Çöp Dolu Arazi Çekiminde 2. Raunt: Fotoğrafçı Kendini Savundu, Evli Çiftten Cevap Geldi

Ekşisözlük'te bugün gündem olan bir başlık sosyal medyada da yankı buldu. Düğün fotoğrafları çektirmek isteyen bir çift Esra Özcan isimli bir fotoğrafçıyla anlaşır. Binbir olayla çekilen fotoğraflar ve yaşanan olaylar ise fazlasıyla trajikomik. 

Çiftin arkadaşı olan 'niko cola' isimli kullanıcın yazdıkları ve çekilen fotoğraflar şöyle:

"Esra Özcan ile bir günlüğüne fotoğraf çekimi için anlaştık. Kendisi ile anlaşmamız Yıldız Parkı'nda çekim yapılması içindi."

'Kuaför çekimi için öncesinde Büyükçekmece'ye gelmesi gerekiyordu. Anlaştığımız saatten geç bir saatte eşi olduğunu sandığım bir beyefendi ile birlikte gelip kuaförde birkaç poz aldıktan sonra 'çekime çıkınca bizi ararsınız' deyip gittiler. Kuaförden çıktığımızda gelip Yıldız Parkı'nın OHAL'den dolayı kapalı olduğunu söyledi.'

"Biz o zaman Beylerbeyi'nde veya Atatürk Arberatum'unda çekim yapmak istediğimizi söylediğimizde kendisi bu civarlarda çok iyi bir yer olduğunu söyleyerek ve çok ısrar ederek bizi sahilde çöp dolu, etrafında metruk binaların olduğu boş bir arsaya götürdü."

'Çevredeki metruk binalara girip çıkan şahıslar yüzünden kendimizi öyle bir günde hiç güvende hissetmememizin yanı sıra etrafın çöp dolu olduğunu gördük. Esra Hanım fotoğrafta çöplerin çıkmayacağını iddia ederek ısrarını sürdürdü. Biz de kendisine güvenerek çekimlere devam ettik. Bize gelen fotoğrafların bir kısmını paylaşıyorum.' (Biz fotoğrafları olayı anlatırken paylaşıyoruz.)

"Etraftaki yıkık binalar, çöpler, verdirdiği pozlar sonucunda çok amatör fotoğraflar ortaya çıktı."

'Fotoğrafları bize ilettiğinde kendisini tüm iyi niyetimizle arayıp çekimden memnun kalmadığımızı ve kendisinin ısrarı sonucu onun belirttiği konumda çekim yaptığımız için bu durumun onun sorumluluğunda olduğunu bildirdik. Çözüm önerisi olarak onun belirlediği bir günde çekimi tekrar etmek istediğimizi bildirdik.'

"Kendisi bizim varoş insanlar olduğumuzu, o yüzden fotoğraftan anlamadığımızı en iyi fotoğrafçıların tarlada fotoğraf çektiğini ve bizim kendisini enayi yerine koymaya çalıştığımızı söyleyerek teklifimizi reddetti."

'Sonra tekrar tekrar aradığımızda bize kurban bayramı ertesi bir tarih vererek 'o gün çekimim var, çekimden sonra saat 5-6 gibi Beylerbeyi'nde çekiminizi yapabilirim' dedi. Biz de tüm gün için anlaştığımızı belirterek 1 veya 2 saat sürecek çekimi kabul etmedik. sonrasında ısrarlı aramalarımız sonucunda bayram ertesi para iadesi yapacağını söyledi. Ancak bayram ertesi yine beni enayi yerine koymaya çalışıyorsunuz şeklinde cümleler kurarak telefonlarımızı engelledi.'

"Biz bu arada çekimi düzgün bir fotoğrafçı ile çok keyifli bir şekilde kendisinin istediğinden daha ucuz bir fiyata kurban bayramının 3. günü tekrarladık."

'Tabi gelinliğin tekrardan kuru temizlemeye ve tadilata gittiğini, gelin ve damatın tekrar çekimlere hazırlık için kuaföre gittiğini, fazladan bir günlük zaman kaybımızı ömür boyu saklanacak bu hatıra için çok fazla umursamadık.'

