Yenidoğan Çetesinin Nasıl Çökertildiği Ortaya Çıktı: Dosyadaki Kilit İsim Her Şeyi Anlattı

SGK'den haksız kazanç elde etmek için en az 12 bebeğin ölümüne neden olan 'Yenidoğan Çetesi' hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Çetenin nasıl çökertildiği ortaya çıktı. Polisin yaptığı telefon dinlemeleri ile çetenin ortaya çıkarıldığını kaydeden Dr. Malik Türkay Esin 'Kayıtları dinlemesem, görmesem, bunun bir korku filmi olduğunu ve kasıtlı olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir insan olarak bunun yapılabilmesi hakikaten ciddi bir patoloji. Hele bir de bebeğe yapılmasını aklınız kabul etmiyor' dedi.

“Yenidoğan bebek çetesi' soruşturmasının başlamasını sağlayan denetimleri gerçekleştiren dönemin İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi Uzmanı ve şu anda Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başhekim Yardımcısı olarak görev yapan Dr. Malik Türkan Esin, çeteye dair bildiği her şeyi anlattı.

22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede çete lideri doktor Fırat Sarı ile yöneticisi Doktor İlker Gönen'in toplamda 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar, diğer örgüt yöneticisi Gıyasettin Mert Özdemir'in ise 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapsi istenirken, 'malen sorumlu' olan 19 hastane ile bağlı oldukları şirketlerin de kapatılarak mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

"Yenidoğan çetesi" hakkındaki iddianamede, “bilgi sahibi' sıfatıyla ifadelerine yer verilen Dr. Esin, dönemin İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla kurulan komisyonun, İstanbul Emniyeti’ni de sürece dahil ettiğini ve çete üyelerinin bu sürecin ardından tutuklandığını söyledi.

Çetenin korkunç telefon görüşmelerini dinleyen Dr. Esin, “İşin içinde olmasam, yapılan dinlemelerin kayıtlarını dinlemesem, bunun bir korku filmi ya da kasıtlı olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir bebeğe bunun yapılabilmesini aklınız kabul etmiyor" dedi.

''2023 yılı denetimleri başladığında biz, hastane ve dispanserlere ekiplerimizle denetimlere gitmeye başladık. Her sağlık kuruluşunu senede 2-3 defa, farklı sebeplerle denetliyoruz. Yılbaşı sonrası biz normal denetimlerimizi yaparken, üçüncü ayda gelen bir CİMER şikayetinde bir hastane ismi verilerek burada çalışan doktorun daha önce bir terör örgütü ile irtibatlı olması nedeniyle cezai işleminin olduğu ve bu kişinin bir organizasyonla yenidoğan bebeklerle ilgili yoğun bakımlarda organize bir şekilde SGK’yi dolandırmak amaçlı işlemler yaptığı yönünde bilgiler vardı.'' diyen Dr. Esin, sözlerine şöyle devam etti:

''Hem hakkında ihbarda bulunan hastane, hem diğer hastaneleri bu gözle de denetlemeye başladık. Ayrıca o güne kadar tutanak tuttuğumuz, cezai işlem başlattığımız veya yasal işlemleri devam eden kurumlarla ilgili geriye dönük tekrar inceleme yaptık. İşin ciddiyetini öğrendiğimizde, o dönemki görevim gereği dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu'na çıkarak ‘Efendim böyle bir CİMER şikayeti var. Bizim yaptığımız denetim ve araştırmalar da bu ihbarı doğruluyor. Bununla ilgili özel bir çalışma yürütmek istiyoruz’ dedik. Kendisi ‘Sonuna kadar gidin’ diyerek destek oldu.''

