Yeni Araştırmalar Eski Söylemleri Değiştirdi! Sütyen ile Kanser Arasında Bir Bağ Var mı?

Sütyenlerin kansere yol açabileceği fikri ilk kez 1995’te Sydney Ross Singer ve Soma Grismaijer tarafından yazılan “Dressed to Kill” adlı kitapta ortaya atıldı. Bu iddiaya göre günde 12 saat boyunca özellikle balenli sütyenler giyen kadınlarda meme kanseri riski sütyen takmayanlara göre daha yüksek. Sütyenlerin lenf sistemini kısıtladığı, bunun da memelerde toksinlerin birikmesine yol açtığı öne sürülüyor.

Öte yandan, Amerikan Kanser Topluluğu’na göre, lenf bezlerinin sütyen tarafından sıkıştırılması sonucunda kanser oluşabileceğine dair bir kanıt yok. Gerçekte vücut sıvıları meme altından değil, koltukaltındaki lenf bezlerinden geçer. Sütyen takmamanın meme kanseri riskini azaltabileceğine ilişkin de bir kanıt bulunmuyor.

Korkularımıza bir günah keçisi mi arıyoruz?

Dr. Susan Love; “Breast Book” adlı kitabında, sütyenlerin kansere yol açtığı gibi söylentilerin hayatımızdaki belirsizlik ve korku bulunan alanlarda kontrol sahibi olma arzumuzla ilgisi bulunduğunu iddia ediyor. İnsanlar kanser gibi trajik bir hastalık için günah keçisi arıyor ve sütyenlerden kaçınarak kanserden de kaçabileceklerini umuyorlar.

Meme kanseri oranlarında coğrafi farklılıklar olsa da, diyet, egzersiz, yaşam şekli, hamilelik ve doğum şekilleri gibi pek çok farklı faktör de bulunuyor. Bütün bunlar sütyen kullanımından daha önemli faktörler. İnsanların tıbbi bakıma erişiminin daha az olduğu yerlerde meme kanseri daha az teşhis ediliyor, bu da istatistiklere yeterince yansımasını engelleyebiliyor. Ayrıca kadınlar yaşlandıkça meme kanseri riski arttığından, ortalama ömrün kısa olduğu ülkelerde sütyen kullanımından bağımsız olarak meme kanseri oranları düşük gibi görünebiliyor.

Balenli sütyenin meme kanseriyle ilgisi var mı?

Daha yoğun şekilde balenli sütyen takan kadınların daha büyük memelere sahip olduğu söylenebilir. Bu kadınlar da – meme boyutuyla bağlantılı olarak - çoğunlukla daha kilolu kadınlar olabiliyor. Sütyen kullanımının kanserle bir bağlantısı olsaydı bile, bunun asıl sebebinin kanser riskini artıran obezite olduğu ortaya konulabilirdi. Bu yine de balenli sütyenlerin kanser riskini artırdığı anlamına gelmiyor.

Araştırmada bir bağlantı bulunamadı

2014’te yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar menopoz sonrası dönemdeki kadın katılımcılara sütyen giyme alışkanlıklarını sordu. Binden fazla meme kanseri geçirmiş ve 500'den fazla kanser geçirmemiş kadının katıldığı çalışmada; araştırmacılar sütyen giyme alışkanlıkları, sütyen kullanım süresi ve kanser riski arasında bir bağlantı bulamadılar.

Yani sütyen takıp takmamak tamamen sizin zevkinize ve isteğinize kalmış bir şey. Temelsiz korkuların ya da toplumsal normların bedeninizle ilgili bu kararı etkilemesine gerek yok.

Mutfak Dolaplarında Yağdan Eser Kalmayacak! Yağ Lekelerinden Pratik Şekilde Kurtulmanın 5 Yolu

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
09.12.2020

Göğüs kanseri araştırmacısıyım. Dressed to Kill kitabım bu yazıda geçiyor. Bu makale yanlış ve yanıltıcıdır. Birçok çalışma, sıkı sütyenlerin meme kanserine neden olduğunu gösteriyor. Ancak, tehlikede olan çok para var, bu yüzden gerçeği anlamak zor. Sütyeninizin göğüslerinize zarar verip vermediğini anlamak için bir ay boyunca sütyen takmayı bırakın. Göğüsleriniz farkı hissedecek. Ve göğüs çevresinde sıkı bir bant olmadan daha kolay nefes alabileceksiniz. Ayrıca BraFreeStudy.org adresindeki Uluslararası Sütyensiz Eğitimimize de katılabilirsiniz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