Yeni Alt Varyantının İngiltere'de Hızla Yayıldığı Koronavirüsün Nasıl Evrim Geçirdiğini Biliyor musunuz?

Koronavirüsün varyantlarından kurtulamamışken bir de bunların alt varyantları peyda oldu. Şu anda öne çıkan son varyantlardan AY.4.2’nin özelliklerini, kökenini ve önemli olup olmadığını merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

Öncelikle bu isimlendirmenin nasıl yapıldığına bakalım.

AY.4.2, koronavirüs soyunun son üyesi. Virüsün evrim geçiren versiyonları arasındaki ilişkiyi göstermek için KOVİD evrim ağacının dalları kodlanarak etiketleniyor. Varyantlar ve alt varyantlar arasındaki ilişki durumları, Edinburgh ve Oxford Üniversitelerinin ortak araştırmacılarının kontrolündeki Pango Ağı tarafından belirleniyor ve listeleniyor.

AY.4.2’nin kökenin bu yılın Nisan ayına dayanıyor.

Her şey, virüsün nasıl değiştiğini görmek için KOVİD örneklerinin genomlarını sıralayan İngiliz Konsorsiyumu olan COG-UK’e ait bir araştırma ekibi, İngiltere’nin kuzeyinde kısa süre önce Hindistan’a seyahat eden iki hastanın genomlarını sıralamasıyla başladı.

O zamanlar Hindistan’da B.1.617 varyantı etkin olarak görülüyordu.

Ancak örnek alınan hastalardaki varyant B.1.617 değildi. Bu hastalarda B.1.617 varyantının sahip olduğu bazı mutasyonlara rastlanmamış ve farklı birkaç mutasyon görülmüştü. Ertesi hafta, bu varyantın B.1.617’nin üç alt türünden biri olan ve sonraları DSÖ’nün ‘Delta’ olarak adlandırdığı B.1.617.2 olduğu anlaşıldı.

AY kodu ise Delta’nın daha da evrim geçirmiş alt türleri için kullanılıyor.

Virüsün bir kolu beş kez evrim geçirdiğinde kodu, yeni bir harf kombinasyonuyla oluşturulur. Yani virüsün AY formları, farklı bir kodla tanımlansa da öncekilerden çok da farklı değil. AY formları da Delta varyantından türedi. Şu ana kadar ek mutasyonlara sahip 75 AY formu tanımlandı. Bunlardan biri olan AY.4, son birkaç aydır İngiltere’de şiddetli şekilde artıyor ve vakaların %63’ünü oluşturuyor.

AY.4’e mutasyonlarının avantaj sağlayıp sağlamadığından emin değiliz.

Bu alt varyant 'kurucu etkisi' olarak adlandırılan (bir virüsün alt varyantlarının hastalığa sahip nüfustan ayrılıp izole olarak çoğalması durumu) durum sayesinde bu kadar yayılmış olabilir. KOVİD örneğinde bu durum, tek bir vakada görülen virüsün çok sayıda insana bulaşmasıyla açıklanabilir.

Bulaşan insanların da başkalarına bulaştırmasıyla aynı kaynak, büyük bir yayılmaya neden olmuş olur.

Yani bir varyantın yayılması için diğerlerinden daha iyi olmasına gerek yok, doğru zamanda doğru yerde olması yeterli. İngiltere’deki yükselişi değerlendirildiğinde AY.4’ün bir avantajı olabilir ama. AY.4, Delta’nın diğer alt varyantlarından farklı olarak, virüsün viral replikasyonunda rol alan Nsp3 proteinini etkileyen A1711V mutasyonuna sahip. Bu mutasyonun etkileri bilinmiyor.

Gelelim Haziran ayında ortaya çıksa da Eylül sonunda patlayan AY.4.2 alt varyantına.

Bu varyant, sivri proteinleri etkileyen Y145H ve A222V ek mutasyonlarıyla tanımlanıyor. Sivri protein, virüsün dış yüzeyinde bulunan ve yapısının hücrelere girmek için kullandığı parçasıdır. Bu iki mutasyonun virüse bir avantaj sağlayıp sağlamadığı da belirsiz. A222V, daha önce B.1.177 ve devamındaki alt varyantlarda da görülmüştü. Virüsün asıl Y145H mutasyonunu elde ettikten sonra yayılmasının arttığı düşünülüyor.

Bu mutasyon, sivri proteinin ‘antijenik süper bölgesi’ içinde yer alıyor.

Sivri proteinin bu kısmının Delta varyantının genetik materyalindeki bir mutasyon tarafından daha önce değiştirildiğini biliyoruz. Bu değişiklik sonucunda antikorların proteini hedef alması zorlaşmış ve deltanın bağışıklıktan kaçma kabiliyeti artmıştı.

Delta varyantı neydi, neyin nesiydi merak ediyorsanız 👇

Çok Daha Kötüsü Yolda Olabilir! Dünyayı Kasıp Kavuran Delta Varyantıyla İlgili Mutlaka Bilmeniz Gerekenler

Bu araştırmalar henüz yetkili kurumlarca gözden geçirilmediğinden sonuçların dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor.

Ancak Y145H mutasyonun bu proteindeki süper bölgeyi antikorlar tarafından daha zor tanınacak hâle getirmesi ve dolayısıyla virüse karşı bağışıklık kazanılmasının zorlaşmış olması mümkün. Bu görüşün karşısında ise varyantın pek çok Avrupa ülkesine girmesine rağmen yayılmakta başarısız olması gösteriliyor.

İngiltere haricinde Danimarka’da önde gelen varyantlardan birisi.

Öte yandan Almanya ve İrlanda’da varlığını koruyamıyor. Bu durum, bağışıklıktan korunma becerisinin Delta varyantından daha iyi olmadığını gösteriyor. Elbette AY.4.2’nin buralarda tutunması için yeterli hasta da olmayabilir. Sonuç olarak, AY.4.2’nin evrim geçirip daha zorlu alt varyantlar oluşturup oluşturmayacağını söylemek için çok erken. Deneysel çalışmalarla özelliklerinin tanımlanması gerekiyor.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz 👇

Dünya Sağlık Örgütü'nün "Dikkat Edilmeli" Dediği Mu Varyantı Hakkında Neler Biliyoruz?
Yapılan Araştırmalar Sonucunda Koronavirüsü Hafif Atlatanların da Beyninde Kalıcı İz Oluştuğu Ortaya Çıktı
Yapılan Yeni Çalışmalar Sonucunda Koronavirüsü Yeryüzünden Silmenin Mümkün Olduğu Ortaya Çıktı

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı