Çin Seddi Çin'in göz nuru. Ama Çin'in bilinmeyen tepelerinden biri aslında büyük bir sırra eşlik ediyor. Dünya'nın en büyük piramit benzeri yapısı sayılan bu bina aslında büyük bir mezar kompleksi.
Müzik, kadın, asker ile yönetilmiş bu güçlü devletten kalanlar halen birçoğu keşfedilse de bir sır olarak kalmaya devam ediyor. Bu yer altı kompleksinde ilginç hikayeler de biliniyor.
Gelin bu sırra beraber erişelim.
Çin Şi Huang ismiyle bilinen bu kral, 7 küçük krallıktan biri olan Çin'in başına 13 yaşında geçti.
İlk emirlerinden biri mezarının yapılması oldu. Yönetim kademesinde olan insanlar 25-26 yaşında öldüklerinden bu erken bir fikir değil.
Konfüçyüs'ün kitaplarını yaktırıp yerine Legalizm'i getirmesi de bir başka durumdur.
Tarihin en büyük piramidini inşa ettirdi.
Önceden dağ zannedilen yapı dağın eteklerinde bir aşınmadan dolayı merdiven yapısının bulunması ile ortaya çıktı.
Bunun kralın gezmesi için yapıldığı düşünüldü. Ancak bir yerde koyun dolaşırken birden gözden kayboldu. Onu arayan çoban zayıflayan yerde bir çukura düştüğünü gördü.
Böylece bu dağın bir dağdan ziyade büyük bir yer altı sarayı olduğu bulundu.
Hayret verici unsurlardan biri bu yapıda hiç taş, tahta gibi yapı malzemelerinin kullanılmış olmaması.
Toprak içerisine yapışkan pirinç, gübre ve su ilave edildi. Bunlar büyük bir insani güç ile sıkıştırıldı.
Toprağı yıkan şey hava olduğundan hiç boşluk kalmamasına dikkat edildi. Lif de bunları bir arada tuttu.
Böylece en az çimentoyla yapılmış gibi oluşan toprak parçalar binlerce yıl dayanabilecek güce sahipler.
İnsanlar ilk şoku burada yaşadılar. Çünkü bu yer altı sarayı yapıda binlerce asker heykelcik buldular.
Bunun haricinde binlerce bronz eşya, atlar, hokkabazlar...
Tüm askerleri öldürmek devleti yıkacağından askerler yerine heykelleri konuldu ve bu şekilde muhafaza sağlandı.
Çin Şi Huang'ın çocuk sahibi olmayan cariyeleri kendilerine verilen sıvı zehri içmek zorunda bırakılıyordu. Bunu çok isteyerek yapmadıkları belli.
Bulunan 8 tane kadın cesedi zehirlenme belirtisi gösterdi ve eski kaynaklarda cariyelerin yattığı yer olarak belirtilen yerde tam da arandığı gibi bulundu.
Kralın ölümünün ardından ipek bezlere sarılarak kralın yakınlarına defnediliyorlardı.
Bugüne kadar bulunan tüm mumyalar ele alındığında tuzlu çözeltilerle vücuttaki suları çekilirdi. Kuru, hava almayan ve serin bir ortamda saklanır.
Ancak Çin'de bulunan Xin Zhui ismindeki aristokrat tüm zamanın en iyi korunmuş mumya bulundu.
2200 yıl önce ölen bu kadının otopsisi yapılırken yeni ölmüş biri kadar kolay bir işlem oldu.
Bedeni 20 kat ipeğe sarılıp, reçineyle mühürlendi, 4 ayrı tabuta konuldu. Mezarı ise 1,5 metre kömür ve kalın beyaz kil ile kaplandı.
Bir yer altı sarayı olan Çin Şi Huang'ın mezarı çeşitli ihtiyaçları sağlamak için tüm ihtiyaçlarla donandı.
Kesilmesi için bırakılan hayvanlar, bunları kesecek insanlar...
Tüm bunların küçük, yarım metreye yakın veya geçmiş heykeller yer alıyordu.
Tam anlamıyla mezar bulunmasa da eski yazıtlardan bilindiği kadarıyla bu sarayda birçok şey vardır.
Büyük bir saray etrafında küçük yapılar olduğu, buranın civa havuzları ile doldurulduğu söylenir.
Tavanda parlayan taşlardan yapılmış olan yıldıza benzer görünümdeki süsler ve çeşitli değerli malzemeden üretilmiş hoş ayrıntılar olduğu söylenmekte.
Eski yazıtlarda kralın mezarına sadece bir başka kralın mezarından ulaşılabileceği yazılır.
Muzong of Tang olarak bilinen bu imparatorun mezarı hala bulunamadı.
Mezarın belli bir hatta olduğu düşünülüyor ancak civanın zamanla akmasından dolayı civa yoğunluğu ile test yapılamıyor.
Bu da çok büyük bir kazı zamanı istiyor.
Yani önümüzdeki 40 - 50 sene boyunca kralın mezarı bulunamayabilir.
Yüksekliği 110 metre olarak belirlenmiş piramit eğer yapılsaydı Dünya'nın halen insani güçle taştan yapılmış en büyük bina olan Dünya'nın 7 Harikası'ndan biri olan Keops Piramidi'nin hacim olarak 4 katı olacaktı.
Çin Şi Huang'ın ölümünün ardından 8 yıl sonra devlet neredeyse dağılma durumuna geldi.
Türklerin büyük akınları kalan 6 krallığı sindirmiş olan Çin'i oldukça zorladı. Uzun yıllar süren mücadeleler sonucu çoğu zaman Çin yıkılma sınırına yaklaşıp toparlanmaya çalıştılar.
Halen mezarı aranan Çin Şi Huang Çin Seddi'ni yaptıran hükümdar olarak da bilinir.
Piramidi Uygur Türklerinin yaptığı ve içeriden bu geleneğe ait şeyler çıktığı söylense de kaynaklar kesin olmadığından Çin'in olarak kabul edilmekte ve o sınırlar içerisinde ziyarete açık bulunmaktadır.
onedio'nun en güzel galerileri en az ilgi görenlerdir. teşekkürler, emeğine sağlık.
Burada Şi Huang ilk imparatorun gerçek ismi HAN Agouza dır. dikkat ederseniz isim olarak Oğuz Han ile çok benzemektedir. Aynı şekilde Qin imparatorluğunun son imparatoru Huhai ise bizim Doğu Hun İmp. son imparatoru Huhanie ile isim olarak çok benzio zaten Qin imp ile Doğu Hun imp. aynı tarihlerde benzer yerlerde nasıl kurulur anlamak mümkün değil. Qİn mana olarak Kin/Kün yani Güneşin doğduğu yer Doğu anlamına gelir. Bu olay nerden baktığına bağlı. Çinli avrattan olma doğu hun imp. huhanie ibnesi güneydeki çinliler ile bir olup batı hunlarını yendi ve kavimler göçüne neden oldu. sonrada turklerin bir bölümü asimile olmuştur. asimile olmaya direnmiş oğuz boyları ise zamanla uygur bölgesi, irana, anadoluya doğru göç etmiştir.
aslında David Gibbins kaplan savaşçı kitabında bu konuya biraz fantastik bir şekilde değiniyor. Kitabın doğruluğu tartışılır ama galeri güzel olmuş.