"Özet isteyenler için: arkadaşımın düğün fotoğrafını çeken fotoğrafçıya minnettarlığımızı göstermek için bizim varoş olduğumuzdan değerini anlayamadığımız fotoğraflarını sizin de beğeninize sunmaya karar verdik."

"Not: gönderdiği binden fazla fotoğraf içinde bir albüm dolduracak kadar fotoğraf bulamadık."

'Örnek verdiğimiz fotoğraflar en kötü fotoğraflardan seçilmiş örnekler değil. Fotoğrafların %90'ından fazlası poz vermeden, sağa sola bakarken veya kıyafetleri düzeltmeye çalışırken çekilen fotoğraflardan oluşuyor.'

"Geri kalanı da aşağıdaki örneklerde olduğu gibi çöplerin göründüğü, giyilen terliğin görüldüğü veya arkadaki metruk binaların tüm pozu öldürdüğü fotoğraflardan oluşuyor."

Ek açıklama: Bu olayın sosyal medyada yankı bulmasının ardından, fotoğrafçı Esra Özcan damadı ve ailesini arayıp özür dileyerek paralarını iade etmiş.

Olayı gündeme getiren 'nuko cola' adlı kullanıcı, fotoğrafçının özür dilediğini belirterek şöyle bir açıklama daha yaptı: 'Esra Hanım'a da buradan bir çift lafım olacak; elbette ki eğer bu olay ekşisözlük'e yansıyıp insanların tepkisini çekmeseydi siz bu özrü dilemeyecektiniz. Umarım bu olaydan gerekli dersleri çıkarırsınız ve bundan sonra işinizi daha özenli ve saygıyla yaparsınız. Burada benim yazdıklarım silinse de (ki tekrar söyleyeyim arkadaşım insaflı davrandı, ben olsam silmezdim) aşağıda yüzlerce entry sizin adınız Google'da her arandığında duracak bu da ömrünüzün sonuna kadar ödemek zorunda kaldığınız bir bedel ne yazık ki.

"Güneşime gölge düşürmenize izin vermeyeceğim!"

Hayatım boyu kimseye varoş kelimesini kullanmadığım ve beni hiç dinlemeden bile varoş dedin diye yalan bir haberle heryerde yayınlayıp sizinde inandığınız fotoğrafçıyım ben. Şimdi tek ricam sonuna kadar okumanız ! 

14 Ağustos 2016 günü, hikaye paketini( kuaför & dış mekan & gelin alma ) tercih eden çiftim Edibe ve Yunus'un sabah 8.30'da kuaföründe (Beylikdüzü ) başladım çekime. Saat 11.00'de gelinin hazırlığı bitti fakat çekimde yanında gelecek olan damadın kızkardeşleri hazır olmadığından gelin de onlarla beraber kuaförde bekleyecekti, ben bu süre zarfında havanın çok güneşli olduğu ve Yıldız Parkı (OHAL 'den ötürü ) kapalı olduğu için, vaktimiz olduğundan (kardeşlerin hazırlığını bekliyoruz bu ara ) Beylikdüzü'nde saat 16.00'da tarla çekimi ve deniz kenarı çekimi yapmayı teklif ettim. Örnek fotoğraflar gösterdim kabul ettiler, saat 15.30'da buluştuk ve önce tarla çekimini sonrasında deniz kenarı çekimi yapıp (bu arada çekim arasında çekilen kareleri aralıklı olarak tüm çiftlerim bilir motive olsunlar diye gösteririm, kardeşleriİ gelin & damat, 'harika çok güzel' kelimeleri havada uçuşuyor) gelin alma çekimi için beraber çiftin evine gittik. Gelin alma çekimi tamamlandı, çift evden çıkarken apartman girişinde damadın annesi Hatice Hanım tarafından 'yeter artık fotoğraf çekmeyi bırakın' diye azarı yedim. Bırakmadım tabi çekimi , duymamazlıktan gelip devam ettim ve son karelerimi alıp, el sıkışıp ayrıldık... İşte şimdi başlıyor her şey ... 

Balayında iken bana mesaj attılar; 

-' Esra Hanım lütfen Instagram sayfanızda bizide paylaşın' diye ... 

