Yeni Alışkanlıklar Edinmenin 3 Yolu

Davranışı basitlik değiştirir. 

Yaz heyecanı sizi de sardıysa buraya gelin, biraz sohbet edeceğiz.

Hayatınızda bir şeyleri değiştirmek isteyişiniz de o istek karşısında kolunuzun bir dönem için kalkmayışı da doğal ve normal.

Öyle bir yerde ve zamanda yaşıyoruz ki, bireysel olmanın çok mümkün olamadığı hatta bireysel olmanın fazlasıyla pahalı olduğu bir süreci yaşıyoruz. Grup bilincimiz de sıkışmış kalmış halde zaten ama yapmamız gereken şey basit; başlayacağız! Nereden, neyden? 

Kendimizden.

Basit, anlaşılır, kolay olandan. Kaslar da böyle çalışıyor, zihin de, öğrenmenin kendisi de. 

Örnek vereyim; dün hiçbir harekette bulunmayıp bugün 100 burpe yapmak isterseniz ne gerçekçi olur ne de uygulanabilir olur. Zaten bu hedef hem psikolojik hem fiziksel açıdan size zarar da verecektir. Hayır, hedef böyle konmaz; hedef ulaşılabilir ve sürdürülebilir olmalıdır. Bugün iki burpe yapmayı hedeflerseniz yüz tekrarı hedeflemeniz de gerçekçi gelecektir. 

Kime?

Kendinize... 

Bu basit adımları atmakta yeterince istekliyseniz günlük hayatınıza hem sağlık hem de bir bilinç kazandıracaksınız. Aynı zamanda daha sağlıklı olmak için birbirine bağlı düzinelerce yeni şeyler edinmek durumunda da olmadığınızı bilerek.

Hem kendimde hem derslerimde öğrencilerime bir keşif seyri sunmaya çalışıyorum. Kozmetik algıdan daha yüce bir şey var ki bedenimiz ve varlığımızın kendisi…

Vücudumuz bilir ve beden algımız söylenenlerin ve duyup kabul ettiklerimizin çok ötesindedir.

Davranışlarımızın basitliği, zahmetsizlik vermeli. Yani bu hareket ağının içine girerken tutkuya dönüştürebilecek kolaylıkta olmalı. Yapıyorken bitişini değil, sürecinin içindeki enerjiyi hissetmelisin. Bunun için ‘hazır’ bile olman gerekmiyor. 

Söylediğim şu; büyük olduğunu zannettiğimiz bir değişiklik yapmak yerine hemen bugün küçük değişiklikler hediye etmeliyiz kendimize. Bunun bilimsel açıklamasını da kaynak olarak sunmak mümkün; bir davranış ne kadar zorsa o kadar yüksek motivasyon içine girmemiz gerekir. Hedeflerimiz ve kendimizden beklentimizin küçük olması demekse, küçük motivasyon kaynaklarıdır. Yüz burpe için kocaman bir ekibe ihtiyaç duyacakken, on burpe buna gereklilik duymaz. Tek başına kaldığında ve motivasyon kaynakların yeterince iyi değilse zor olan varsaydığımız hareketten kaçarız.  

Motivasyon ve irade kullanımı bir davranışı oturtmak için zayıf araçlardır. Motivasyon dediğimiz kavram, zaman içinde artan, çoğalan, stabilliğini koruyan bir özelliğe sahip. Hep yüksek olmasını beklemek yine yeni tarz alışkanlık ediniminde ayağımıza takılan taş olabiliyor. Yüksek motiveli insanlar çok iddialı seçimlerle planlar yapmaya yönelimli olurlar ve bunun böyle devam etmeyeceğini bilmeliler. Çünkü bu süreçte zaman zaman hastalanmak, demorilize olmak, yorulmak, moralimizin düşük olması kabul etmemiz gerek ilk şeydir. 

Her gün için kendine iki burpe sözü verdiğinde tutman mümkünken, 100 burpe ile bunu mümkünleştirmen daha zor oluyorsa neden iki ile başlamak bizde eksiklik oluştursun. Bu sözünüzü çok yorgun bir günün bitiminde bile yapsanız, yapabildiğiniz için kendinizi tatmin ve mutlu hissetmeniz mümkün hale gelecektir.

Bilirsiniz; son darbede taşın kırılmasını sağlayan, ilk darbedir aslında.

Son basamaktaki hareketin kaynağı ilkidir. Sondaki başarının güzelliği, ilk vuruştaki kararlılıktır.

Bir inanışın aksine alışkanlıklarımızı belirleyen ilk şey tekrarlarımız değil, duygularımızdır ve bu alışkanlığı kendimizi başarılı hissederek gerçekleştirdiğimizde beynimize kaydederiz. Bu his beyinde bir kimyasal reaksiyona dönüşür. Beyinde gerçekleşen bu organizasyon belirli tekrarlarla daha hızlı ve istikrarlı hareket etmeye başlar. Bu nöronlar artık uzmanlaşmıştır. İsmi artık ‘uzman nöron’dur. Uzman nöronlar vücudumuzun tekrarlar ve duygularla öğrendiklerinde daha profesyonel davranışlar geliştirir. İşte bu sporcuların, sanat üretenlerin, el becerileri olan insanların biyokimyasıdır. Otomatik olarak gerçekleşen her şey artık alışkanlıktır ve bir davranışa dönüşecektir. Sağlıklı yaşam için yapılan egzersiz de spor için gerçekleştirilen karşılaşmalar da bir davranışın çıktılarıdır. Beden algımızın ve irademizin kontrolüdür. Bize hediyesini, yaşam kalitemiz olarak sunar.

Eğer bir alışkanlığı davranış haline getirirsek şu üç şey gerçekleşecektir;

1.Alışkanlıklarımızın yoğunluğu ve büyüklüğü artar. (Meditasyonda alıp verdiğimiz nefesin artık yaşamın doğal akışında sürmeye devam etmesi gibi.)

2.Kendimizi farklı görmeye başlarız. (Ben egzersiz, meditasyon, pratik yapabilen bir insanım.)

3.Bu değişim bir dalga etkisi yaratacaktır. (Araştırmalar gösteriyor ki, yenilenmiş kimlik algısı, tutarlılık gösteren bir ek alışkanlıklar listesi oluşturuyor.)

Sıralanan bu maddeler, birey üzerinde ışıltılı ve güçlü bir his yaratır. Beraberinde yaratacağı özgüven ve disiplin ise her gün yaptığımız tercihlerimiz üzerinde oldukça etkili olacaktır. 

Yeni alışkanlıklar edinebilmek için 3 mini tavsiye:

1. Alışkanlıklar küçük olacak şekilde tasarlanmalı.

2. Bu alışkanlığın günlük hayata ve rutine nasıl yerleştirilebileceği bulunmalı.

3. Alışkanlıklar bilinçli ve disiplinli bir şekilde uygulanmalı.

Eklemeliyim ki; bazı alışkanlıklar rahatlıkla hayatın içine yerleştirilebilirken bazı alışkanlıkları oturtmak zor olacaktır. Bu geçiş sürecinde bazı şeyleri yapmayı da istemeyebiliriz. Bunun kötü bir şey olmadığını söyleyebilirim. Önemli olan şeyin pratik yaparak, bir değişim gücü sunacak beceri ve donanımı bize getireceğidir.

Sevgiler.

Instagram

'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio' 

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi