Bebeğinizin doğumuna sayılı günler kaldı ve ihtiyaç listesinin en kafa karıştıran sorularından biri de “Portbebe mi alsam, ana kucağı mı?” oluyor. Her ikisi de miniğinizi taşımak ve uyutmak için kullanılıyor ama kullanım alanları ve sundukları avantajlar oldukça farklı. Bu yazımızda, yenidoğanlar için hangi seçeneğin daha uygun olduğunu inceliyoruz. Hazırsanız başlayalım!
Doğumdan itibaren bebeğin omurga gelişimine en uygun yatış pozisyonunu sağlayan portbebeler, yalnızca ev–araç–market gibi kısa geçişlerde değil; gün içi uzun yürüyüşlerde ve dış mekan uykularında da rahatlıkla kullanılabilir. Portbebe standı aparatı ile eve gelindiğinde anne yanı yatak olarak da kullanılabilir. Yenidoğan döneminde hem dışarda hem içeride kesintisiz uykuya destek olur.
Doğumdan itibaren kullanılan ana kucakları, araba yolculuklarında olmazsa olmaz. Ama bazı modeller yalnızca araç içi değil, bebek arabasına adaptörsüz takılarak dış mekanda da kullanılabiliyor. Bu da hem konfor hem pratiklik demek. Peki ya sonrası? 4 yaşa kadar kullanılabilen ileri evre oto koltuklarına geçerken, eski ürünlerinizi sürdürülebilir takas sistemiyle değerlendirmek mümkün. Hem çevreye hem bütçeye dost bir döngü, tam da ihtiyacınız olan şey!
Portbebe deyip geçmeyin, yenidoğan bebeğiniz günde ortalama 16 saatini orada geçiriyor! O yüzden sadece şık görünmesine değil, iç yapısının da konforlu ve sağlıklı olmasına dikkat etmek şart. Ortopedik sırt desteği, nefes alan pamuklu kumaşlar ve terletmeyen özel yapılar olmazsa olmaz. Bazı portbebeler hava dolaşımı sağlayan panelleriyle yaz aylarında teri minimuma indiriyor, iç hacmi geniş modeller ise hem dışarıda hem evde rahat bir uyku sunuyor. En güzeli de adaptör derdi olmadan bebek arabasına kolayca takılabiliyorlar.
Ana kucakları genellikle 0–13 kg’a kadar kullanıma uygun. Bu da yaklaşık 12 aya kadar kullanılabileceği anlamına geliyor. Ancak bebeğiniz büyüdükçe ihtiyaçlar da değişiyor. Bazı sistemlerde ana kucağını takas edip 4 yaşa kadar kullanılabilen dönebilen oto koltuklarına geçmek mümkün. Böylece hem güvenlikten ödün vermemiş oluyorsunuz hem de sürdürülebilir bir çözüm tercih etmiş oluyorsunuz.
Yenidoğan bebeklerin omurga yapısı oldukça hassas olduğu için ilk aylarda mümkün olduğunca düz bir zeminde yatmaları önerilir. Portbebe bu açıdan oldukça avantajlı çünkü bebeklerin sırtını doğal şekilde destekler ve onların kambur kalmadan yatmasına olanak tanır.
Ana kucaklarının temel amacı, bebeklerin otomobilde güvenli bir şekilde seyahat etmesini sağlamak. Yatış özellikli olan gelişmiş versiyonlar sayesinde tam yatış pozisyonuna yakın konfor sağlar ve şehir içi kısa yolculuklarda konforlu bir kullanım sunar. Ama uzun süreli uyku için hala en doğru seçenek düz bir yatış yüzeyine sahip bir portbebe!
Yeni nesil portbebeler, bebek arabalarına adaptör gerektirmeden takılabildiği için hem konfor hem de hız kazandırıyor. Bebeğiniz arabada uyuyakaldıysa hiç sorun değil; portbebeyi şaseden ayırıp eve geçerken standına takabilirsiniz. Uykusu bölünmeden taşınır, siz de ekstra aparat aramakla uğraşmazsınız.
Portbebeler genellikle ilk 6 ayda kullanılıyor. Bu dönem sona erdiğinde ek gıda süreci başlıyor ve ihtiyaçlar değişiyor. Neyse ki bazı markalar, artık kullanmadığınız ürünleri değerinde geri alıp bir sonraki adımda ihtiyacınız olacak mama sandalyesi gibi ürünlerle takas etmenize olanak tanıyan sürdürülebilir sistemler sunuyor. Hem doğaya hem bütçeye dost bir döngü!
Bebek arabası arayışında çok model inceledik ama Inglesina Aptica Glam in 4lü sistemi her şeyiyle doğumdan itibaren kullanılabildiği için bizi cezbetti. Portbebesini aşırı sevdik, hem çok geniş hem de içi gerçekten beşik gibi konforlu, biz anne yanı yatak olarak bile kullandık. Yatabilen Darwin Recline ana kucağı ise tam anlamıyla kurtarıcımız oldu. Arabada uyuyan bebeğimizi kaldırmadan yatırabilmek büyük kolaylıktı. Aptica Glam hem şık hem pratik; tek elle katlanıyor, dik durabiliyor ve sırt kısmı yazlık fileye dönüşüyor. İlk başta fark etmesek de bu detaylar gerçekten fark yaratıyor. Şimdi bebeğimiz büyüdü ama Bcycle sistemiyle başka ürüne avantajlı geçiş yapabiliyor olmak da ayrı bir rahatlık. İngiliz kraliyet ailesi kullanıyormuş ama bizim için esas olay konfor ve kullanım kolaylığıydı. Gerçekten iyi ki Aptica Glam almışız.