Yer Altındaki Sır: Hypogeum ve 7000 Ölünün Boğuk Sesleri

Hypogeum, Malta sınırlarında yer alan ve Dünya'nın en eski yapılarından biri olarak bilinen bir yer altı kompleksi.

İnsanların içindeki sırları yeni anladığı bu kemik odası ziyaretçileri kendine çekmeyi başarıyor.

Buradan önceki galerimiz Yer Altındaki Sır'lardan bir diğeri olan Çin'in Büyük Piramidi ve Kayıp Kral'ı da okuyabilirsiniz.

Ama gelin şimdi sizlerle Hypogeum'un karanlık dünyasına doğru yolculuğa çıkaralım...

Dünya'daki en eski yapılardan biri.

  • Hypogeum ''Toprağın Altında'' anlamına geliyor.

  • M.Ö. 3300 yıllarında yapıldığı düşünülüyor.

  • Bu tarihe baktığımızda Hypogeum, piramitlerden ve Stonehenge'den bile daha eski.

Korkutucu bir karanlığı var.

  • Oldukça geniş olan bu yapının içi ses daha koyu olsun diye tamamen karanlık yapıldı.

  • Burası ayinlerin yapıldığı bir tapınak.

  • Söylenen ilahiler düz tonda olsun diye etkileyici bir akustik oluşturan özel bir karanlığı bulunuyor.

İçinde 7000 insan kemiği bulundu.

  • Araştırmalar sonucu iskeletlerden elde edilen sonuç: 7000 insan kemiği.

  • Bu kemiklerin hepsi ayinler boyunca kurban adanan insanlar.

  • Buraya giren insanlar ölülere ait olan seslerin çıktığını iddia ediyor.

Derinlerde değişik bir heykelcik bulundu.

  • Bu figür uyuyan veya transa geçmiş gibi duran bir kadını gösteriyor.

  • Sanki birisini dinlerken uyumuş gibi olan bu kadın aslında tapınağın ilk sırrını ortaya çıkarıyor.

  • Burada insanlar ayinlerde ilahilerle uyutulup öyle kurban ediliyorlardı.

Mezarlıklar ''Yılan Çukuru'' adı verilen yere doğru gidiyor.

  • Geçen senelerde yapılan araştırmalarda yerin altında bir ikinci kat daha bulundu. Buna ''Yılan Çukuru'' adı verildi.

  • 7000 kemikten büyük bir çoğunluğu burada bulundu.

  • Sert kayadan yapılan geyik boynuzlar ve volkanik camdan oyulmuş taşlar kemik odasını örtüyor.

Tapınağın arka kısmında garip bir titreşim oluşuyor.

  • Kahin odası denilen yerde akustik o kadar etkileyici ki, insanın bütün ruhunu sarıyor.

  • Hangi tonda çıkarsa çıksın bir ses karanlığında etkisiyle giderek koyulaşıyor ve baritona dönüşüyor.

  • Odanın duvarında bir oyuk var. Bu oyuğun insanların kurban edildiği yer olduğu saptandı.

İnsanlar evlerinden bir daha dönmemek üzere götürülüyorlardı.

  • Buraya kurban adanmak üzere çok istekli gittiklerini düşünmek çok zor.

  • Bu yüzden ölen insanların bir kura yardımıyla seçildiği düşünülüyor.

  • Yer altında bulunan oymalı olan süsler de bunu doğrular nitelikte mesajlar içeriyor olabilir.

Kahin Odası'nın üst kısımları kırmızı bir boya ile boyalı.

  • Bu kırmızı rengi kanın mı yoksa boyanın mı verdiği belirsiz.

  • Bunun kırmızı toprak boyası yapıldığı düşünülse de tarihi yapıya zarar gelmesinden korkulduğu için bugüne kadar dokunulmadı.

  • Bu mezarlığa gelenlere bir mesaj olduğu düşünülüyor.

Onlarca çocuğun içeride kaybolduğuna inanılıyor.

  • Bir okul gezisine katılan 70 çocuğun Hypogeum'da kaybolduğu iddia ediliyor. 

  • Cesetlerin de bulunamaması işi biraz garipleştirdi.

  • Kayıtlara ve kütüphanede eski gazetelere bakıldığında böyle bir olaydan bahsedilmiyor.

  • Bunu anne ve babaların çocuklarını korkutmak için uydurulduğu da söyleniyor.

Hala sırlarını koruyan Hypogeum tarih öncesinden kalan çok özel bir yer.

  • Hypogeum geçtiğimiz yıllarda Unesco Dünya Mirası listesine alındı.

  • Sırlarını hala saklayan Hypogeum hakkında araştırmalar halen sürüyor.

  • Odanın akustiği ile yapılan deneyler buranın çok özenilerek yapıldığını gösteriyor.

  • ''Malta'nın Kemik Odası'' olarak bilinen yapı ziyaretçileri kendisine çekiyor.

Popüler İçerikler

Onedio Anketine Göre 2024 Yılının En İtici 5 Ünlüsü!
İhracı İstenen Teğmen Ebru Eroğlu'nun Savunması Ortaya Çıktı: "Atatürk'ün İzinden Giden Subaylarız!"
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
YORUMLAR
25.05.2015

Yanılmıyosam 2011 yılında National Geographic'te ilk kez bahsedilmişti. adı dahi tam olarak belirtilmemişti. o zamanlarda bu tarihi yere yapılan gezi sırasında kaybolan çocuklarla ılgili haberler sansasyonel bir şekilde italya'da yer almaktaydı.Şimdi Unesco'nun mirası olarak görülmesi beni çok şaşrıttı. umarım iyi bilgiler ediniriz.

Pasif Kullanıcı
26.05.2015

Evet hatta ''Kahin Odası'nın üst kısımları kırmızı bir boya ile boyalı.'' başlığının altındaki fotografta bir delik var o delik akustiği sağlıyordu belgeselde. Yani ses transa geçirecek hipnoz etkisi yaratacak desibeli yakalıyordu.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