'Her iş birbirinden farklıdır ama 5 buçuk yıllık kariyer geçmişimde öğrendiğim kadarıyla, iş hayatı konusunda beni şaşırtan her şey oldukça evrensel!' diyen Terri'nin bizlerle paylaştığı sırları sizler için Buzzfeed'den derledik.
'Her iş birbirinden farklıdır ama 5 buçuk yıllık kariyer geçmişimde öğrendiğim kadarıyla, iş hayatı konusunda beni şaşırtan her şey oldukça evrensel!' diyen Terri'nin bizlerle paylaştığı sırları sizler için Buzzfeed'den derledik.
İlk iş günümde ofiste oturup saate bakarken 'Saat öğleden sonra 2, eve gitmeme 4 saat daha var. Önümdeki 45 yıl boyunca bunu her gün nasıl yapacağım? Şimdi biraz dinlenebilir miyim acaba?' diye düşündüğümü hatırlıyorum. Zamanla kaderimi kabul ettim. İnsanı bu psikolojiye sokan durum her şeyin çok yeni oluşu ama önünde sonunda geçiyor ve yaptığınız işi yapmaya devam etmek gözünüze daha eğlenceli gelmeye başlıyor.
Eğer patronunuz ve iş arkadaşlarınızın yanında içmekten çekiniyorsanız bunun küçük bir kuralı var: Her zaman bir içki geriden gidin.
İşe girdikten sonra öz geçmişime kocaman bir 9 ay kadar hiç dönüp bakmadım ve bu, bir sonraki iş arama zamanım geldiğinde çok pişman olduğum bir davranış oldu. Çalışırken öz geçmişinize yapabileceğiniz eklemeler:
• Bir proje veya önemli bir iş bitirin.
• Terfi alın.
• Yeni bir beceri kazanın (Yeni bir sosyal medya platformu veya bir teknoloji olabilir.)
• İş dışında önemli bir başarı elde edin.
Olayı anladınız siz. Bana güvenin, bunları, gerçekleştiği anda öz geçmişinize eklemek sonrasında gece saat 1'e kadar bilgisayar başında başınızı ağrıtmaktan kurtaracak!
En yakın arkadaşınız olmasa bile sevdiğiniz ya da hayranlık duyduğunuz kişiler için de geçerli. Dünya duracak gibi hissetseniz bile sonrasında alışacaksınız. Hem kim bilir, bakarsınız ilerde tekrar birlikte çalışırsınız!
Önemli bilgi! İşinde iyi olan veya yanında keyif aldığınız herkes iyi bir patron olacak değil. Kendim adına konuşmam gerekirse, çok iyi patronlar da gördüm çok kötü de ve iyi anlaştığınız patronunuz size yapıcı olmayan bir eleştiri yaptığında bu hiç de hoş bir durum olmuyor. Ama her ne olursa olsun patronunuzun davranışını kişisel algılamamak en doğrusu. Elinizden gelenin en iyisini yapın, isterseniz annenizi arayıp mızmızlanın ve ilerde bir gün yönetici olursanız yapmamanız gerekenlerin listesini tutun!
Bazıları sadece ortama kaynaşamıyor, fakat iş yerinde ne kadar çok zaman geçirdiğinizi düşündüğünüzde bu oldukça kötü bir durum. Ama böyle hissederken ve o insanları hiç de görmek istemezken işinize odaklanıp yaptığınız işten keyif almanızda hiçbir sakınca yok.
Topluca işinizden nefret etmek, bir dönem herkesin yaşadığı ve aslında insanları birbirine yaklaştıran bir durum. Ama diğer insanların mutsuzluğunun sizin düşüncelerini de etkilemesine izin vermemek de çok önemli.
