Dahası bugün bile 30 yıl öncesinde yarım yamalak ithal ettiğimiz kavramları kendi ekosistemimiz içerisinde iyileştirmeye çalışıyoruz. Bana göre yeni köy enstitüleri peşine düşmek de, tazminattan beri hastalığımız olan Batıcı bakış açısı da “dünü mükemmelleştirmeye” çalışmaktan öte bir çaba değildir. Kavram askeri savaş tarihi kavramıdır. Hepinizin malumu 1. Dünya Savaşı’ndan Almanya yenik çıkmıştır. Yaklaşık 30 yıl sonra çıkan 2. Dünya Savaşı’nda ise ilk savaşta her şeylerini kaybeden Almanlar Fransa’yı 7 hafta içerisinde işgal etmişler, İngilizleri ise bitme noktasına getirdiklerinde İngilizler radar kullanmaya başlayınca işler Almanlar için ters gitmeye başlamıştır. 1. Dünya Savaşı sonrası Almanlar sıfırdan ordu kurarken mağrur Fransız ve İngiliz devletleri “dünü mükemmelleştirmeye” çalışmışlardır.
Benzer bir durum bizim eğitim reformlarımızda da yaşanmaktadır. Dahası biz dün de iyi olmadığımız için atılan yanlış adımları mükemmelleştirmeye çalışıyoruz. Basitçe:
1- Tuvaletleri doğru düzgün çalışmayan okullara akıllı tahta astık,
2- Çocukları okula aç gelen okullara bedava ders kitabı dağıttık,
3- Asansörü olmayan ya da çalışmayan okulları 5 katlı yaptık,
4- Bilgisayar laboratuvarı kurduk ama anahtarını müdür odasında sakladık,
5- Bahçeleri asfalt, beton olan okullara Fatih projesiyle ADSL bağladık…
Okulun bütünüyle bir ekosistem olduğunu unutup odak noktasına sadece müfredat kavramını alıp her defasında işi daha fazla karıştırdık. Tuvaleti düzgün çalışmayan okulda hangi öğretim yöntem ve tekniğini uyguladığınızın bir anlamı yok. Öyle bir okul mimarimiz var ki buralarda insan yetiştirmek için en iyi hocaların kaleminden en iyi programları yazın yine de başarılı olmanız mümkün değil.
Özetle bahsi geçen reformların temel sınırlılıkları:
1- Batı temelli ve kültürel olarak bizde uygulanamaz olmaları,
Örnek: Proje temelli ödev sistemi (Her evde bir bilgisayar, internet olan, her mahallesinde tam donanımlı kütüphaneler olan Batı’dan ithal edilen ama Siirt’te işe yaramayan sistem)
2- Okulun bir yaşayan ve nefes alan bir ekosistem olduğunu unutarak sürekli aynı noktasına müdahale ediyor olmaları,
Örnek: FATİH PROJESİ (El yıkayacak sabun, kıç silecek tuvalet kağıdı olmayan okullarda 20 milyar dolar harcayıp donanım sağlamak)
3- Öğretmen beklentileri
Örnek: Ekonomik kaygıları yüksek bir memur grubu yaratıp sonrasında onlara flipped, proje, robotik, kodlama, vizyon, maarif diye gitmek. Olmayınca da şimdi geri başa dönüp okula müfettiş göndermek.
Bizim yapacağımız reformların geniş kapsamlı başlaması ve devletin tüm bakanlıklarından destekle yapılması lazım. Üçüncü yazıda detaylandıracağım basamaklarda görüşmek üzere…
Instagram
Twitter
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio