Yeme İçmeyi Bırakıp Sadece Güneş Işığı ve Kozmik Enerjiyle Beslenmek: Nefesçilik Felsefesi

Her felsefeye saygı duymakla beraber, bilimsel açıdan gerçekten akıllara zarar bir felsefeyi inceleyeceğiz bu yazıda. Dünyada gerçekten her türden insan bulabiliyorsunuz, bunlardan bazıları da nefesçilik felsefesini benimsemiş olanlar.

Nefesçilik felsefesinde normal yeme ve içme eylemlerinin sağlıksız olduğuna ve ömrü kısalttığına inanılıyor.

Bu yüzden kişiler, yalnızca güneş ışığından yararlanarak ve kozmik enerjiyle beslenerek hayatlarını sürdüreceklerini düşünürler. Böylece hem daha sağlıklı, hem de daha uzun ömürlü olacaklarına inanırlar.

Bu felsefe pek yeni de sayılmaz.

Hatta dünya tarihinde, farklı kültürlerde bu şekilde beslenen insanların var olduğuna dair delillere rastlanıyor.

Felsefenin temelinde yatan kavram ise prana.

Söylenene göre prana, soluduğumuz havada, yediğimiz besinde, içtiğimiz suda, güneş ışınlarında bulunur. Nefesçilik felsefesini benimseyen insanlar da bu pranadan, yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli enerjiyi aldıklarını söylüyorlar.

Bunun yanı sıra güneş ışınları ve havayı vücudumuzda bir şekilde sentezleyip enerji ürettiğimiz iddiaları da var.

Pek tabii ki, hiçbir deneyde böyle bir durumun olduğuna dair bir delile rastlanmadı bugüne kadar. Dolayısıyla bu felsefe, tarihin gördüğü en uçuk ve hatalı felsefelerden biri durumunda.

Gelelim bu akımın en önde gelen isimlerine. Madem bu şekilde yaşamak imkansız, bu insanlar nasıl yaşıyorlar?

Yanıt bir ilkokul öğrencisinin anlayacağı kadar basit: Yalan söylüyorlar. Örneğin akımın en büyük temsilcilerinden olan Wiley Brooks, bir keresinde McDonalds'tan bir şeyler yerken yakalanıyor ve sonrasında ara ara yediğini itiraf ediyor. Ara ara, hmm.

Bu insanlar üzerinde yapılan deneylerin hiçbiri de böyle yaşamanın mümkün olduğunu kanıtlamadı.

Örneğin yine nefesçilik akımının en popüler isimlerinden olan Ellen Greve, böyle yaşadığını ispatlamak için bir deneye girmeyi kabul etti. 24 saat boyunca izlenen Ellen, hiçbir şey yemeden ve içmeden, sadece hava ve güneş ışığıyla beslenecekti. 1999'da yapılan bu deneyde Ellen, 4 gün sonra dehidrasyon (su kaybı) nedeniyle ölüm tehlikesi geçirince deney yarıda bırakıldı.

Anlayacağınız, tarihin gördüğü bu en saçma akıma bile kapılan insanlar var.

Dünya'nın hala düz olduğuna inanan insanların da olduğunu varsayarsak, insanlığa inancımızın sarsılması biraz normal gibi :)

Popüler İçerikler

Cezaevinde 37 Kiloya Düşen Nihal Candan İçin Tahliye Kararı Verildi
Dilan Çiçek Deniz'in Yaza Damgasını Vuracak Yeni Aşkı Ünlü Yönetmenin Oğlu Çıktı!
İlber Ortaylı'dan Ayasofya Tepkisi: ''Allah Cezanı Versin Senin''
YORUMLAR

Nefes Alsın Yeter! (Nefesçilik felsefesi budur!)

Tesbit gibi tesbit

Pasif Kullanıcı
01.10.2016

Birisi Allah rızası için şu arkadaşlara bizim vücudumuzda Kloroplast bulunmadığını, hücre çeperi olmadığını, hücrelerin boğumlanarak bölündüğünü söylesin. Kendilerini bitki sanıyorlar.

01.10.2016

Bitki miyiz lan biz? Güneşten besleniyomuş.

TÜM YORUMLARI OKU (20)