Evden çalışmak sanıldığı kadar kolay bir iş değil! Çoğu kişi evden çalışırken 'Bütün gün odandan çıkmıyorsun, evden çalışıyorsun. Bari bir işin ucundan tut!' gibi sözleri en az bir kere duyar. Haliyle bu tavırlar zaten az olan çalışma isteğini iyice düşürebilir. Ama birkaç ufak tüyoyla, eminiz ilk günkü motivasyonunuzu geri kazanabilirsiniz. İşte, evden çalışırken veriminizi artırabileceğiniz birkaç öneri...
Evden çalışmak kulağa ne kadar kolay ve rahat gibi gelse de insan evin yarattığı rahat ortam sayesinde çok çabuk rehavete kapılabilir ve işinden uzaklaşabilir. Bunun en büyük sebepleri arasında kendinize ait bir alanınızın olmayışı sayılabilir. Çünkü sadece çalışmak için kullanacağınız bir masanız bile olmazsa her sabah bilgisayarınızı hangi masa uygunsa oraya koymak, yerleştirmek, ihtiyacınız olan defter ve kalem gibi gereçleri düzenleyip ortamınızı oluşturmak gün geçtikçe gözünüzde büyür. Ama bunun tam tersi, kendinize ait bir alanınız varsa uyandığınızda gideceğiniz yer belli olur. Alanınızı belirlemek küçük bir detay gibi görünse de emin olun uzun vadede motivasyonunuzu artırabileceğiniz en önemli tüyolardan biri!
Güne egzersizle, meditasyonla, yogayla ya da sizi ne rahatlatıyorsa onunla başlamak sadece iş motivasyonunuzu değil hayat kalitenizi de artırır. Eğer sürekli ortam değiştirerek çalışmıyorsanız, aynı evin içinde uzun saatler geçirmek bir süre sonra yaratıcılığınızı kısıtlayabilir hatta düşüncelerinizi toplamakta ve odaklanmakta bile güçlük çekebilirsiniz. Ama sabah uyandığınızda ya da gün içinde uyku bastırdığı zamanlarda egzersiz yapmak ve rahatlatıcı yürüyüşlere çıkmak hem bedeninize hem ruhunuza çok iyi gelebilir.
Evden çalışmak rahat, keyifli, bazen sıkıcı, bazen de eğlenceli. Her an her şeyden sıkılıp 'Nasıl olsa yarın da evdeyim!' diyerek o günden verim alamayabilir, bütün günü pijamalarla geçirebilirsiniz. Bunun önüne geçmek için sabah uyandığınızda ilk işiniz pijamalarınızdan kurtulmak olmalı. Ardından mutlaka yatağınızı toplamalısınız. İlk okuduğunuzda 'Ne alaka yahu?' diye sorabilirsiniz. Ama inanın, sabah ilk olarak pijamalarınızı çıkarıp yatağınızı topladığınızda küçük de olsa bir işi başarmış, uykunuzu açmak için ilk adımı atmış oluyorsunuz. Küçük detaylar uzun vadede sizi başarıya ulaştırır.
Plan yapmak, hayat kurtarır. Özellikle evden çalışanlar için. Çünkü nasıl olsa evde olduğunuzu düşünerek sizden ev işi yapmanızı, köpeği gezdirmeye çıkarmanızı, çocuğu okuldan almanızı isteyebilirler. Tabii bunlar çok normal istekler ama siz çalışıyorsunuz! Bazı günler esneklik gösterebilirsiniz ama bu alışkanlık haline gelirse yapacaklarınızı ertelediğiniz ve zamanında yetiştiremeyeceğinizi düşündüğünüz için strese girip motivasyonunuzu kaybetmeniz kuvvetle muhtemel. Bu sebeple haftalık bir plan oluşturabilirsiniz. Yalnızca iş için değil, ne zaman yemek yiyip ne zaman kahve içeceğinizi bile liste halinde yazabilirsiniz. Böylelikle planınızda yazdığınız her maddenin yanına bir tik attıkça çok daha verimli bir şekilde çalışabilirsiniz!
Özellikle çocuğunuz varsa ya da hali hazırda evin çocuğu sizseniz diğer aile üyeleri sizin evden çalıştığınıza pek inanmak istemeyebiliyor. Zaten evde olduğunuzu söyleyerek 'Haydi film izleyelim.' 'Haydi ev alışverişine çıkalım' gibi türlü türlü isteklerle yanınıza gelmeleri çok olası. Bu sebeple nasıl ki fiziki olarak ofise gittiğinizde sizi mesai saatlerinde arayıp 'Perdeleri asmaya gelebilir misin?' diye bir teklifte bulunamıyorlarsa, evden çalışırken de odanızın kapısını çalıp böyle isteklerde bulunmamaları gerektiğini onlara kabul ettirmelisiniz. Tabii bu da sizin çalışma saatlerinize olan bağlılığınıza ve disiplininize göre zamanla oluşacak bir durum. Yani önce kendi çalışma düzeninizi oturtun, daha sonra da gerçekten 'çalıştığınızı' kabul ettirin!
Her zaman evden çalışmak zorunda değilsiniz. Yapın kahvenizi, hazırlayın sandviçlerinizi tek başınıza pikniğe gider gibi çalışmaya gidin. 'Açık alanlarda kafam çok dağılıyor, daha ciddi ortamlara ihtiyacım var.' diyorsanız en güzel seçenekler kütüphaneler ve sessiz kafeler. Tabii sessiz olması opsiyonel bir durum. Siz 'Bangır bangır pop müzik eşliğinde de çalışabilirim' diyorsanız bütün kafeler sizin! Yani dememiz o ki tebdili mekanda ferahlık var. Kendinizi tek bir alana kısıtlamak zorunda değilsiniz, zaten bu sebeple 'home office' çalışıyorsunuz!
Evden çalışmanın en güzel taraflarından biri, kendine vakit ayırabilmek. Çünkü evden çıktığınızda vaktinizi boşa harcıyormuş gibi hissettiren faktörler yok. Trafik, hava şartları, yol yorgunluğu gibi. Hele de büyükşehirlerdeki trafik yoğunluğu düşünülecek olursa insanın sabah akşam en az 2-3 saati yolda geçiyor. Ama neyse ki evden çalışırken bu tarz kayıplar yaşamak zorunda kalmıyorsunuz. Bunu fırsata çevirerek o vakti ailenizle ve arkadaşlarınızla geçirerek, online eğitimler alarak, enstrüman çalmayı öğrenerek ya da istediğiniz başka bir işle uğraşarak değerlendirebilirsiniz. Bu sayede hem işinizi hem hobilerinizi aynı anda yürütebilir, kalan zamanınızda kafanızı dağıttığınız için işinize daha çok sarılabilirsiniz!
Tabii telefonunuzu kapatıp, kilitli kutularda saklayın demiyoruz. Ama siz de biliyorsunuz ki özellikle sosyal medya, dipsiz bir kuyu. On dakika kafamı dağıtayım diye telefonu elinize aldığınızda zaman çarpı üç hızda akıyor! Mesela, kendi hesabınızda görmek istemediğiniz birinin paylaşımıyla karşılaşabilir ya da üzücü bir haber okuyabilirsiniz. Bu da gün içindeki çalışma motivasyonunuzu direkt olarak etkiler. Ama mesai dışında, duygularınızı yönetmek sizin elinizde. Bu sebeple kendi çalışma planınıza riayet ederek saatlik de olsa sosyal medya detoksu yapabilirsiniz.