Marcus Graf Yazio: Yeni Bir Birlikteliği Gerçekleştirmek İçin Normu Yeniden Tanımlamak

Size hemen söyleyeyim: Murat Germen'in Ferda Art Platform’daki Feyezan / Overflow isimli kişisel sergisi, tüm sanatseverler tarafından olduğu kadar, çılgın karantina zamanlarımızın mevcut statükosunu sorgulamaya cesaret eden herkes tarafından muhakkak görülmeli. 10 Eylül - 10 Kasım 2020 tarihleri arasında devam eden sergi, tanık olduğumuz güncel politik, sosyal ve ekonomik gerçekleri ve çapraz ateş altındaki bireylere verilebilecek farklı anlam ve tepkileri ortaya koyuyor.

Necmi Sönmez'in özenli küratörlüğü ve Kerem Piker'in fantastik sergi tasarımıyla Murat Germen, “Başka Tas Başka Hamam, Beraberlik Manzaraları”başlıklı dizilerden seçilmiş fotoğraflar, video ve yeni serisi “Düşünce Heykelleri”ni sunuyor.

'Sosyal mesafe' kavramını sorgulayan Germen, mevcut sosyal bölünmeyi eleştiriyor. “Fiziksel mesafe” yerine kullanılan “sosyal mesafe” terimi, bizi her zaman izleyen ve sürekli kolayca yutulabilir olana doğru yönlendiren Big Brother için, toplumu yönetilebilir ve izlenebilir birimlere bölen, birlik ve dayanışmadan ziyade bölünmeyi ve ayrılığı tercih eden yeni bir sosyal birliktelik ideolojisine atıfta bulunur. Murat Germen, açgözlülüğün iyi olduğu ve her şeyin kapitalizm ve tüketimcilik denen canavar ikizin ayrılmaz bir parçası haline geldiği, benmerkezci iş dünyası için görsel bir hiciv yaratıyor. 'Düşünce Heykelleri' nin odaklandığı iki ana konu, küresel olarak baskın ağlar ve bu şebekenin ısrar ettiği sosyal mesafedir.

İlk kez, Ferda Art Platform’da sergilenen bu seri, üç boyutlu çalışmaları barındıran yepyeni bir dizi.

Feyezan / Overflow, karantina döneminde ortaya çıkan sosyal mesafe olgusunu eleştirel bir şekilde tartışıyor ve pandemiyle yükselen “sosyal dayatmaların” arka planına bakıyor. Sergi, sürdürülebilir gündelik yaşamın “eski ve yeni normal” arasında nasıl sıkıştığını sorgularken, birey ve toplum arasındaki karşılıklı ilişkiye ve aynı zamanda insanlar ile kentsel çevreleri arasındaki bağlantıya odaklanıyor.

İlgi çekici sergi, Murat Germen’in fotoğrafın iki boyutluluğunun sınırlarını zorlama amacının altını çiziyor.

Bu anlamda, Murat Germen’in fotoğraflarının mekânsal kurgusu, sergilenen küçük boyutlu insan portrelerinin kaleydoskopik atlasını, sergi ziyaretçisini

tüm gösteriyi ortak bir tehdit olarak görmesine neden olan, mekana özgü

muhteşem bir yerleştirmeye dönüştürüyor. Merkez yapı, bireylerin snapshotvari bir estetikle tasvir edildiği çok sayıda sokak sahnesi sunarken, çevre duvarlardaki büyük fotoğraflar, parçalı mimari öğelerden oluşan yarı soyut imgeler tasvir ediyor. Sonunda, Düşünce Heykelleri, kentsel yapıları ve sakinlerini üç boyutlu kolaj benzeri nesnelerde bir araya getiriyor.

"Feyezan", onu alışılmış galeri gösterilerinden ayıran oldukça deneysel bir karaktere sahip.

Burada galeri sahibi Ferda Dedeoğlu'nu ekonomik fizibilite açısından büyük bir risk aldığı için tebrik etmeliyim. Sergi prodüksiyonu oldukça maliyetli olmasına karşın yine de galeri, zorluklarla cesurca yüzleşiyor. Güzel bir şekilde kürate edilmiş ve güçlü bir şekilde tasarlanmış sergi, estetik açıdan çekici ve kavramsal olarak anlamlı çalışmalardan oluşuyor. Bir sanatsever ve sergi ziyaretçisi başka ne isteyebilir ki?!

