Gazeteci İsmail Saymaz, yedi çocuğun tecavüz ve cinsel istismara uğradığı Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Erzurum Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu müdürüne bir maaşının sekizde biri oranında ceza verildiği bilgisini aktardı.
Gazeteci İsmail Saymaz, yedi çocuğun tecavüz ve cinsel istismara uğradığı Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Erzurum Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu müdürüne bir maaşının sekizde biri oranında ceza verildiği bilgisini aktardı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Erzurum'da Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu'nda iki çocuğa tecavüz edip beşine istismarda bulunan 21 yaşındaki H.K.nın Diyanet'in çalışanı olmadığını, yalnızca hafızlık eğitimi olduğunu aktardı. H.K'nın Diyanet'in hafızlık kursunu bitirenler için Arapça eğitimi verilen 'Kuran'ı Anlama Programı'na katıldığını belirten Saymaz, şunları kaydetti:
Skandal bu aşamada başlıyor. Çünkü liseli bir Arapça öğrencisiyle ortaokul çağındaki hafız adayı ortak yurtta kalıyor. Üstelik uygulama halen devam ediyor. H.K, 28 Eylül 2020'da 'Kuran'ı Anlama Programı'na katıldı. Programı 13 Haziran 2021'de tamamladı. İlişkisinin kesilmesi gerekirdi.
H.K.'ye göre 2021'in mayıs ayından ekim ayına kadar belletmen olarak görev yaptı. Böyle bir atama mümkün mü? Asla. Palandöken Müftülüğü, 29 Ocak 2021'de 'Kurslara öğrenci ve personel harici kimse alınmayacaktır' uyarısında bulunmuştu.
Diyanet'in yönergesinde ise 'Geçici konaklama hariç öğrenci olmayanların kurslarda kalmalarına izin verilmez' hükmü vardı. Ancak yurt yöneticisi olan N.K., inisiyatif alıp H.K.'yi belletmen olarak atayarak, 14 çocuğu sadist bir tecavüzcüye teslim etti.
Saymaz, yazısını şöyle sürdürdü:
'Diyanet'in idari soruşturmasında ifadesi alınan N.K., belletmeni kursta öğrenci olarak tanıdığını belirterek, 'Efendiliği ve başarısıyla takdir kazanmıştır' diyor. H.K.'nin belletmen olmak istediğini, lise mezunu olmadığı için belgeleri alamadığını kaydediyor. Açık liseye devam ettiği için kursta kalmasına izin verdiğini kaydederken, 'Hareket noktam, öğrencilere derste yardımcı olabileceği düşüncesidir' diye konuşuyor. Suç ortaklarını da ele veriyor. 'H.K.'nin şartları tutmadığı halde belletmen olarak kaldığını kursta görev yapan, gece nöbet tutan arkadaşlar bilmekteydi. Onlar da kalmasını söylediler' diyor.'
Diyelim ki N.K., tecavüzcünün yurtta kaldığını müftülüğe aktarmadı. Hiç mi denetim yapılmadı?' diye soran Saymaz, yazısının devamında şu bilgileri aktardı:
'Müftü bizzat gittiğini ve denetçi gönderdiğini savunuyor. Kursta ders veren ve nöbet tutan altı kişi, 'öğrencilerin güvenliğini tehlikeye sokacak olumsuzluğa mahal vermemeye gayret ettiklerini' ileri sürüyor. Bir yurtta beş ay boyunca süren tecavüzler ve dayaklardan daha tehditkar ne olabilir ki? Ona da mahal verdiniz!
Skandalda son perdeye geliyoruz. Müdür N.K.'ye, 'görev mahallindeki usul ve esasları yerine getirmediği' için sekizde bir oranında aylıktan kesme cezası verildi. İki çocuğun tecavüze uğramasına, beşinin istismar edilmesine ve hepsinin de sopadan geçirilmesine mahal vermenin bedeli şuymuş: Maaşın sekizde biri! Altı çalışan görevlerine iade edildi. Oysa bir vaiz, din hizmetleri uzmanı ve imam-hatibin de aralarında olduğu çalışanlar H.K.'nin kaçak şekilde kaldığını biliyordu. Bilhassa üçü suçluydu.'
Fazla olmuş. Keşke evde namaz kılma cezası verseydiniz
Ilımlı İslam olduğu için cezası kamusal hukuka göre verilmiş. Ne güzel yaşadığınız din sözde İslam ama siz ne kadar yasak haram çirkin şey varsa yapabiliyorsunuz. Bu kurslara çoluk çocuğunu gönderen de beyin yok. Madem sen müslümansın madem çocuğunda öyle olsun istiyorsun kendin öğret tabi biliyorsan.
Pasta verirken fotoğrafı olsaydı işinden olurdu tüh... Yanlış şeyi şikayet etmişler.