Yemeklerin En Sevilen Parçalarından Biri Olan Kırmızı Eti Yemeyi Bırakırsanız Vücudunuzda Neler Değişir?

Sofralarımızın olmazsa olmaz parçası haline gelen etin yeri, çoğumuz için bambaşka bir noktada bulunuyor. Peki hayatımızdan eti çıkardığımızda neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?

İsterseniz sizin için şöyle açıklayalım:

1. Vücudunuzdaki iltihaplanma azalır:

Et, peynir ve yüksek oranda işlenmiş yiyecekler yiyorsanız muhtemelen vücudunuzda da yüksek düzeyde iltihaplanma vardır. Ufak yaralanmalar sonucu oluşan iltihaplar normal bir durumken aylarca hatta yıllarca sürenler normal değildir. Kronik iltihaplanma, diğer koşulların yanı sıra ateroskleroz, kalp krizi, felç, diyabet ve otoimmün hastalıklarla ilişkilendirilir. Bitkilerde ise hayvansal gıdalarda yaygın olarak bulunan bakterilerden salınan toksinler gibi iltihaplanma tetikleyiciler daha düşüktür. Araştırmalar, bitki bazlı diyetleri olan kişilerin vücuttaki iltihaplanmanın bir göstergesi olan C-reaktif protein (CRP) düzeylerinin önemli ölçüde düşük olduğunu göstermiştir.

2. Kolesterol seviyeniz düşer:

Kırmızı et, kümes hayvanları, peynir ve diğer hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağ, kolesterol seviyelerinin başlıca etkenidir. Araştırmalar ise bitki bazlı diyetlerde kan kolesterol seviyelerinin % 35'e kadar düştüğünü gösteriyor. Kolesterol düşürücü ilaçlara ihtiyaç duyan kişiler, bitki bazlı bir diyet uygulayarak kolesterol seviyelerini ve kardiyovasküler risklerini daha da azaltabilir. Ayrıca, bitki bazlı diyetler lif bakımından zengindir ve bu da kan kolesterol seviyelerini daha da düşürür.

3. Mikrobiyoma yeni bir görüntü kazandırır:

Vücudumuzda yaşayan trilyonlarca mikroorganizmaya mikrobiyom adı verilir ve sağlığımız için çok önemlidir. Yalnızca yiyeceklerimizi sindirmemize yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda kritik besinler üretirler, bağışıklık sistemlerimizi düzenlerler, genleri kontrol ederler, bağırsak dokumuzu sağlıklı tutarlar ve bizi korumaya yardımcı olurlar. Çalışmalar; obezite, diyabet, ateroskleroz, otoimmün hastalık, iltihaplı bağırsak hastalığı ve karaciğer hastalığında rol oynadığını göstermiştir. Bitkisel besinler sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun şekillenmesine de yardımcı olur.

4. Genlerinizin çalışma şekli değişir:

Bilim insanları, çevresel faktörlerin genleri açıp kapatabildiğine dair dikkate değer bir keşif yaptılar. Örneğin; bütün bitki besinlerinden yediğimiz antioksidanlar ve diğer besinler, hücrelerimizin hasarlı DNA'yı nasıl onardığını optimize etmek için gen ekspresyonunu değiştirebilir. Araştırmalar ayrıca, bitki bazlı bir diyet de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişikliklerinin düşük riskli prostat kanseri olan erkeklerde kanser genlerinin etkisini azaltabileceğini göstermiştir. Bitki bazlı bir diyetin diğer yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte telomerleri, yani kromozomlarımızın sonundaki DNA'yı stabil tutmaya yardımcı olan kapakları uzatabildiği de görülmüştür. Bu da daha yavaş yaşlanmanıza sebep olur.

5. Tip 2 diyabet ihtimalini azaltır:

Amerikalıların tahminen yüzde 38'i tip 2 diyabetin habercisi olan prediyabet hastasıdır. Özellikle kırmızı ve işlenmiş etteki hayvan proteininin, tip 2 diyabet riskini arttırdığı ortaya çıkmıştır. Kırmızı et alımını günde yarım porsiyondan fazla artırmak, diyabetin riskinin de %48 oranında arttırır.  

Et neden tip 2 diyabete neden olur? 

