Obstetrik ve Jinekoloji Araştırmaları Dergisi'nde yayımlanan bir araştırmada, rahim ağzı kanseri ile kahve alımı üzerine yapılan 24 çalışma incelendi. İncelenen verilere göre kahve tüketimi ile rahim ağzı kanseri arasında ters bir orantı ortaya çıktı. Yani kahve tüketmenin, endometriyal kanser riskini azaltacağı iddia edildi.
Araştırmanın detaylarına göre kafeinli kahvenin, kafeinsiz kahveden daha iyi bir koruma sağladığı ortaya çıktı. Biliyorsunuz ki serbest östrojen hücreleri kanser hücrelerinin çoğalmasını sağlar. İşte yüksek kafein alımının serbest östrojen seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğu ve böylece rahim ağzı kanserini önlediği ortaya çıktı.
Aynı zamanda kahvenin insülin oranını azalttığı ortaya çıktı. Bunun da rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltabileceği görüşü aktarıldı. Fakat araştırmanın yazarları, kahve içmenin endometriyal kanser riski ile ilgili faydaları hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirttiler.
Günde 3 bardak kahve tüketen bireylerde, günde 1 bardak içenlere göre kansere yakalanma riski %30 daha düşük. Ancak kahvenin içerisinde herhangi bir tatlandırıcı bulunmaması gerekiyor. Sağlık için günde 400 mg kahveden fazlası içilmemesi lazım. 400 mg kahve ise, 4 fincan kahveye denk geliyor.
Türk kahvesi, kansere ve fonksiyon bozukluklarına yol açan serbest radikallere karşı savunucu rol oynuyor. Kadınlarda özellikle meme kanserini de önlüyor. Erkeklerde ise prostat kanserine karşı savaş açıyor. Günde sadece 1 fincan Türk kahvesi tüketilerek karaciğer kanserine yakalanma riski düşürülebiliyor. Tabii Türk kahvesini de sade olarak tüketmeniz gerekiyor.
Kahve yorgunluk seviyesini azaltarak daha enerjik hissetmenizi sağlar. Düzenli olarak kahve tüketen kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma riski daha düşüktür. Bununla birlikte Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatır. Kilo yönetimine teşvik eder. Karaciğer rahatsızlıklarına karşı koruma sağlar. Kalp sağlığınızı destekler. Ayrıca bazı araştırma sonuçlarına göre kahvenin ömrü uzatabileceği ortaya çıkmıştır.