1 oranında bulunsa da kokusu oldukça keskindir.
Roma İmparatoru Claudius, 'Tüm Roma vatandaşlarının gerektiğinde gaz çıkarmasına izin verilmesi' gerektiğini ilan etmiş. Hatta Japonya'da eskiden ''osuruk yarışmaları'' bile düzenlenmiş.
Eproktofili olarak bilinen bu durum, gazla dolu olan bağırsağın yüksek derecede cinsel uyarılmaya sebep olmasıyla açıklanıyor.
Araştırmalar, az miktarda hidrojen sülfür koklamanın, mitokondriyal hasarları tersine döndürebildiğini, bunama, kanser ve kalp krizlerinin önlenmesine de yardımcı olduğunu kanıtlıyor.
Ölüm katılığı gerçekleşene kadar da bu durum devam ediyor.
Tasarımlar süzgeç etkisi yaratarak kokunun dışarı çıkmasını engelliyor.
Bu da daha kokulu gaz anlamına geliyor.
Metan gazı, normal sindirim sürecinin bir parçası olarak termitlerde üretilir.
içinde kalıp kanser olacağına, sal gitsin konser olsun demiş eskiler
Tükürüğünü yutma, osuruğunu tutma :)
göt dediğin ötmeli ötmeyen götü dürtmeli :)))