Yeni bölümleri dört gözle bekliyoruz!
UYARI: İçerikte SPOILER vardır!
Yeni bölümleri dört gözle bekliyoruz!
UYARI: İçerikte SPOILER vardır!
3. Sezonun bu bölümünde, Miguel Prado'nun kim olduğunu ve neler yapabileceğini öğrenmeye yeni başlıyoruz. Freebo'yu öldürdüğü için Dexter'a minnettar olması ve Dexter'ın bir katil olduğunu bilmesi, Miguel için daha büyük şeylerin bizi beklediğini gösteriyor.
Lundy'nin Bay Harbor Butcher'ın Miami Metro için çalıştığını anlamasının yanı sıra Dexter, Lila'nın bir psikopat olduğunu da fark ediyor. Bunun da ötesinde Doakes'ın, Dexter hakkında bulduğu şeylerle Dexter'ın aslında kim olduğunu öğrenmesine yetiyor.
Bölümde, Hannah'nın başlangıçta göründüğü gibi masum kurban olmadığına dair ilk kez kesin görüntüleri izliyoruz. Kendisi, Wayne Randall'ın suçlarında çok daha aktif bir role sahip ve bu da sezonun geri kalanında Dexter'a güç oluyor.
Tam da Dexter'ın sonunda bir arkadaş edindiğini düşündüğünüzde her şeyin bambaşka bir hal aldığını görüyorsunuz. Miguel'in onu yalnızca daha büyük planlar için kullandığını anladığı için, Dexter'ın gözünden arkadaşlık ölçeklerinin düştüğü bölümde Dexter'a layık bir rakibi görmek oldukça tüyler ürpertici.
Dexter'ın hayatının çoğunun yalanlara dayandığını biliyoruz ancak söz konusu Rita olduğunda ondan beklenmedik duygular gördüğümüzü söyleyebiliriz. Dexter, Skinner'ı aradan çıkarırken tipik Dexter tarzında yapıyor ve sonuç olarak yaralı eliyle düğüne zar zor geliyor.
Lumen'in kontrol edilebilen bir canavar olmadığını ve Dexter'ın öldürmeye çalıştığı adamları takip ederken kendi cinayetini kontrol altında tutması gerektiğini gördüğümüz bölüm... Dexter sonunda iki katili aynı anda yakalamak ve ölümlerini kaza gibi göstermek için mücadele etmek zorunda kalıyor.
Arthur Mitchell'in kendini öldürmeye çalışmasının iyi olacağını düşünsek de Dexter, Trinity Katilini bırakmaya hazır değildir. Dexter'ın Arthur'dan öğrenmek istediği çok şey var ve bölümün, hem Dexter'ın normal bir yaşam sürdürme arzusuna hem de Arthur'un sakladığı suçluluk duygusundan kurtulma ihtiyacına inanılmaz bir bakış olduğunu söyleyebiliriz.
Bölümde, Dexter'a ne olduğunu soran polis memurlarına verilen 'Bendim' cevabını duyuyoruz. Dexter, Rita'yı fiziksel olarak öldürmemiş olsa da onunla hiç tanışmamış olsaydı kendisi hala hayatta olacaktı. Ve bu bölüm, dengeleyici gücünü kaybetmenin duygusal sonuçlarını ele alıyor diyebiliriz.
Bu bölümde önemli sırları bilen birçok insan görüyoruz ancak bunun dışında, Lumen ilk cinayetini işliyor ve ilk defa Dexter ile birlikte uyuyor. Bununla birlikte, Dex'in Rita'dan uzaklaştığını ve derin, karanlık sırrını paylaşabileceği biri olduğunu ilk kez görüyoruz.
Dizinin ilk bölümünde Dexter'ın hayatına bakıyoruz ancak kahramanımız bir katil olsa da pilot bölümle sevimli yönlerini de görerek kendisine sempati de kazanıyoruz.
Jordan'ın koruması Cole'un Lumen'ı fark ettiği ve onu otelde kovaladığı sahne diyerek susuyoruz.
4. sezon boyunca Dexter'ın, bir seri katilin aileyle hayatta kalıp kalamayacağı sorgusunu izliyoruz. Bu bölümde, yeni bir başlangıç yapmak için tüm ailesini öldüren polis Zoe ile tanışıyor. Dex, bir aileye sahip olmak için savaşma fikrinden dolayı Zoe'yi öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda her gün kendi karanlık dürtülerine karşı savaştığını ve kazandığını gösteriyor.
Deb, Dexter'ın Travis'i öldürmesini izler. Kendisi ilk defa, Dexter'ın birini öldürdüğünü bilir ve bunu silmek için yapabileceği hiçbir şey yoktur.
Bu bölümde Dexter'ın düşündüğünden daha insani olduğunu görüyoruz. Üvey kardeşi Deb'i mi yoksa öz kardeşi Brian'ı mı öldürmesi gerektiğini düşünen Dexter, nihayetinde Deb'i kurtarmayı seçiyor. Bu seçimini izlemek ise fazlasıyla üzücü ve aynı zamanda güçlü hissettiriyor.
Trinity'nin hayatını kurtaran Dexter, artık sonuçlarla başa çıkmak zorundadır. Arthur, öldürme döngüsünü yeniden başlattığı için Quinn'in kız arkadaşı Christine çözüme başlıyor ve Dexter, Arthur'u bir sonraki kurbanını öldürmeden önce bulmak zorundadır. Dexter'ın genellikle kaos anını kontrol edebildiğini görsek de bir kırılma noktasına geldiğini görmeye başlıyoruz.
Dexter'ın kız kardeşi Deb, Dexter'ın katil olduğunu bildiği gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır. Ancak Deb'in bilmediği şey, Dexter'ın yalnızca bir kişiyi öldürmediği aslında onun bir seri katil olduğudur.
Dexter'ın erkek kardeşi Brian, Dexter'ın çocukluk anılarını tetikleyici bir olay yeri kuruyor. Kanın görüntüsü o kadar travmatik ki, Dexter'ın odada bayılmasına sebep oluyor.
LaGuerta için yolun sonu geliyor. Dex'i başarılı bir şekilde takip etmesine rağmen, bu onun kendi işini bitireceği anlamına geliyor diyebiliriz.
Dexter serisindeki en duygusal bölümlerden biri olan 'The Getaway'de, Trinity'nin hayatını bağışlayarak, Dexter'ın kendi ailesini savunmasız bir hale getirdiğini görüyoruz. Ve 4. Sezon finalinde, bu kararın tüm sonuçlarının bir anda ortaya çıktığına şahit oluyoruz.
İzlerken hiçbir düşmanı Arthur Mitchell (Trinity Killer) kadar germemişti beni.
Hiçbir dizi veremedi senin verdiklerini.. Miami Metro,Dex'in evi,salaş rahat ve güneşli Florida havaları,bittikten sonra her şeyiyle özlediğim tek dizisin kral..
Spoiler Var... Harrison'un banyoda, kanlar içinde oturması. Daha içe oturan çok az dizi sahnesi vardır.