Yemek Parasını Bile Magazin Dergilerine Yatıran 80ler ve 90lar Gençliğinin Çok İyi Bildiği 13 Durum

İnternetin tüm hayatımızı sarıp sarmalamaya başlamasıyla birlikte o bayıla bayıla okuduğumuz bin bir hevesle satın aldığımız gençlik ve magazin dergileri bir bir raflardan kalktı ama özellikle 80'ler ve 90'lar gençliğinin bildiği üzere ele avuca sığmayan bu dergiler hayatımızda büyük bir yer kaplıyordu. Şimdi tek tük kalmış olsalar da o zamanda, her şeyde olduğu gibi, o dergileri okumanın tadı tuzu başkaydı.

Okul harçlıklarımızla arttırdığımız yeri geldiğinde yemek paramızı bile harcadığımız yalnızca o dergilerin müptelası olan gençliğin bildiği detaylara biraz yakından bakalım...

1. İnternetin hayatlarımıza bu kadar yoğun bir şekilde nüfuz etmediği zamanlarda dünyadan tüm haberleri gençlik ve magazin mecmualarından alırdık.

Kim kiminle nerede görülmüş, kim hangi filme oynayacakmış, bilmem kimin yeni albümü ne zaman çıkıyormuş... Gibi magazin dünyasına bomba gibi düşen haberleri o zamanların envai çeşit dergilerinden öğrenirdik.

2. Bu sebeple de aylık ya da haftalık dergileri kaçırmamız mümkün değildi, çıktığı gün bayilerin ya da marketlerin yolunu tutar ve nöbet beklerdik adeta.

Ayın 1'i olur olmaz, koşa koşa bütün dergi standlarını boşaltmaya giderdik...

3. Hazır gitmişken yeni çıkan dergi var mı diye ortalığı bir kolaçan eder, varsa dikkatlice incelenir ve gerekiyorsa alınırdı.

Aslında burada gerekiyorsa alınırdı ifadesi biraz fazla oldu, o dergi mutlaka alınırdı.

4. Onca bekleyen ödevler, sunumlar, çalışılması gereken dersler bir kenara; önce o dergi köşe bucak okunurdu.

Çünkü ödev bekler ama haberler beklemezdi elbette! 😍

5. Dergilerin hediyeleri ise paha biçilemez değerdeydi. Sevdiğimiz grupların posterleri, karışık müzik listeleri, kolyeler...

Müzik gruplarının amblemini taşıyan kolyeler, stickerlar; küçük ama o kadar değerliydiler ki bir dergi sever için!

6. Dergilerle birlikte edindiğimiz posterler de başka güzeldi, boy boy posterlerin her biri odamızın duvarlarını süslerdi.

Duvarlarımızı boydan boya o posterlerle kaplar ve coolluğun kitabını yazardık adeta! 😎

7. Dergilerimizi tüm sınıfla paylaşmak için okula getirir, öğretmenlerden gizli gizli okumaya çalışırdık.

Paylaşmak bile ayrı güzeldi! Elden ele dolaşırdı o dergiler, hocalar görüp el koymasın diye her birimiz ayrı titiz davranırdık.

8. Ders aralarında ise hep birlikte yeniden okur, okuduklarımızın kritiğini yapardık. Hey gidi be... 😔

Herkes ayrı ayrı okuduktan sonra bir de teneffüslerde hep birlikte okunurdu o dergiler. Böylece yerli ve yabancı magazin haberleri üzerine detaylıca sohbetler edilir, yeni trendler hakkında en ciddisinden kritikler yapılırdı.

9. Mağazaların dergi stantları bizim için adeta cennetten bir köşeydi, o stantlarda geçirdiğimiz saatlerin gözünün yaşına bile bakmazdık.

Ne alacağınız, ne bırakacağınız belli de olsa o stantlarda saatler harcanırdı kuşkusuz. Belki de o ayki paranız sadece bir tane dergi almaya yeterdi ve hangi dergiyi alacağınız konusunda karar verme aşaması son derece sıkıntılı geçeceği için saatlerce orada dikilmek zorunda kalırdınız.

10. Yeni hobiler geliştirirdik bu magazin sevdası uğruna. Mesela sevdiğimiz ünlülerin sevdiğimiz fotoğraflarını kesip bir albümde toplamak gibi...

Onları dikkatlice kesip koca bir deftere yapıştırmak sonra o defteri dönüp dönüp defalarca incelemek ne keyifliydi! 

Bazen bu koleksiyon bir tema üzerine de olabiliyordu; makyaj önerileri, diyet tarifleri, kıyafet kombinleri vs. gibi...

11. Hemen hemen hepimiz müptelası olduğumuz o dergilerde editör olabilmenin hayalini kurardık.

Hey Girl, Cosmo Girl, Cosmopolitan, Trendy, Blue Jean gibi dergilerin tutkunu olup da o yıllarda bu dergilerden birinde editör olmak istemeyen var mıydı ki?!?!?!

12. O stantlarda harcadığımız saatler boyunca gözlerimiz yeni çıkmış bir dergi arardı, yeni çıkan bir dergiyi keşfetmiş olmanın tadı tuzu başkaydı çünkü.

Hele bir de o dergiyi çok sevdiysek uzun ömürlü olabilmesi için yatıp kalkıp dua ederdik. O yıllarda çok fazla dergi çıktığı için aslında bir kısmının şansı çok da yaver gitmiyordu ama gidenin ardından ağlamak çok da şey değil biliyorsunuz... 😢

13. Makyaj, moda, güzellik gibi konular üzerine tüyoları bu dergilerden alırdık. Pek çoğunu mümkün mertebe uyguladık da!

Eee o dönemlerde ya dene yanıl ya kulaktan kulağa dolaşan öneriler genel geçerdi bizim için. Ama bu dergilerin güzellik sayfalarından aldığımız daha profesyonel tüyolarla kendimizi daha emin ellere teslim ettiğimizi bilirdik. Belki de şimdi bildiğimiz onca şey hep o zamanlardan kalmadır... 

Her şey sanal olmaya başlamadan önce 80ler ve 90lar'da sayfalarını çevire çevire büyük keyifle okuduğumuz dergiler raflarda yine yerini alsa yine okurum diyenler burada mı? 👇👇👇👇👇

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
09.10.2017

Blue Jeans, Hey Girl, Cosmopolitan.. hey gidi günler :))

Blue Jean'in çıkarma ve posterleri dışında da acayip güzel hediyeleri olurdu. O dönem moda olan emzik kolye, balık şeklinde anahtarlık gibi o zaman bayıldığımız bir sürü ıvır zıvır... :)

Heey gidi şimdilerin Aleyna'sı bizim Britney'imizdi. Blue Jeans kızları biz Hey Girl kızlarını sevmezdi :D Çünkü Onlar Linkin Park posteri asarken biz 'NSYNC :))) Bir de karşı cinsi analiz testleri vardı ki Onedio testlerini sollar :) Özlemişim be!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