Bunun üzerine özel bir ekip ile yenidoğan yoğun bakımlarını yakından takibe aldıklarını kaydeden Dr. Esin, şunları söyledi:

''SGK dolandırılıyordu ama bebeklerin de zarar görmesi söz konusuydu. Para için bebeklere zarar veren bir yapı, bazı bebeklerin daha fazla zarar görmeden bu işin önüne geçebilmek için yaptığımız (belge ve gözlemlere dayalı) denetimler yeterli olmayacaktı. Bu kişilerin kendi aralarındaki konuşmaları, kayıtları, mesai sonrası görüşmeleri ve takipleri gerekiyordu.

Bunun için de polisle çalışmaya ihtiyaç vardı. Bize buradan bir yol açılması gerekli diyerek elimizdeki evraklarla beraber İl Sağlık Müdürlüğü’nün de yazısıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne müracaat ettik.

Onlar da özel bir ekip kurdular. Hemen bizim isimlerini verdiğimiz, şüphelendiğimiz kişilerle ilgili bugüne kadar tuttuğumuz tutanakların incelemesini yaptılar ve belli kişilerin telefonlarını dinlemeye, takiplerini yapmaya, harcamalarını kontrol etmeye başladılar. Zaten olayın ondan sonraki kısmı tamamen emniyet ayağında devam etti.''

Takip ve incelemelerin dışarı sızmaması için, sürece çok fazla kişinin dahil edilmediğini vurgulayan Dr. Esin, çetenin nasıl çökertildiğini ise şöyle anlattı: ''Biz, bu aşamadan sonra emniyete sadece dinlemeler veya incelemelerinde danışmanlık hizmeti vererek süreçte yer aldık. Yani konuşma ya da yazışmalarda bazı teknik terimler ve tıbbi bilgiler konusunda polise yardımcı olduk. Yaklaşık 6-7 aylık titiz bir araştırma sonucunda 2024 yılına geldik. Emniyet bir gece vakti şüphelileri gözaltına almaya başladı. Olayda daha ağır olan kısım, aslında emniyetin aldığı ifadeler ve bu ifadelerde yapılan itiraflardı.''

“Kayıtları dinlemesem, görmesem, bunun bir korku filmi ya da kasıtlı sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir insan olarak bunun yapılabilmesi hakikaten ciddi bir patoloji. Hele bir de bebeğe yapılmasını aklınız kabul etmiyor" sözleriyle yaşadığı dehşeti ifade eden Dr. Esin, son olarak şunları söyledi:

''Bu kişilerin sağlıkçı, doktor, yenidoğan camiasının içinden bile sayılmaması gerekiyor. Hele ki kurtardıkları bebekler göz önüne alındığında, bu olaydan dolayı birkaç kişinin yaptığını, bütün bir sağlık camiasına atfetmek, ciddi büyük bir haksızlık olur. İstanbul'da her gün yüzlerce bebek doğuyor ve bunlar kurtarılıyor. İçinden patolojik bir yapı çıktı diye bunu tüm camiaya mal etmek maalesef olabilecek en kötü şey.''

İlginizi çekebilir:

Yenidoğan Çetesine Katılan Hemşireler Her Şeyi İtiraf Etti: "Ağır Narkotik İlaçlar ile Uyutuldu"
Gazeteci Emrullah Erdinç, Yenidoğan Çetesinin Telefon Görüşmelerinin Bazı Bölümlerini Paylaştı
SGK "Yenidoğan Çetesi" Soruşturmasında Adı Geçen Hastaneleri Hedef Aldı: İsimleri Tek Tek Ortaya Çıktı

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
22.10.2024

aynı şekilde işlem yapan o kadar çok hastane var ki. şu iğrenç konuşmalar olmasa sadece üstün körü bakılıp geçilecekti. Medipol hastanesi de aynı şekilde doğan 10 bebekten 8ini (erken-geç normal-sıkıntılı farketmeksizin) yoğun bakıma atıyor. üstelik sadece yenidoğanlarla ilgili de değil. Medipol ya da diğer hastanelere ne zaman acilden giriş yapsam basit bir durumda bile seumu dayıyor ki sarf gösterim binlerce para alsın SGK'dan. şu sözlerime yalan diyen 1 kişi bile çıkmaz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