Aziz Yıldırım'ın avukatı Köksal Bayraktar, 'Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacağız' dedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şike davasında itirazını reddettiği Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Köksal Bayraktar, yeni deliller ve olayların ortaya çıkması sebeplerine dayanarak, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacaklarını açıkladı.
FBTV'de yayınlanan programa telefonla bağlanan Bayraktar, şike davasında verilen kararların Yargıtay'da onanmasının ardından devam eden hukuksal süreci değerlendirdi.
Yaklaşık 3 ay önce adil yargılama yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurularının sonucunu beklediklerini anlatan Bayraktar, aynı zamanda yargılanmanın yenilenmesi talebinin hazırlığı içinde olduklarını ifade ederek, 'Üçüncü bir yolumuz var. Bunun hazırlığı içindeyiz. Bu da yargılamanın yenilenmesi yolu. Böyle bir yol da ceza mahkemesi usulünde var. Dolayısıyla yeni deliller ortaya çıkmıştır, yeni olaylar ortaya çıkmıştır, bu sebeplere dayanarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacağız. Önümüzdeki günlerde hukuk savaşımız devam edecek' ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurunun, cezanın infaz durduran bir unsur olup olmadığı yönündeki soruya Bayraktar, 'Cezanın infazıyla ilgili sayın Cumhuriyet Savcısı'nın vereceği karara bağlı. Erteleyebilir. Anayasa Mahkemesi'ne müracaat infazı geri bıraktırmaz ama Anayasa Mahkemesi bir karar verdiğinde, zaten verilmiş olan mahkumiyetle ilgili karar, hemen esas mahkemesine yeniden taşınacaktır, böyle bir imkan var. O da infazı çok etkisiz hale getirecektir' şeklinde cevap verdi.
Yaşanan süreçte, Yargıtay'da ceza kararı onandıktan sonra iki yola başvurduklarını anlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir yetkisi var, buna itiraz deniliyor. Başsavcılık doğrudan doğruya verilen karara itiraz etme hakkına sahip. Bu itirazı ettiği takdirde konu ceza genel kuruluna gidiyor. Bana göre Yargıtay Başsavcılığı tarihsel bir fırsatı kaçırmıştır. Bir ülke düşünün, mahkemeleri tartışıldı, 'olağanüstü yetkili mahkeme olmaz' denildi. Bir ülke düşünün, olağanüstü yetkili mahkemelerin yetkileri ve görevleri normal bir hukuk düzeninin kabul edebileceği bir şey değil. Bir yargılama düşünün, milyonlarca taraftarı olan bir kulübün başkanı bir yıl tutuklu kaldı. Bir spor olayında tutuklu kaldı, Türkiye'de ilk defa. Bütün bunlar bir olgu iken teker teker Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuşken…'
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir süre önce karşılıksız bir çek için itiraz yoluna başvurduğunu ifade eden Köksal Bayraktar, 'Ama Türkiye'de 15-20 milyon kişinin dakika dakika takip ettiği, önem verdiği olayı itiraza elverişli görmüyor. Bu bana göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yanlış bir kararıydı. Ama bunu maalesef yaptı. Bu olağanüstü yargı yolu bizim için kapandı. Biz de ikinci yol için 2,5-3 ay önce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan 'adil yargılanma hakkını bu mahkeme ihlal etmiştir' diye Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk' şeklinde konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin yapılan bir hatayı telafi edeceği ümidini taşıdığını vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi:
'Bizzat bir siyasetçi söyledi, 'Türkiye'de kumpaslar kuruldu' dedi. Başka siyasetçi 'Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'ni kaldırarak tarihsel görevimizi yapıyoruz' dedi. Daha sonra ceza usul kuralları değişti, önceki yıllardaki haksızlıkları tamir için. Telefon dinlemeleri, tek bir sulh ceza hakiminin kararına bağlıyken, şimdi bir ağır ceza mahkemesinin 3 hakiminin birden oybirliğiyle vereceği karara bağlı. Demek ki o kadar büyük haksızlıklar oldu ki Türkiye'de bu usul kuralları değiştirme mecburiyeti oldu. Şu anda Anayasa Mahkemesi'ni bekliyoruz. Ümidim odur ki Anayasa Mahkemesi yapılan bir hatayı böylece telafi edecektir.'
Haber Türk