Yüksek bütçeli yapımlarıyla Amerikan dizileri en az Hollywood filmleri kadar ses getiriyor. Ancak karanlık hikayeler, net diyaloglar, sofistike ve şok edici kurgular söz konusu olduğunda işler değişiyor. Aksanlarından, sisli puslu olay örgüsüne eşlik eden Britanya havasına kadar İngiliz drama dizileri, dizi sevenlerin gönlünde taht kurmayı başarıyor. Suç temalı dramlardan tarihi kurgulara kadar Netflix'te izleyebileceğiniz en iyi 12 İngiliz drama dizisi...
Bu dahiyane BBC yapımının liste başı olması hiç de şaşırtıcı değil. Benedict Cumberbatch'ın devleşen performansıyla Sherlock, sıradan bir dedektiflik hikayesinin ötesine geçiyor. Bu usta işi drama, hem Cumberbatch'e hem de Martin Freeman'e (Doktor Watson) Emmy ödülü kazandırdı. Asırlık bir ikiliyi çağdaş bir yorumla günümüze taşıyan Sherlock, sinema filmi tadındaki bölümleriyle kaçırılmaması gereken bir dizi.
Her şeyiyle kusursuz bir dönem dizisi izlemek ister misiniz? Öyleyse Shelby ailesi ile tanışmanızın zamanı geldi. Oyuncuların saç tıraşlarından aksanlarına kadar her şeyiyle 1920'lerin ambiyansını yansıtan Peaky Blinders, bir suç çetesinin hikayesini anlatıyor. Cillian Murphy'nin (Thomas Shelby) oyunculuğu kadar müzikleri ile de beğeni toplayan Peaky Blinders'ın her sezonunda altı bölüm bulunuyor. Beş sezonu ile Netflix'ten izlenebilen dizinin, altıncı sezonu sonrasında ekranlara veda edeceği açıklandı.
Bir Netflix orijinal yapımı olan The Crown, en başarılı dönem dizileri arasında gösteriliyor. Kraliçe II. Elizabeth'in yaşamını ve hükümdarlığını merkezine alan The Crown, oldukça ayakları yere basan bir yapım. Monarşi ve İngiliz Kraliyet Ailesi'nin hikayesini tarihi gerçeklere dayanarak anlatan bu drama, aynı zamanda görsel bir şölen de sunuyor. Dizinin yayınlanan dördüncü sezonu, yakın dönemin önemli magazin figürlerinden Prenses Diana ve Prens Charles'ın çalkantılı evliliğine de bir bakış atıyor.
Her sezonunda bir seri katili yakalamaya çalışan bir dedektifi konu alan Marcella, aslında bir suç dizisi. Ancak bu diziyi klasik suç dizilerinden ayıran çok önemli bir drama unsuru var. Dizinin bölümleri boyunca kişisel dert ve sorunlarıyla boğuşan ana karakterin, kahramana dönüşme yolculuğuna da eşlik ediyoruz. Marcella aslında mağduru oynamayan zeki ve cesur bir kadının hikayesini anlatıyor.
Dört bölümlük bir mini seri olarak gösterime giren Collateral, dramın yanı sıra politik öğeler de barındırıyor. Başrolünde Carey Mulligan'ın yer aldığı Collateral, yan karakterlerin çokluğu ile izleyici zorlasa da dört dörtlük bir cinayet gizemi sunmayı başarıyor. Bir saatlik bölümlerini soluksuz izleyebileceğiniz Collateral, bir oturuşta izlemek için ideal seçim olabilir.
Drama dizisi olsun ama içinde kara-komedi hatta biraz da absürtlük olsun, diyorsanız bu dizi tam size göre. Charles Forsman'ın aynı isimli çizgi romanından uyarlanan The End Of The F***ing World, 20 dakikalık bölümlerden oluşuyor. Her sezonunda da sekiz bölüm bulunan dizi, maceraya aç iki gencin birlikte bir yolculuğa çıkması ile başlıyor. The End Of The F***ing World aşk, aksiyon, dram ve gerilimi dozunda harmanlayarak akıcı ve eğlenceli bir seyir sunuyor.
