hindistanda siddetin hic ayari yok. hindistan muslumani bir arkadas vardi, yanlis sokaga girince hindularin kendini nasil benzin bidonuyla kovaladiklarini anlatiyordu, yakalasar canli canli yakacaklar. dinlerken insanin kani donuyor ama anlatan icin o hayatin gercegi, espiri yaparak eglenerek anlatiyor, sanki taraftar kavgasiymis gibi.
Etnik ve mezhepsel ayrımda çoğunluğa göre roller değişiyor, değişmeyen nefret düşmanlık yok sayıp yaşam hakkı tanımama. Hiç bir inanç bir diğerinden üstün olamaz inançlar kimliklerin bir parçası olmak zorunda da değil, işte bu yüzden laikliği benimsiyoruz toplumsal barıştan söz ediyoruz hayvan öteleri. Plutargue, “dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz,
servetsiz şehirler bulacaksınız; fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacaksınız” insanlığın daha asli sorunları varken tepkisiz kalıp köktendincilik yapmak tüm problemleri unutturup antideprasan etkisi yaratıyor herhalde.
hindistanda siddetin hic ayari yok. hindistan muslumani bir arkadas vardi, yanlis sokaga girince hindularin kendini nasil benzin bidonuyla kovaladiklarini anlatiyordu, yakalasar canli canli yakacaklar. dinlerken insanin kani donuyor ama anlatan icin o hayatin gercegi, espiri yaparak eglenerek anlatiyor, sanki taraftar kavgasiymis gibi.
İnsanlık dinler olduğu sürece ilerleyemeyecek.
Etnik ve mezhepsel ayrımda çoğunluğa göre roller değişiyor, değişmeyen nefret düşmanlık yok sayıp yaşam hakkı tanımama. Hiç bir inanç bir diğerinden üstün olamaz inançlar kimliklerin bir parçası olmak zorunda da değil, işte bu yüzden laikliği benimsiyoruz toplumsal barıştan söz ediyoruz hayvan öteleri. Plutargue, “dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz şehirler bulacaksınız; fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacaksınız” insanlığın daha asli sorunları varken tepkisiz kalıp köktendincilik yapmak tüm problemleri unutturup antideprasan etkisi yaratıyor herhalde.