Başımıza gelmesini isteyeceğimiz son şeyler bunlar. Düşman başına.Kapıyı çalarsınız ama ses gelmez, kapı da kilitli değildir. Ve ardından hem tuvaletteki insan hem de sizin için geçen o elim saniyeler...Konuşma aynı seyrinde devam etmektedir çünkü karşınızdaki insan görmemiş gibi yapar, herkes olay yaşanmamış gibi davranmaya çalışır ama o tükürük gerçektir ve düştüğü yerdedir. Bu durumun en fena halleri tükürüğün karşındaki insanın yüzüne gitmesi veya gözlerle takip edilmesidir.Yaz yakşalıyor, bizleri zor durumda bırakacak ter bezlerimizin tam performans çalışacağı sıcak günler geliyor. Her ne kadar insanlık hali de olsa zor durum...Oysa ki ilk tanışmanızda memnun olmuştunuz, nasıl olur da unutursunuz değil mi? Ama insan beyni böyle işte, 5 dakika önce tanıştığın insanın bile adını unutturuyor ve insanı rezil ediyor.Zaten o haldeyken bile insan içinde hafif rahatsız hissediyorken bir de başınıza bu geliyorsa suratınızın anında kızarması kaçınılmaz oluyor.Aldığınız kilolar yüzünden veya ters bi hareketten en olmadık yerden yırtılır, sizi de bunu nasıl saklasam diye düşündürür. Gözükmesin diye iki büklüm olursunuz eve gidene kadar.Kendisini çocuk konusunda tebrik ettikten sonra gerçeği anladığınız zaman başınızdan aşağı kaynar sular dökülür ama artık iş işten geçmiştir. Kırdığınız potun geri dönüşü yoktur. Bununla yaşamayı öğrenmelisiniz.Nasıl olsa burada değil diye arkasından sallarsınız edersiniz, bir de bakmışsınız sözlerin öznesi arkadaş hemen arkanızda sizi dinlemekte. O an oracıkta ölmek istersiniz.Mideniz içki doludur veya bozuktur, tabiatı gereği laf dinlemez; siz sinyali alsanız da lavaboya yetişemezsiniz ve olanlar olur. İnsanların o anki bakışları ok gibi vücunuza saplanır.Çocukken çoğumuzun yaşadığı bu yüz kızartıcı dalgınlık durumu ömrümüz boyunca ututamadığımız anların başında gelir.Alışverişte veya bir yerde otururken boş cüzdanınızla göz göze geldiğiniz o an zamanı durdurmak istersiniz. Yapıcak bişey yoktur, yanınızdaki arkadaşınıza utana sıkıla durumu açıklarsınız.İtersiniz itersiniz zorlarsınız, sonra birisi gelir ve kapıyı çeker... Bir kapı uğruna karizmalar gider.Hele ayağa kalkarak yaptıysanız yavaş yavaş sönen o alkış sesinin altında ezildikçe ezilirsiniz.Kendinize sallandığından eminsinizdir ama gerçek öyle değildir. Bu mini utanç dolu durumu nasıl kurtarsam diye düşünürken siz de başkasına el sallıyormuşsunuz gibi devam ettirilebilirsiniz.Söyledikten sonra 'hadi niye gülmüyorsunuz' tadında bir süre sırıtırsınız fakat o dehşet dolu anlar geçmek bilmez. Biri konuyu değiştirir ama siz rezil olduğunuzla kalırsınız.Bu cisim burnunuzdan çıkmış olabilir, yüzünüzü iyi yıkamadığınız için göz çevrenizde bulunanlardan olabilir, bir şekilde karşınızdakinin uyarısıyla birlikte birazdan yüzünüzü kızartacaktır.Sifon bozuktur vesairedir bir şekilde başa gelmiştir. Allah kahretsindir bu durumu.İnsanın ne yapacağını şaşırdığı anlardandır. Ekrandan gözler kaçırılır, sahne bitsin diye dualar edilir. Uzun süren sahne işkencenin dozunu da logaritmik olarak arttırır.