- 'Edibeciğim sen aslında tesettürlüymüşsün, bu yüzden size sormadan fotoğraf paylaşmak istemedim' çok yoğunum fotoğrafları işleyip en yakın zamanda size göndereceğim ' dedim ve ben Instagram'da çiftin fotoğrafını yayınlamadım .

"Şimdi benim hatalarım"

** Eğitim verdiğim asistanımın çektiği fotoğrafları ham hali ile teslim ettiğimden ve çifte bunu özellikle belirtip, beğendikleriniz arasından dekupe edileceğini söylediğim halde mi hatalıyım? (yayınlananlardan bir tanesi manipüle edilmiştir. )

** Esra Hanım  'fotoğrafların hiç birini silmeyin hepsini isteriz' dedikleri için, mekana girer girmez ışık denemesi yaptığımız yerden çekilen fotoğrafları bile teslim ettiğim için ! 

** Ağustos sıcağının 12:00 ışığında fotoğraf çekmeyip zaten zamanımız var bekleyelim dediğim için 

** Sırf Yıldız Korusu kapalı Emirgan'a gitmeyelim tarla ve sahil çekimi yapalım dediğim için. Meğer fotoğrafları gösterdiğimde o gülücükler sahteymiş. 

** Instagram'da fotoğraflarını paylaşmadığım için. (tesettürlü olup o gün açık gelin başı yaptıran gelinler sonrasında fotoğrafı kaldırttığından, bunu iş prensibi haline getirdim ve paylaşım yapmıyorum. ) 

** Gelinin eyeliner'ını eğri çekmişlerdi, düzelttiğim için

** Kovulmaktan beter olduğum halde hala işimi yarım bırakmayıp devam ettiğim için 

** Gelin tarafından balayı dönüşü aranıp 'kayınvalidem adına ben özür dilerim, kendisi o gün gergindi, dediğinde önemli değil Edibeciğim olabiliyor böyle durumlar diyip uzatmadığım için! 

** Balayı dönüşü dvd teslimi sonrası mekanı beğenmediklerinde 'eylül ayında çok yoğunum' ekim ayının ilk haftası tekrar 2 saatlik çekim yapalım dediğim için. (ek ücret almadan ) 

** Çekimi Yıldız Parkı, Ortaköy, Bebek, Emirgan Korusu ve vakit kalırsa Üsküdar'da yaparsak gerçekleştirelim dediklerinde 'kusura bakmayın siz sadece Emirgan'ı istiyordunuz orada yapalım' dediğim için. (bu arada yayınlanan Atatürk Arberatum, Beylerbeyi semtleri hiç konuşulmadı bile ) 

** Tüm günümü harcadığım halde, tekrar çekim alternatifi sunduğumda, paranın tamamını iade etmem gerektiğini söyleyip, bin bir türlü tehditlerle farklı telefonlardan 'çekimdeyim sizi arayacağım ' dememe rağmen sürekli arayan numaraları engellediğim için! ( o gün başka bir çiftimi güldürmem gerekiyordu , bugün bu üzgün durumu yaşayıp sonrasında güldürdüğüm gibi

Hatalıyım, çünkü ben geline ne olur terlik giy diye yalvardım, çünkü ben damada ne olur şu çöplerin arasında ışık denemesi yapıcam sonra sen bunları aleyhime kullanır rezil edersin diye dil döktüm, çünkü ben onları Emirgan, Yıldız Parkı, Bebek, Ortaköy, Üsküdar'da 10.000 kare çekip üzerine bir de para iadesi yapmadım. (bugün para iadesi yaptım ) !!!

Ve -ekşi sözlükte zaman ayırıp iyi kötü yorum yazan insanların yorumları kaale alınmayıp gündeme oturan bu konu ödeme sonrası kaldırıldı. Çünkü asıl mesele tüm gün emek edip fotoğraf çekmeme rağmen para iadesi yapmıyor olmamdı. Özür dilemek insanı asla alçaltmaz ama ben özür dilemedim, özür dilemeyeceğim, dilemiyorum ! İstediğim tek şey gerçek ! 

Sevgi ve ışık içinde bir dünya diliyorum. 