Nihayetinde, sergi, özünde yeni ve alternatif bir birliktelik öneren manifestosunu takip etti, çünkü sanatçı, galeri sahibi, küratör ve sergi tasarımcısı arasında verimli ve eşit bir ortaklıktan kaynaklanıyor.

Ferda Art Platform’da 'Feyezan” sergisinde ekip, profesyonel disiplinler arasındaki geleneksel sınırları aşıyor. Sergi tasarımcısı Kerem Piker, katalog röportajında, özellikle herkesin sınırlı alanlarda kaldığı küresel salgın günlerinde işbirliklerinin çok değerli hale geldiğinin altını çiziyor. Küratör Necmi Sönmez, serginin bir galeri sunumundan çok araştırma odaklı bir enstitü projesi olduğunu düşünüyor. Murat Germen, sergisinde küratör, sergi tasarımcısı, galeri ekibi ve sanatçının unutulmaz bir işbirliği içinde çalıştığı sonucuna varıyor.

Germen’in fotoğraf çalışmaları, mimari yapıları, kentsel dilimizin ontolojisini ve bugünün kentleşmesinin özünü ortaya çıkarmak için kolaj benzeri bir şekilde yapısöküme uğratıyor.

Günümüz mimarisinin unsurları olan soyutlama ve temsil arasındaki geçiş, onun dijital olarak ürettiği fotoğraflarında biçimci araçlar haline geldi. Fotoğraf ve medya sanatı arasındaki eşikte duran görüntüler, süsleme ve temsil arasında oldukça çekici bir görsellik formüle ediyor. Resimler, mimari öğeler olarak tanımlanabilecek kadar somut, ancak saf estetik parçacıklar olarak işlev görecek kadar soyutlanmış. Galeri duvarlarında sergilenen “Başka Tas Başka Hamam” dizisi algımızla oyunlar oynuyor. İlk bakışta, kompozisyonel karmaşıklığın herhangi bir doğrusal kod çözmeyi yasakladığını anlayana kadar, işleri kolayca anlayabileceğimizi düşünebiliriz, sanatçı dünyayı algılama ve anlamanın alternatif yollarını sunar.

Aynı hamamda aynı tas, sakin, kurtarıcı ve tahmin edilebilirdir.

Aynı zamanda sıkıcıdır ve bizi tembelleştirir. Fakat, Murat Germen’in “Farklı Tas Farklı Hamam” işi bizi şaşırtıyor, gerçeklik hakkındaki görüşlerimizde belirsizliğe neden oluyor ve sonunda dünya hakkında bildiklerimizi yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor. İşlerin yarattığı tereddüt ve merakla, içimizdeki yaratıcı hayal gücü potansiyelini yeniden hayal etme ve mevcut varoluş halimizi eleştirel bir şekilde gözden geçirme şansı elde ediyoruz.

Murat Germen'in çalışması, bildiğimiz ve emin olduğumuz şeyleri sorgulamamıza neden olan gözümüzü ve zihnimizi tetikliyor.

Aslında, kentsel varoluşumuzda hiçbir şey durağan, kesin ve net değildir. Öyleyse, düzen ve doğrusal süreklilik uzun zaman önce ortadan kalktığından, entropi ve kaosa alışmalıyız. Murat Germen’in çalışmaları bunu estetik olarak net ve açık hale getiriyor ve bu da güncel serisine, sanat dünyasında içsel tartışmanın ötesine geçen bir anlam veriyor. Sergilenen işer bizim genel meselelerimizle ilgilidir. Dolayısıyla, 'Feyezan', Türkiye'nin önde gelen fotoğraf sanatçılarından birinin etkileyici yeni çalışmalarını görmenin yanı sıra, sosyal birliktelik ile profesyonel disiplinler arası işbirliğinin yeni biçimlerini de öneriyor. Bu, tek işlerin yanı sıra tüm sergiyi hepimiz için çok değerli kılıyor ve sanat eserlerine tekil estetik veya kavramsal gücünün ötesinde bir anlam veriyor.

Çevirmen: Öykü Demirci

Popüler İçerikler

Fatih Altaylı'dan 'Restoran Boykotu' Tavsiyesi! 'Gerekli Bir Silahtır, Kullanıp Atılacak Bir Şey Değil'
Konuşanlar'ın Hasan Can'ı Evinde Kaza Geçirdi: Acil Ameliyata Alındı!
Doğum Günü Pastasının Rengi ve Deseni Yüzünden Yanlış Anlaşılan Yasemin Sakalloğlu'ndan Açıklama Geldi