Hürriyet gazetesi yazarı Kanat Atkaya bugün yayımlanan 'Bir saksı bile yok anlıyor musun?' başlıklı yazısında bu konuya gündeme getirdi. Atkaya'nın yazısından bir bölüm şöyle:
'Yukarıdan çekilmiş bir granit ırmağı görüyoruz.
Sağı solu beton bir vadinin ortasında akan granit kaplama bir ırmak...
Bizatihi bir beton gölüne dönüşmüş Taksim Meydanı’na akan bir beton ırmak daha...
Dev bir beton araziye dönüşen Taksim Meydanı’na 20 tane ağaç diktiler.
Bir de başına güvenlik konulmuş “dik, seyret, at” çiçek sergileyen saksılar.
Ama o saksıyı da ararsınız, benden söylemesi!
Mesela İstiklal’in sanal imajını gerçekçi bulmamın sebebi, görüntülenen geniş alanda sadece 30 kişi olduğunu göstermesi...
Bir gölgelik, bir ağaç, bir saksı bile konulmamış o caddede, ruhunu, canını, efsane mekânlarını çağın rant sistemine kaybetmiş o caddede ancak 30 kişi yürür zaten.
Bir saksılık bile yeşil yok.
Ne yaptı bu yeşillik size yahu?
Kastınız ne hakikaten?'
kadınlarımızın zaten başı bağlı. erkeklerimizde bir zahmet fes vaya takke taksın. o zaman kafalara güneş geçmez ağaç gölgesine de gerek kalmaz. değil istiklalde tüm ülkede ağaçları kesin. o gitmeyeceğinizi sandığınız cehennemde bol bol kütüğe ihtiyacınız olacak kodumun çomarları. yahu günlerdir sağanak yağmur yağdı istanbul da bir damla toprak kokusu duyamadık betondan binadan :( yazıktır günahtır.
İstiklal Caddesinin eski hali muhteşemdi ağaçlar o caddenin kendine ait dokusu ne bileyim böyle uyum içindelerdi. 15 yılda yavaş yavaş karaktersiz bir cadde haline getirdiler. Bilmiyorum hala aynı uygulama var mı ama bir ara tüm tabelaların aynı şekilde olma zorunluluğu vardı ve çok çirkin bir görüntüydü. Yapay olan her şey gibi bu da sevimsizdi. Kendi haline bıraksalardı (tabi gerçekten şart olan hizmetler ve iyileştirmeler dışında) İstiklal Caddesi çok güzel bir yerdi. Caddelerle sokaklarla şehirlerle oyuncak gibi oynuyorlar. Bunu hemen her belediye yapıyor maalesef...
Beton sevgisi ağaç sevgisinden fazla olan adamlardan böyle bir şey bekliyoruz...