Esra Özcan

"Esra Hanım'ın olayları çarpıtarak anlattığı mesajına cevabımızdır. Olayı detaylarıyla öğrenmek isteyenler sonuna kadar okuyabilirler.

Öncelikle varoş kelimesine vurgu yapmak istiyoruz. Evet Esra Hanım varoş kelimesini kullanmamıştır. Kendisinin kullandığı kelimeleri ahlaki sorumluluğumuz gereği yumuşatmamalıydık. Sözlükte herkesin ben de çekerdim dediği fotoğraflar için damadın annesi bunu mahalle fotoğrafçısı da çekerdi demesi üzerine Esra Hanım 'siz mahalle karısı olduğunuz için bu fotoğrafların değeriniz anlayamazsınız.' demiştir. Bu da bize ders olsun.

İkinci vurgu yapacağımız konu işin fiyatı, kendisi ile 1500 liraya anlaştık. O gün damadın annesinin üzerindeki para önceden verilen kapora ile beraber 1450 liraya tamamlamaya yetiyordu. Daha sonra telefon görüşmelerimizde zaten kendisine eksik ödeme yaptığımızı söyledi. Çekimden önce istese çeker verirdik.

* Kendisi bize bazı seçme tarla fotoğraflarını gösterdikten bu yönde karar vermemiz konusunda ısrar ettikten sonra biz Esra Hanım'ın teklifini kabul ettik. tahmin edebileceğiniz üzere gösterdiği fotoğraflar bizim gittiğimiz arsada çekilen fotoğraflarla pek benzerlik göstermiyor.

*Biz çekim saati olan 16.00'ı beklediğimizden (kuafördeki işlerimiz aslında tam dakikasını hatırlamamakla beraber saat 12'den önce bitmişti) kendisinin götürdüğü arsaya gittiğimizde, artık başka seçim şansımız kalmamıştı, Ya çekime devam edecektik ya da iptal edecektik. İstanbul trafiği bize başka seçim hakkı tanımıyordu. Belki hatamız Esra Hanım'ın anlattığı muhteşem tarlayı önceden gidip görmemek olabilir. Arsada çekim yapacağız dese kabul etmezdik zaten. Kendisinin bizi fotoğrafların düzgün olacağına ikna etmesi ile de çekime başladık.

*Aile dostumuz ve gelin arabasını kullanan kişi damadı defaatle herhangi bir konuda sinirlenmemesi gerektiği yönünde uyardı.

*Esra Hanım çekimler sürerken damadın çekilen fotoğrafları görmek istemesi sonucunda defalarca 'sen bakma Yunus' diyerek azarladı.

* Esra Hanım, tarla çekimi olacağını söyleyip gelinden yanında terlik bulundurmasını ve tarlada giyeceğini söyledi. Terliğin fotoğraflarda çıkmayacağını söyledi. Ancak kendi seçerek yayınladığı ve en iyi fotoğrafı olduğunu düşündüğünü tahmin ettiğim fotoğrafta bile bu detay görünüyordu.

*Gelin ile damat arasındaki boy farkı nedeniyle gelin bu duruma üzülse de ses çıkarmadı.

*Esra Hanım fotoğrafları teslim etmeden önce fotoğrafları albüme koyacak kadar olmasa bile en azından etraftaki çöpler ve diğer çekim hataları görünmeyecek kadar düzenlemeliydi. Albüme koymak için seçecek fotoğraf bulamadık.

*Yayınlanan resimlerden bir tanesi değil tamamı gelin ve damadın yüzü görünmeyecek şekilde manipüle edilmiştir. Böyle bir iddia ile geliyorsa hangi fotoğrafta olduğunu ve orijinal halini göstermesini isteriz. Okuyan da Tuborg yerine Efes şişesi koyduk sanacak.

*Damadın annesinin 'yeter artık fotoğraf çekmeyi bırakın' demesi nedeniyle telefon görüşmelerimizde kendisi hakkında çok saygısız konuşmuştur.

*Rezalet başlığında yazmıştık, bu yayınladığımız fotoğraflar deneme fotoğrafları değil, en düzgün gördüğümüz fotoğraflar. Bizim rızamız dışında kendi yayınladığı fotoğraflar da bu iddiamızı destekler nitelikte.

