Artı eksi ile buluşur ve nötrlenir ve parça kendisini kısa süre de olsa bütün hisseder. Kısa süreli zirveye çıkar orada kalamaz. Sonra gerisin geri ayağı kayar, aşağı düşer. İşinde gücünde, olaylar içinde dağılan, bütünlüğünü kaybeden insan, orgazmla bütünlüğünü yeniden hissetmek için iç güdüsel olarak cinselliğe çekilir. Doldur boşalt eylemidir; enerjiyi doğru kullanıp yönlendiremez viraj alamaz. Sıradan insan için alt zeminde akan ana konudur. Binaların karmaşasından başı dönen insan durmak için yol arar, en ilkel yönteme sarılır.
Cinsel güdüsünü ziyan eder. Zina bir anlamı ile de budur. Her başı ağrıdığında, enerji dolduğunda ilaç alır ağrıyı bastırır, sözde iyileşir. Halbuki kendisini zehirler, haberi yoktur. Ayağının cennetten kayışı böyle başlar. Şehvet üzere arzulanan cinsel birliktelik bütün olmadığını gösterir. Sevgi üzere olan birliktelik ise ilahi olana açılan kapıdır.
Her birleşme seni anlık olarak bütünler ve seni rahatlatır ancak mahkumsundur.
Peki cinsellik aracılığıyla cinselliği aşıp bu orgazmik akım veya bütünlük kalıcı olabilir mi?
Yedinci menzile yükselebilirsen, evet.
İki buz küpü birbirine değer ve birbiri içinde erirse bu sefer su olur. Buz, su olur. Bilinçli cinsellik ve cinselliğin belli durak noktalarında farkında olabilirsen o zaman buz olan bedenin erir su olur, su hayat anlamında. Ve hayat sudan gelir. Beden çocuğu buradan doğar.
Ve su merkezde bulunan ateş ile buhar haline gelirse yani iki kişi bu bilinçte kalıp birbiri içinde eriyebilirse
Artık sen ben gibi dahili ve harici varlık algıları kalmaz algılayamazlar. Su dahi kayıp olur varlıklarına dair bir izi bir işaret kalmaz tam anlamı ile çözülür ve buharlaşırlar.
Doğru cinsellikle tüm hücrelerin uyanır çünkü onlar bu enerjiden meydana gelmişlerdir. İlk saf hallerine dönerler ve enerji düzeyinde hücreler bu titreşimle beslenirler dengelenirler.
Sıradan cinsellikte enerji dışarı akar ve insan karşıdakine mahkumdur. Başlangıç için doğrudur, normaldir, sağlıklıdır. Yolda bazı noktaları, izleri ıskalamaz. Doğru takip edersen cinsel buluşma aracılığı ile ruhsal dönüşüm yaşarsın. O zaman enerji içeri akar ve her zerrede titreşimi hissedersin. Kişi sıradan cinsellikte beden seviyesinde kalır.
Bu durum sarayın kapısında durmak ancak içeri girememek gibidir. Git gel savaşı halen sürüyor, bir süre sonra kapıdan da sürülecektir haberi yok. Daha eve girmiş değildir, kapıdadır. Bedensel değil, ruhsal anlamda. Nefesin yetmez kadim cinsellikte boşalmak büyük ayıp ve günahtır. Enerji aşağı değil, yukarı taşınmalıdır.
Dışarıda kayıp olmaktansa evin kapısı iyidir ancak evin içine girersen ev sahibi ile tanışırsın. Bu tanışma çok daha derin bir orgazmik enerjidir. Böylesi bir coşku ve mutluluğun yanında bedensel cinsellik sönük, anlık ve bölgesel bir hapşırma olarak kalır. Anlık rahatlama sağlar ancak gerisin geri aşağıya düşersin kalıcı değildir.
Sıradan cinsellik gelip geçici ve mahkum olduğundur, evin içi olan merkez ise daima kaynayan yuvandır okyanustur.
İkinci katmanın haradır; yaşam ve ölümün kesişim noktasıdır.
Doğru cinsellikle doğum kapısından ölüm kapısına gelirsin. Ateşi köz haline getirmek demek, ateşi söndürmek değil, ateşi alevlendirmek demekte değildir. Ateşi köz denge halinde tutmayı sürdürmektir. Doğru buluşma ile dışarı akan enerji yavaş yavaş içeride birikir; hara bölgesinde. Güneş ve Ay bir araya gelir ve sabit yıldızlar kuşağında ilk ruhsal seyir başlar. Değişmeyen bütünlükle daha sürekli ve daha kalıcı bir süreç yaşar,
üçüncü merkeze yükselirsin.
Üçüncü göz değil, üçüncü merkez yani göbek deliği.
Birinci menzilde bedendeki orgazm anlık, bölgesel ve geçici bir hapşırma ve rahatlamadır. Burayı aşamayan ikinci menzile uğrayamaz.
İkinci merkezdeki orgazmda ise evrenin ve bedeninin aynı enerji ile titreştiğine şahit olursun. Daha kalıcı ve uzun sürelidir. Bu menzile yükselirsen günlerce orgazmın temizliğinde ve berraklığında kalabilirsin bir ilişki olmasa bile.
Sen bu enerji ile doğdun ve bununla ölürsün. Cinsellikle bunu hatırlarsın.
Ancak şu anda beden basamağında takılı kalmışsın.
Ölenlere illa gusül abdesti aldırırlar.
Her bir menzildeki kozadan çıkış bir çözülmedir ve üst menzil ile buluşmadır. Tutunanlar azap içindedir. Tohumdan ağaca ağaçtan meyveye ve meyve içindeki çekirdekten yeninde tohuma kadar geçen süreçte doğum ve ölüm cinsellikte buluşur. Sen bu yol ile bu kapıdan dünyaya geldin. Annen baban buluştu ve sen doğdun. Bütün hücrelerin bu enerjiden meydana geldi.
Her ölüm ve her doğum her bütünleşme bir orgazmdır. İnsan anne rahminde boşlukta yüzen cennet halini en derinde bilir ve özlem budur. Cinselliğin belli durak noktalarında kozmosun orgazmik titreşimi olan boşluk enerjisinin içine düşersin.
Yine seks hikayeleri mi yazıyorsun Feridun Abi?