Hayat hikayesini anlattığı 'İşte Benim Masalım' isimli bir kitap yazan usta sanatçı Neşe Karaböcek, kitabının basın toplantısını geçtiğimiz saatlerde gerçekleştirdi.
Kitabında kız kardeşiyle yaşadığı, senelerdir magazine altın harflerle kazınan 'eniştecilik' olayına da değindiğini belirten Neşe Karaböcek, kendisini hala affetmediğinin altını çizdi.
Hikayenin detaylarını bilen mutlaka vardır, fakat kısa bir özet geçelim sizler için; İki kız kardeşin arasındaki küslük yıllar öncesine dayanıyor.
Yapımcısı olan Atilla Alpsakarya ile 1964 yılında evlenen Neşe Karaböcek, o dönem henüz 18'inden küçük olan kız kardeşi Gülden'in sanat hayatına bu kadar erken atılmasını istemiyor. İddiaya göre önüne de türlü türlü engeller çıkarıyor. Bu sırada eşi Atilla Alpsakarya'yla anlaşamadığı için boşanan Neşe Karaböcek, hemen akabinde Alpsakarya'nın kız kardeşi Gülden'e el uzatmaya karar verdiğini öğreniyor.
Buraya kadar her şey tamam, Alpsakarya'nın uzattığı el sayesinde Gülden Karaböcek, 'Dilek Taşı', 'Hatıran Yeter', 'Sevmeyeceğim' şarkılarıyla dinleyicinin kalbini çalıyor. Fakat kalbini çaldığı tek şey dinleyici olmuyor. Ablasının boşandığı sene Gülden Karaböcek, eski eniştesiyle evlenmeye karar veriyor ve literatüre de 'enişteci' olarak anılmaya başlıyor.
Bu evlilik sebebiyle Gülden'in ailesi, ablası ve tüm çevresi ona sırt çeviriyor. Çünkü herkes için 'ablasının kocasını ayartan' bir kardeş olarak tarihe geçiyor.
Bugünkü meselemiz ise Neşe Karaböcek'in 'İşte Benim Masalım' isimli kitabının basın toplantısında yaptığı açıklama!
Neşe Karaböcek'in hayat hikayesini anlattığı kitabında kız kardeşi Gülden Karaböcek'le yaşadıklarından da bahsettiğini duymuştuk. Geçtiğimiz saatlerde kitabının basın toplantısını gerçekleştiren Neşe Karaböcek, kitapta kız kardeşinden ne kadar bahsettiğine ve kendisini affedip affetmediğine de değindi.
Muhabirlerin, özür dileyerek sorduğu Gülden Karaböcek'in eski eşiyle evlenmesi konususun kitapta yer alıp almadığı sorusuna, 'Evet değindim. Ona da değindim ama küçük bir şey olarak, teferruatlı anlatmadım. Çünkü onun da çocukları var, benim de çocuklarım, torunlarım var. Daha usturuplu yazmaya çalıştım' dedi.
Neşe Karaböcek için şüphesiz ki büyük bir hayalkırıklığı ve ihanet ama çocuklar için daha zor özellikle çocukluk döneminde. Kuzenin aslında üvey kardeşin, söylesen söylenmez saklasan saklanacak gibi değil.
O zamanlar hassas kalpler zamanıydı, sosyal medya yok, magazin düzeyli, bizimkiler kaynanalar gibi aile değerlerine saygılı diziler filmler falan, görülmemiş bir olay ve haliyle hazmedememiştir kadın. Şimdi dizilerde ensestler, sabah programlarında kaynanasınao gözle bakanlar, sosyal medyada her tür pislik vb bizim görüp duyduklarımızı görünce şerbetli oluyor insan
Ha sokucam sizinde 1000 yıllık dramanıza ya