Yer Bilimci Naci Görür: '500 Bin Kişinin Hayatı Tehlikede'

İstanbul'da 7'nin üzerinde deprem olma ihtimalinin yüzde 64 olduğunu belirten Prof. Dr. Naci Görür, '500 bin insanın hayatı tehlikede' dedi. 

Prof. Dr. Naci Görür, Haber Global ekranlarında yayınlanan Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk oldu. 

1999 depreminden sonra Marmara'nın altındaki kabuğa enerji yüklendiğini ifade eden Görür, 'Bu kabuk bu enerjiyi kaldıramaz. 21 senedir 44 santimlik bir ciddi sorun var. 7 büyüklüğünde bir deprem beklesek buna karşılık gelen bir enerji bir milyon 800 tonu aşkın patlayıcının aynı anda çıkan enerjisine denk' dedi. 

2000 yılında yapılan ve bütün tarihi depremlerin incelendiği bir çalışmadan söz eden Görür, 'Bu çalışmalar sonucu 99'dan sonra İstanbul'da 7'nin üzerinde depremin olma olasılığı yüzde 64'dür' diye belirtti.

"İstanbul'da iki fay hattında deprem bekliyoruz"

Depremi iki fay hattında beklediklerine dikkat çeken Görür, 'Benim kanaatime göre Silivri açıklarından başlayıp Yeşilköy açıklarına uzanan 65 kilometre bir fayın kırılmasını bekliyoruz. Adaların güneyinden geçen bir fay var yaklaşık 45 km uzuluğunda bu da kilitli bir faydır. Bu faylar stres biriktiriyor' açıklamasında bulundu.

İstanbul'da en çok risk nerelerde?

Görür, İstanbul'da zemin açısından en riskli bölgelerin nereler olduğunu şöyle izah etti:

'Fay zonuna olan mesafe itibariyle en tehlikeli olan yerler Avrupa Yakası ve Avrupa Yakasının da Haliç'ten başlayıp Silivri'ye kadar giden sahil ve sahilden ilk 10 kilometre içerisinde olan kuşak.'

Görür bu bölgenin zeminin kayalık olmadığını belirterek, 'Yumuşak, kaygan, bazen sıvılaşma özelliğini gösteren, şiddetli bir sarsıntıda heyelan yapma özelliği gösteren, halkın diliyle 'çürük' zeminler' dedi. Görür, çürük zeminlerin depremin etkisini katbekat artırdığını vurguladı.

"500 bin kişi risk altında"

Görür, İBB'nin hazırladığı İstanbul depremi raporunu eleştirdi. Raporda can kaybının 11 bin olarak öngörüldüğünü aktaran Görür, bu rakamı 'çok iyimser' bulduğunu kaydetti.

İstanbul'da 1.6 milyon bina bulunduğunu hatırlatan Görür, bunun yüzde birinde bile ağır hasar ve can kaybı yaşansa, bunun 16 bin binaya karşılık geldiğini belirtti. Görür, 'Her binayı dört katlı düşünün, 64 bin kat yapar. Her kata iki daire koyun, 128 bin daire yapar. Her daireye dört kişi koyun, sizi 500 bine getirir. Bu 500 bin kişinin hepsi can kaybına uğrar demiyorum ama en ağır can ve mal kaybı yüzde birde olsa 500 bin insandan bahsediyorsun' değerlendirmesinde bulundu.

Popüler İçerikler

Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
20.10.2020

2020 sezon finalini depremle kapatacak galiba.

Aman Allah korusun 😢

20.10.2020

Başımıza gelecek var! Kiracıyım. Güngören'de, 40 senelik binaya 2.000 TL. Kira. Satılığına 500 bin TL istersen ve 1 hafta içinde satın alan olursa. Kimse kusura bakmasın!.. Kul azıtınca, gerisini tamamlayın...

21.10.2020

İnsanları korkuya itmekten başka bir şey değil bu tv lere çıkıp böyle deprem olacak şu kadar can kaybımız olacak diye konuşacağınıza deprem anında neler yapmamız gerektiğini anlatan programlar yayınlayın. Bahsettiğiniz 500 bin kişinin yarısı depremde ne yapacağını bilmeyen pencerelerden balkonlardan atlayan vatandaşlarımız olacak. Deprem öldürmez bilinçsizlik ve bina öldürür. Ama siz ve sizin gibi korku senaryoları yazan ve halkı daha çok paniğe iten insanlarımız oldukça işimiz zor. Bu insanların tv ye çıkmamaları gerektiğini düşünüyorum.Reyting uğruna yapılana bakın çıkarın akut ekibini bir hafta deprem eğitimleri seminerleri versinler tv ler de . Esra erollar gibi saçma ve yararı olman programları reyting uğruna yayınlayacağınıza en azından bi faydanız olur.

21.10.2020

ya kusura bakmayın da sene 99 değil artık. depremde ne yapacağını öğrenmek isteyen her türlü öğreniyor internetten öğrenmek gibi. istemeyende haber denk geldiğinde başka kanala geçti bile. onu da geçtim ne olursa olsun insanların bilinçlendirmek binaları güçlendirmekten daha zor ve etkisiz bir yöntem. insanların binası yıkılmasa zaten bu kadar korku dolu olmayacak kimse. iktidar etkin bir politika yürütmedikçe korksun bu insanlar, hakkı korkmaktır çünkü. halk ne isterse iktidar onu veriyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