*Bizi götürdüğü arsada çekime mecbur bırakmasının ardından yeni bir çekim istememizin hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Akşam hava kararmak üzereyken ve başka bir çekimin kendisine verdiği yorgunlukla 1 veya 2 saatlik bir çalışmayla çekilen fotoğrafların çok sağlıklı olmayacağını düşündüğümüzden bu teklifini kabul etmedik.

*Yeni çekim istememizin ardından kendisi ısrarla bizim fotoğraftan anlamadığımızı defaatle dile getirmiştir.

Şimdi gelelim paramızı iade alma ve başlığın sözlükten silinme sürecine

Kendisi ile sağlıklı bir iletişim kurmaya çalıştık. Çekimin tekrarı konusunda anlaşamadığımızda Esra Hanım bizim gibi insanlarla çalışmak istemediğini ve paramızı iade edeceğini söyledi. Derdimiz çekimi bedavaya getirmek falan değil. Biz tekrar bir sürü eziyet çekerek ve para harcayarak çekimimizi tekrarladık. Biz de ticaretle uğraşan insanlarız, söz ağızdan çıktığında olay kapanmıştır ama Esra Hanım için öyle olmadığını gördük. Kendisi ile bayramdan sonra damat görüştüğünde 1450 lira değil 950 lira iade edeceğini söylemiştir. Damat ilk aşamada kabul etmemiş ve çekimlerde de bulunan aile dostumuz, aile ile görüşerek 950 liranın makul bir rakam olduğu konusunda aileyi ikna ederek tekrar Esra Hanım'ı aramıştır. Esra Hanım telefonu açtığında aile dostumuzu dinlemeyerek ve sürekli kendisine bağırarak, yer yer haksız ithamlarda bulunarak telefonu suratına kapatmış ve tüm telefon numaralarımızı engellemiştir. Kendisi ile iletişim imkanımız kalmamıştır.

Biz de bu gelişmeler üzerine olayı sosyal medyadan duyurmaya karar verdik. Olayın diğer rezalet başlıkları kadar tepki alacağını, olayın tarihe not düşüleceğini düşündük. Ancak olay çok geniş çaplı bir yankı buldu. Sözlükçüler hanımefendinin Instagram'ına yorumlar yapmaya başladığında bizi muhattap almayacağını söyleyen Esra Hanım bizi aramaya başladı. Biz kendisi ile sağlıklı bir görüşme gerçekleştiremeyeceğimizi düşündüğümüzden telefonu açıp kendisi ile muhattap olmak istemediğimizi, eşinin bizi aramasını istediğimizi söyledik. Ardından başka bir hanımefendi aradı, Esra Hanım'ın ablası olduğunu olaylardan çok büyük üzüntü duyduklarını, Esra Hanım ile iletişimimizin yapıcı olduğuna şahit olduğunu ve bizi haklı bulduğunu o yüzden kendisinin de yapıcı davrandığını söyledi. Kardeşinin psikolojik sorunları olduğunu, sabahtan beri ağladığını ve olayı telafi etmek istediklerini söylediler.

Biz de karşılığında Esra Hanım'ın damadın annesini arayarak özür dilemesini istediğimizi ve ücret iadesi yapılmasını talep ettiğimizi söyledik.

Bu gelişmeler üzerine Esra Hanım damadın annesini arayarak, ağlayarak çok üzgün olduğunu, özür dilediğini, kendine bir şans verilirse (burada tam olarak 'lütfen beni Edibe ve Yunus ile tekrar bir araya getirin onların çekimlerini tekrar yapayım, ben bu olanları hak etmiyorum' gibi ifadeler kullandı) olayları telafi etmek istediğini, ailevi problemler yaşadığı için çok zor bir dönemden geçtiğini (burada damadın annesine biraz daha detaylı olarak problemlerden de bahsediyor) ve bu olayların onu daha fazla yıprattığını belirterek af diledi. Yazdıklarımızı sözlükten kaldırmamızı rica etti. Damadın annesi de kendisini affettiğini söyledi.

