Yeni Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi’nin atanmasının ardından geçmişteki uygulamaları ve kullandığı ifadeler gündem oldu.
Özellikle geçtiğimiz yaz mevsiminde çıkan büyük orman yangınlarında ve yaptığı harcamalarla tepki çeken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla ‘görevden affı’ kabul edildi. Kararda ‘görevden affını istediği’ belirtilen Pakdemirli’nin ertesi gün Binali Yıldırım ile Erzincan’a gideceği yönünde bir program yaptığı ortaya çıktı. Bu programın ortaya çıkmasıyla Pakdemirli’nin görevden affını istemediği, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla haberi olmadan görevden alındığı konuşuldu.
Pakdemirli’nin görevden alınmasının ardından yerine atanan Prof. Dr. Vahit Kirişçi’nin ise atanmasıyla geçmişteki tartışmalı söz ve uygulamaları aynı anda gündeme geldi. Kirişçi’nin 2004’te GDO’lu ürünleri savunduğu ortaya çıktı.
BirGün'ün aktardığı habere göre, 2004’te bir konferansta konuşan Kirişçi, GDO’yu, “AB'de biyoteknoloji yöntemiyle üretilen genetiği değiştirilmiş ürünlerin zararlı olup olmadığını araştıran 81 çalışma sonucunda olumsuz hiçbir kanıt bulunamadı” sözleriyle savunmuştu.
Bir diğer tartışma konusu ise Kirişçi’nin zeytinlik alanlarını hedef alan kanun teklifi. Yeni Bakan Vahit Kirişçi, 2009 yılında Adana Milletvekili’yken verdiği bir kanun teklifinde zeytinlik alanlarında işletme, fabrika ile elektrik üretim tesislerinin kurulabilmesi ve işletilebilmesi için kanun teklifi vermişti.
Kirişçi’nin, dönemin AKP’li milletvekilleri Soner Aksoy ve Haluk Özdağ ile birlikte, “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” başlığıyla verdiği teklifte şu madde yer almıştı:
“Zeytinlik sahası içerisinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini çoğalmasını engelleyecek tesis yapılamaz ve işletilemez. Ancak bu sahalarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin almak kaydıyla zeytin ağaçlarına zarar vermeyecek şekilde her türlü teknik önlemi almış zeytinyağı fabrikaları, tarımsal sanayi işletmeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri yapılabilir ve işletilebilir.”
Söz konusu kanun teklifi, komisyondan geçmemiş ve kanunlaşmamıştı.
Şerefsizlikte hepsi birbiriyle yarışıyor. .... 😠🤪😡
Oooooo neden bakan yapıldığı şimdi anlaşıldı, tam da hükümetimize yaraşır biriymiş!
Zeytinliklerin bulunduğu yerlere açılan bir fabrika ağaçların bitimi demek. Siz prim kazanacaksınız diye halkın sağlığı ile oynamaya hakkınız yok. Tarım bakanlığı halkın sağlığını koruması gerekirken fabrikaların pis atıkları topraklara salınacak ve o zeytinler birer zehirli zeytin olarak soframıza gelecekler. Kendileride para kazanacaklar o arazilerden.Birazda bırakın ağaçlık alanlar olsun artık.Akp zihniyetinin her yeri betonlaştırması arazileri satması artık bıkkınlık verdi.