-Etteki yağın; hayvansal esaslı demir ve nitrat koruyucularının pankreas hücrelerine zarar verdiği, iltihabı kötüleştirdiği, kilo alımına neden olduğu ve insülin işlevini bozduğu bulunmuştur. Ayrıca, bitki bazlı bir diyet teşhis edilmiş diyabetinizi de iyileştirebilir.

6. Doğru miktarda protein alırsınız:

Et tüketimi optimal protein miktarının 1.5 katı fazla protein almamıza sebep olur. Popüler algının aksine, bu fazla protein bizi daha güçlü veya daha zayıf yapmaz. Fazla protein yağ olarak depolanır ve hayvansal protein kilo alımı, kalp hastalığı, diyabet, iltihaplanma ve kanserin başlıca nedenidir. Öte yandan bütün bitki besinlerinde bulunan protein bizi birçok kronik hastalıktan korur.

7. Gezegenin daha sağlıklı olmasını sağlarsınız:

Hayvancılık, sera gazı emisyonlarına sebep olan büyük kaynaklardan biridir. Fazla su kullanımı, ormansızlaşma, vahşi yaşamın yok edilmesi ve türlerin yok olmasının da önde gelen nedenlerindendir. ABD'de sadece yarım kilo sığır eti üretmek için yaklaşık 7.500 litre suya ihtiyaç vardır. Bazı tahminlere göre, okyanuslar 2048 yılına kadar balıksız kalabilir. Et ve süt üretimine dayanan mevcut gıda sistemi aynı zamanda dünyadaki açlığa da sebep oluyor. Dünya çapında yetiştirilen mahsullerin çoğu, insanları beslemek yerine çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanıyor. Bu da doğal dengenin bozulmasına sebep oluyor.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Sofraların Vazgeçilmezi Olan Beyaz Ekmeği Hayatınızdan Çıkardığınızda Neler Yaşayacağınızı Açıklıyoruz!
Şekeri Bıraktıktan Sonra Vücudunuzda Meydana Gelen Bu Değişimleri Öğrenince Çok Şaşıracaksınız!
Öğrenmeye Aç Bünyelere İlaç Gibi Gelecek, Hayvanlar Alemine Dair 13 Enteresan Bilgi

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
15.12.2020

bir sene vegan yaşayan arkadaşım beni arayıp beni bu dertten kurtar ne yiyorsan bana da tavsiye et, derim dökülüyor derim değişik kokmaya başladı bambaşka bir insan oldum diye dert yanmıştı. bir haftada 14 öğün yemeğin 10 öğününde etli yemeklerden yiyerek geçiriyorum son 20 yılda bir kez hastaneye gittim o da boğazım şişti su bile içemedim yemek yiyemedim et yiyemedim 3 gün :)) işin şakası bir yana vegan, vejetaryen, eşcinsel, trans, lgbti arkadaşlara ve tercihlerine saygım sonsuz ama herkesin kendileri gibi olmalarını neden istediklerini veya herkesin kendilerine düşmanmış gibi davranmalarını bir türlü anlayamadım, herkes ne yiyerek nasıl yiyerek mutluysa bırakalım öyle yaşasınlar.

15.12.2020

sevmediği için yemeyenlere, alerjisi olanlara, kokusuna dayanamayanlara ve hayvansever olup yemeyenlere zaten eyvallah, domates soğan sarımsak maydanoz çay kahve sevmeyen ama bunlara bayılan milyonlarca insan var zaten sorun bir şeyleri tamamen yok saymak, gerçekten çok zararlıysa et binlerce yıl olmuş yazı icat edileli insanların birbirini gözlem yapabilmesi gayet kolay neden hala kanıtlanamadı, et yemeyip et yiyenlerden çok daha sağlıklı yaşayan mutlaka vardır ama et yediği halde çok sağlıklı olan da vardır, bilimsel olarak kanıtlanmadığı sürece veganların çoğunluğu birçok konuda etle beslenenlerden daha sağlıklı duruma geçene kadar bence veganlar insanları yönlendirmemeleri gerekir

15.12.2020

Olaya sadece tek bir açıdan bakan ve kaynak gösterilmeyen, at gözlükleriyle yazılmış saçma bir içerik olmuş. Et yememenin zararlarını da gösterebilirdiniz.

Veganın biri klavyesiyle terör estirmiş yine:)

TÜM YORUMLARI OKU (21)