İş hayatımda en dipte olduğum zamanlar bunu bana babam söylemişti ve o zamandan beri hiç aklımdan çıkmadı. Her zaman etrafınızda iyi geçinemediğiniz insanlar olacak, ama bu şekilde yaşamayı öğrenmek yani bu şartlara rağmen çalışmayı başarabilmek sabır gerektiren eşsiz bir tecrübe olacaktır.
Gün içinde çalışırken akşam eve geldiğinizde önceden başladığınız bir romanı bitirmeye ya da spor yapmaya enerjiniz kalmamış olacak. Benim işteki ilk yılımda tek yaptığım çalışmak ve arada bir arkadaşlarımı görmekti. 'Belki de işkoliğimdir...' dedim kendi kendime. Fakat zamanla bu alışkanlıktan vazgeçip keyif aldığım etkinlikler olan quiz gecelerine katılmaya ve puzzle yapmaya da zaman ayırdım. Profesyonel kariyerim dışında başka şeylere kafa yormaya başlamak beni epey rahatlattı. Çok büyük şeyler yapmanıza gerek yok sadece arada bir kendinize de zaman ayırın yeter.
Cidden, yaptığınız iş en son moda trendlerini takip etmenizi gerektirmiyorsa aynı şeyi bir hafta içinde birkaç kere giymenize kimse bir şey demeyecek, hatta fark etmeyecekler bile!
Günümüzde hemen hayallerinizdeki işe girmek ya da aynı firmada bütün kariyer hayatınız boyunca çalışmak gibi bir durum pek söz konusu değil. Hatta bir çok kişi daha ne yapmak istediğine bile karar veremeden işe girmek zorunda kalıyor. Bunca yıl okuyup istemediğiniz bir yerde veya pozisyonda işe başlamak heves kırıcı olabilir ama inanın bana yalnız değilsiniz!
Açık konuşmak gerekirse ben de tuvaletimi yapmak için evimi ya da en azından sessiz tenha bir tuvaleti tercih ederim ama inanın bana eğer işteysem ve kakam geldiyse eve kadar tutmuyorum. İlk başlarda çok rahatsız hissediyordum (Ya patronum gelirse?) ve utanıyordum (Peki ya birileri duyarsa?) ama bağırsaklarınızı zedelemek istemezsiniz! Şimdilerde ise zamanlamamı iyi yapmaya çalışıyorum ama günün sonunda olması gereken oluyor!
Birçok insan gibi ben de hayatımın büyük bir kısmını 'Çok çalışıp bunu başarmam lazım' diyerek geçirdim. Ve ilk değerlendirmemi aldığımda birincisi atılacağımı düşündüm, ikincisi tam bir başarısızlık örneğiydim. Bu karışık ağa takılıp kalmak çok kolay ve o zamanlar keşke sadece rahatlamam gerektiğini söyleyecek birileri olsaydı yanımda. Çünkü hadi amaa! Biraz yapıcı eleştiri kovulacaksınız anlamına gelmiyor ve iş hayatınız iğrenç derecede kötü giderken bile hayatta başarılı olmanız mümkün...
'Gerçek dünyaya hoş geldin. İğrençtir, ama çok seveceksin!'
Bazen olduğum yere inanmak çok zor geliyor, bu masada bu işi yapmak... Ve bilin bakalım ne? Birçok insan için bu his asla geçmiyor. Yalnız olmadığımı fark ettiğimde garip bir rahatlatma hissettim. Yetişkinler arasında küçük bir sırra ortak olmuş gibiydim ve sanırım sırlardan hoşlanıyordum. Ve muhtemelen önümde daha öğreneceğim bir sürü sır var...
Ahh öğrencilik ahh özleniyorsun :(
KAPİTALİZM İÇİN DEĞMEZ... İŞİ İŞ, FAZLASINI PATRONUN METRESİNE ALACAĞI ARABANIN MODELİ OLARAK GÖRÜN. VE PATRONUNUZLA METRESİNİ SEVMİYORSANIZ, KENDİNİZDEN ÖDÜN VERMEYİN.