Downtown Abbey dizisinin senaristi Julian Fellowes imzasını taşıyan The English Game, futbolun doğuşunu konu alıyor. Ancak bu başarılı İngiliz yapımını seyretmeniz için futbol fanatiği olmanıza gerek yok. Zira dizi futbolu sınıfsal etkileri ve sınıf mücadelesini anlatmak için bir araç olarak kullanıyor. Altı bölümlük bir mini seri olan The English Game, çekim mekanlarının güzelliği ile de İngiltere havasını solumamızı sağlıyor.
Politika ve siyasi entrikalar içeren dizilerden hoşlanıyorsanız, Bodyguard beklentilerinizi karşılayabilir. Başrolünde Game Of Thrones dizisinin Rob Stark'ı Richard Madden'ın yer aldığı dizi, altı bölümden oluşuyor. Bodyguard, bir politikacının hayatını korumakla görevlendirilen savaş gazisi David Budd'ı konu alıyor. Homeland dizisini sevenlerin kaçırmaması gereken bu dizi, BCC One'ın en çok izlenilen dizileri arasında yer alıyor.
Sivri dilli komedyen Ricky Gervais, yazıp yönettiği After Life'in başrolünde de yer alıyor. Dizi, çok sevdiği karısının ölümünden sonra huysuzluk dozajını arttıran Tony'nin hikayesini anlatıyor. Dizinin bölümleri boyunca Tony'nin yasla baş etme sürecini izlerken üzülecek, alaycılığına da gülümsemeden edemeyeceksiniz. After Life için tipik Gervais mizahı barındırsa da hayatın anlamı hakkında sıkıcı olmayan göndermelerle dolu. Kısa sürede büyük beğeni kazanan After Life'ın üçüncü sezonu ile ilgili henüz kesinleşmiş bir tarih yok.
Kötülüğün sıradanlığını tüm çıplaklığıyla anlatan Hinterland, kasvetli bir suç/dram dizisi olarak tanımlanabilir. Üstelik Hinterland, prodüksiyonu ile sinema filmi tadı veren bölümlere sahip. Hinterland, Londra'da görev yaptıktan sonra Galler bölgesine atanan ve ilk günden bir cinayet davasıyla karşılaşan Tom Mathias'ı (Richard Harrington) odağına alıyor. Dizi boyunca hem bir suça hem de Tom'un iç hesaplaşmalarına tanık oluyoruz. Hinterland, kısa ancak vurucu diyaloglara eşlik eden müzikleri ve Galler manzarası ile aklınızda yer edecek.
BBC televizyonunun en popüler drama dizilerinden biri olan Line Of Duty, tüm zamanların en iyi İngiliz dizileri arasında sayılıyor. The Wire dizisinden sonra aradığını bulamayanların imdadına yetişen dizi, polis içindeki yozlaşmayı konu alıyor. Line of Duty, politik drama temalı İngiliz dizilerinin en başarılı örneklerinden biri. Sürükleyici bölümleri ve kısa sürede tamamlanan sezonları ile bu diziyi mutlaka izlenecekler listenize ekleyin, bizden söylemesi.
Oyuncu kadrosunun yaş skalasına bakarak Sex Education'ı sıradan bir 'gençlik dizisi' olarak nitelendirmek haksızlık olur. Hayatımızı ve ilişkilerimizi şekillendiren lise yıllarına cinsellik üzerinden bir yorum getiren dizi, adının hakkını veriyor. Sex Education, bedenini tanıma ve kafa karışıklıkları arasında bir varoluş hikayesi anlatıyor. Renkli ve cesur yeniyetme karakterlerin yanı sıra özenle kurgulanmış yetişkin modelleri, dizinin hayatın içinden çıktığını hissetmenizi sağlıyor. Cesur sahneleriyle sansasyonel bir etki bırakan Sex Education kaçırılmaması gereken bir İngiliz dizisi.