Son dönemde olay görüntülerle, kavgalarla, skandallarla gündüz kuşağının vazgeçilmezleri haline geldi izdivaç programları. Herkesin kısmetini aradığı bu programlarda kimi zaman arananın kısmetten çıkıp çok başka boyutlara vardığı da olmadı değil. Taleplerin, istenen niteliklerin ve göbek atmaların ardı arkası kesilmiyor. İzdivaç programlarının bol güllü, gelinlikli ve damatlıklı, fon müzikli renkli dünyasının kendine has bir jargonu da var elbette. Yeni başlayanlar için izdivaç programlarının vazgeçilmez 10 cümlesini anlamlarıyla beraber sizler için derledik!
Yeni Başlayanlar İçin İzdivaç Programları Sözlüğü
3
Elektrik değil, ELEKTİRİK alamadım!
İzdivaç programlarında en sık duyacağınız cümle budur. Gelen talibi göndermek için bahane bulamayan kişinin sığınağıdır ve bazen bu cümlenin ne anlama geldiğini kendi de anlamadan söyler. Programların birinde kişinin “ELEKTİRİK alamadım,” cümlesine yanıt olarak gelen talip “Kabloları birbirine bağlamadan ELEKTİRİK alınmaz” yanıtıyla izleyicileri dumura uğratmıştır.
Anlamı: Kanım kaynamadı. İçim ısınmadı. Böyle bir hoş olamadım.
Canlı odada bir çay içelim...
Sahnenin köşesinden ilerleyerek izdivaç etmek isteyen kişilerin baş başa kalarak çay içtiği yerdir canlı oda. Program sunucuları genelde burada çay içilmesi için baskıda bulunurlar. Bu odada çaylarını yudumlayan talipler biraz sonra alacakları red cevaplarıyla hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Anlamı: İyi bir insana benziyor; yazıktır o kadar gelmiş bari bir çayımızı içsin de öyle gitsin.
Çocuklarınız evli mi? Sizinle mi yaşıyorlar?
Bu her şeyi mahvedebilecek bir sorudur.
Anlamı: Bu saatten sonra senin çoluğunla çocuğunla uğraşacak değilim.
Uyuşamadık!
Eğer ki bu cümleyi duyduysanız izdivaç arayanlar canlı odada çay içmiş, dışarıda birkaç kez görüşmüşler demektir. Kimbilir dışarıda neler oldu da, ne defterler açıldı da, birbirlerinin hangi sinsiliklerini gördüler de uyuşamadılar. Orasını Allah bilir.
Anlamı: Huyu suyu bozuk bunun. Olmaz.
Kriterlerime uygun değil!
Kriter dediğin hiç bitmiyor bunlarda anam. Oyu olsun, buyu olsun, maaşı olsun, çocuğu olmasın, hiç evlenmemiş olsun, yakışıklı olsun. Olsun da olsun. Oy dağlar.
Anlamı: Çulsuzsun. Ne güzelsin ne yakışıklısın. Ben seni alıp da napam?
Beni taşıyabilecek birini arıyorum...
Evet, bu epeydir tartışılan bir cümle. Tam olarak ne kast ediliğini anlayan çok az insan çıktı. Onlar da zaten başkalarına aktaramadılar. Fiziki bir taşımaktan kast etmiyor onu biliyoruz. Sanki talibi beğenmedi de işkembeden atıyor gibi…
Anlamı: Git başımdan, ben sana göre değilim. Ne yapsan boş.
En çok neyimden etkilenip bana talip oldunuz? Neden ben?
Bunu söyleyen arkadaşa narsistik kişilik bozukluğu tanısı koyulmaya ramak kalmıştır. Bu bir soru da değildir zaten.
Anlamı: ÖV BENİ!
Ailenizin haberi var mı?
Bu da yine kritik sorulardan biri. Yeşil ışıklı bir sorudur. Bu noktadan itibaren saadet kapısına adımlar kalabilir.
Anlamı: Benim de sana gönlüm var gibi gibi de ananlar ne diyi? Başıma bela olmasınlar…
Beni ne zamandan beri takip ediyorsunuz?
Bu oldukça kritik bir soru olmasının yanı sıra son derece sinsidir de. Cevap verilirken çok dikkatli olunmasında fayda var.
Anlamı: Baktın baktın kimseyi beğenemedin de bana mı mecbur kaldın?
Yorum alabilir miyim Esra hanım?
Bu adaya canlı odada çay içme imkânını sunabilecek sorulardan biridir. Arkadaşları bir yorum yapsın bakalım, gözleri tutmuş mu…
Anlamı: Bizimkiler sana yenge/enişte demek istiyor mu…
BONUS: 70 milyon bizi izliyor!
Anlamı: Herkes ayağını denk alacak oğlum, herkes!
ariycam bi gün seda sayani bunlarin hepsi en son kaca olur diye sorcam
bir numaradaki cevap efsane olmuş bence
o kadar kişinin de işi gücü yok sizi izliyor