Bu açıklamaların ve elimizde olmayan nedenlerle olayın ulusal medyaya kadar sıçramasının ardından kendisinin üzerine gereğinden fazla gidildiğini düşünerek 'nuka cola' mahlaslı arkadaşımıza yazının kaldırılmasını istediğimizi bildirdik. kendisi hem siz hem ben linç edileceğim dedi. Biz de linç edileceğimizin bilincinde olarak, olayın Esra Hanım'a daha fazla mağduriyet yaşatmaması adına yazının kaldırılmasını rica ettik. 

Bunun ardından Esra Hanım, gelin ve damadın bir fotoğrafını bizim iznimiz olmadan kendi sosyal medya alanlarında yayınlamaya başladı, malumunuz olduğu üzere tarafsız yorumları silerek bizim lanet insanlar olduğumuz fikrini işleyen yorumları bırakarak haksız bir linç kampanyası başlattı. Sonrasında ise tamamen yanlı ve gerçek dışı bir yazı yazdı. Biz gönderimizi sildiğimizde ve sözlük tarafından linç edilmemizi dahi kabul etmişken yaptığı hamleler ardından bu cevabımızı sizlere bildirmek isteriz.

Allah güneşinize gölge düşürenlerin evlerine ateşler salsın sevgili sözlükçüler.'

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
30.09.2016

Fotoğrafçı gerçekten söyledi mi söylemedi mi bilinmez ama bana kalırsa bu çift gerçekten varoş. Sen bir fotoğraf sanatçısına karşı 'bu fotoğrafları mahalle fotoğrafçısı da çeker' dersen, o da sana 'siz de mahalle kadınısınız' der, ki bence bunda haklı. İşini yapan bi insana böyle bi kelamı ancak böyle bi kadın söyler. Bizim kültürümüzde hesapsızca linç olduğu için, haklı olsun olmasın bir kişi binlerce kişinin önüne yem olarak atılabiliyor sosyal medyada 'bakın bu adam bunu bunu yaptı, yardırın!!' diyerek. Adam sana seç diye shopsuz fotoğrafları göndermiş, alıp onu kullanarak 'bak benim fotoğraflarımı böyle çekti!' diye iftira atıyorsun. Amaç ne 1500 lirayı geri almak. 1500'e anlaşmışsın, 1450 veriyorsun 'isteseydi verirdik' diyorsun. Neden istesin birader? Anlaştığın fiyat o zaten, o rakamı vereceksin, hep bi kırpma isteği. İstese bu sefer diyeceksin ki 'vay efendim 50 lirasnın hesabını yapıyor'. Fotoğrafçı haklı.

28.09.2016

6 yıldır en büyük hobim fotoğraf çekmek. Nikon D80 fotoğraf makinem ve 4 adet lensim var. Yoğun ısrarı sonucu bir arkadaşımın, kuzenimin ve kardeşimin düğün fotoğraflarını ben çektim. Fotoğrafları gören herkesin bu işi parayla yapmam konusundaki ısrarlarına rağmen bu işi ticarete dökme düşüncesinde değilim. Sebebi ise "ya insanların en güzel gününü en güzel anılarını rezalete çevirirsem" korkusu.

28.09.2016

Yakın bir arkadaşım çekmişti bizim düğün fotoğraflarını. Hem tek lensle gelmişti, hem de hava kapalıydı. Sonuç olarak düğün fotoğraflarımız oldukça kötü. Ben dert etmiyorum da, eşim üzüldü. Yani, doğru bir karar vermişsin.

30.09.2016

İki tarafın da ne halt yediği umurumda değil de, ben ülkemden utandım be. O çöpler ne öyle lan ? Ne lan bu ülke mi çöplük mü burası ? Şimdi aklıma da bir fikir geldi, sokakta yürürken dikkat çekmiyor demek ki fotoğrafta görünce dikkat çekiyor. Fotoğrafçı arkadaşlar sokaklardaki çöplerin fotoğraflarını çeksin. Böyle bir kamu bilgilendirme yapsınlar. Bak gelinle damat çöplerin arasında durunca ne kadar tuhaf oluyor, halbuki o çöplerin orada olmaması gerekir en başta.

TÜM YORUMLARI OKU (97)