Vakti ve imkanı olan lezzet tutkunları için özel bir Türkiye turu planladık. Gelin, İstanbul'dan start alıp yine İstanbul'da son bulacak olan eşsiz bir lezzet turuna çıkalım.
Vakti ve imkanı olan lezzet tutkunları için özel bir Türkiye turu planladık. Gelin, İstanbul'dan start alıp yine İstanbul'da son bulacak olan eşsiz bir lezzet turuna çıkalım.
Başlangıç için Süleymaniye Camii'nin hemen dış avlusunda bulunan kuru fasulyecileri seçtik. Burada çömleklerde pişen, mükemmel İspir fasulyesinden yapılmış kuru fasulyenin yanında tereyağlı pilav, yoğurt ve turşu da kesinlikle tadılmalı.
Bursa'dan hareket ettikten sonra belki de ülkemiz sınırlarında görüp görebileceğiniz en fazla çeşidin bulunduğu Bozüyük'teki kuruyemişçi dükkanına geliyoruz. Burası hem yöresel özel kuruyemişlerin, hem de lokum çeşitlerinin bulunduğu mükemmel kokulu bir yer. Hemen tüketmek üzere alacaklarınız ile eve götürmek üzere alacaklarınızı ayrı ayrı yerlere koymanızı tavsiye ederiz.
Bozüyük'ten yaptığımız kuruyemiş alışverişimiz sonrasında Kütahya'ya hareket ediyor ve en çok şehirdeki gençlerin rağbet ettiği gözlemeciye varıyoruz. Haşhaşlı gözlemenin hayat gücünüz ile sınırlı malzemelerle birleşimi mükemmel bir lezzet patlamasına dönüşüyor.
Rotamızı Kütahya'dan sonra Afyon'a çeviriyor ve oraya gidildiğinde tatmadan gidilirse büyük şeyler kaybedilecek Afyon Kaymağı'nın ekmek tatlısı ile mükemmel birleşimine şahit oluyoruz. Mükemmel kaymağın kaynağının manda sütü olduğunu öğreniyor ve Afyon aksanını da ağzımıza dolayarak bir sonraki noktaya doğru yola çıkıyoruz.
Afyon'da tatlıya doyduktan sonra Akşehir'e uğrayıp yörenin eşsiz kuzularından yapılan kuyu kebabını tatmak mükemmel olur. Saatlerce ağır ağır pişerek mükemmel bir lezzete dönüşen kuzuların en güzel şeklini Akşehir'de tadabilirsiniz.
Konya'nın etli ekmeği bu rotanın en üst sıraya oturacak adaylarından birisi. Etli ekmek, yanında bol köpüklü ayran ve yan ürünlerin lezzeti ile damakları şenlendiriyor.
Sıra rotanın yıldızlığına aday olan kebaba geldi. Adana'da kebapçı seçenekleri inanılmaz sayıda. Ancak bizim durağımız gösterişten uzak, bol meze ve mükemmel kebabın bir araya geldiği bir adres. Burada kebap yedikten sonra başka bir yerde kebap yemeyi düşünmeyeceksiniz.
Buraya kadar gelmişken cezerye için Mersin'e uğramamak olmazdı. Bol fıstıklı, cevizli bu tatlının tadına en güzel bu adreste varılıyor. Cezeryenin yanında bir de sade dondurma söylerseniz keyfi ikiye katlamak mümkün. Eve götürmek için paket yaptırmayı unutmayın.
Balık ve deniz ürünlerinin en tazesini bulabileceğiniz bu adreste her zevke yanıt verebilecek bir balık yemeği var. Rotamız boyunca hiç yemediğimiz balık da bu anlamda seyahatimize renk katıyor.
Seyahatimizin 1444 km'lik birinci kısmı burada son buluyor. Dönüş yolu başlıyor.
Uğradığımız adresleri merak edenler aşağıdaki linkte tıklayarak detayları bulabilirler:
Bu mükemmel lezzet için yol üstünde olsa da, çoğu zaman uğranmayan Burdur'a geliyoruz. Bu yalın lezzetin damaklardaki tadı uzun zaman kalacak gibi gözüküyor.
Yine es geçilen ve hak ettiği değeri görmeyen bir lezzet olan Nazilli Pidesi ile devam ediyoruz.. Üzerine yöresel tedarikçilerden temin edilen doğal tereyağı ekletmeyi unutmayın.
Ekmeği atom kuvvetinde olan bu sandviçin en güzel yapıldığı yer elbette Çeşme. Yanında turşu ve ayran almayı unutmayın.
Sabah saatlerine denk getirdiğimiz bu adresimizde inanılmaz lezzetli kahvaltı bileşenleri ile mutluluğun tanımını baştan yapıyoruz.
Sakatat ile arası iyi olmayanlar için bile kışkırtıcı bir lezzet olan ciğerin yapıldığı en iyi yer Edirne elbette.
Ülkemizin her yerinde köfte meşhur ama Trakya'da köftenin tadı bir başka. Havasından mı suyundan mı bilinmez bu köfteler lezzetiyle sıra dışı. Eve dönüş yolunda bu köfte iyi gelir.
Eve geldik. Finali baklava ile yapalım dedik ve tabii ki en iyisiyle.
1654 km'lik dönüş yolumuzda da mükemmel lezzetleri en iyi adreslerde tattık.
Adresleri merak edenler aşağıdaki linkten bulabilirler: