İngiliz The Sun gazetesinin özel haberi, Çin'de salgın henüz yayılmadan önce girişilen manipülasyon çabalarını ortaya çıktı.
ABD'li bir kuruluşun elde ettiği yazışmalar, Çin'de Komünist Partinin salgının ilk günlerinde, olayın cereyan ediş ve anlatılış şeklini nasıl kontrol etmeye çalıştığına dair kanıtlar gösteriyor.
Kar amacı gütmeyen bir halk sağlığı araştırması kuruluşu olan ABD Bilgi Edinme Hakkı (USRTK) tarafından ortaya çıkarılan e-postalar, Wuhan laboratuvar şefi Dr. Shi Zhengli'nin virüsün bilimsel adı 'SARS-CoV-2' yi değiştirme çabasına nasıl öncülük ettiğini ortaya koyuyor.
USRTK'nın ele geçirdiği mesajlar, bilim insanlarının virüsün adının 'Çin halkı için önemli bir mesele' olduğunu savunduğunu gösteriyor.
'Yarasa Kadın' olarak bilinen Dr. Shi ve diğer Çinli araştırmacılar, virüsün Çin'de 2003 yılında patlak veren SARS salgınıyla ilişkilendirildiğini düşündükleri için adın 'yanıltıcı' olduğunu savundular.
Çinli bilim insanları, prestijlerini kurtarmak için savaşırken virüsün 'Wuhan koronavirüsü' veya 'Wuhan gribi' olarak bilinebileceği korkusunu da dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan bir araştırmaya rağmen koronavirüsün gerçek kökenleri hala bir sır.
USRTK yönetici müdürü Gary Ruskin, The Sun Online'a şunları söyledi: 'Bu e-postaların ilginç yanı, Çinli bilim insanlarının- Shi Zhengli de dahil olmak üzere - SARS-CoV-2'nin adını değiştirmeye yönelik siyasi çabalara dahil olması.
13 Şubat 2019'da Dr Shi'den gelen e-postalar, virüsün isimlendirilmesinden sorumlu olan Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi'nin Coronavirus Çalışma Grubu (CSG) ile yaptığı lobicilik çabalarını ortaya koyuyor.
E-postada şöyle yazıyor: 'CoV çalışma grubunun bir revizyonu dikkate alıp almayacağını merak ediyorum.'E-postalar, USRTK tarafından, ABD'deki bilgi edinme özgürlüğü yasalarına tabi olan Kuzey Carolina Üniversitesi'ne yapılan kamuya açık kayıt talebi yoluyla alındı.
Bilimsel ismin 'TARS-CoV' veya 'HARS-CoV' olarak değiştirilmesini öneriyor ki bu SARS isminden 'açıkça ayrışabiliyor'.
Bilim insanları virüsün 'Wuhan'daki insanları damgalayıp aşağılamayan' bir isme sahip olması gerektiğini savunuyor.Mektupta şöyle deniyor: 'Salgının, Çin yaşamının tüm yönleri üzerindeki etkilerinin yıkıcı ve muhtemelen geri döndürülemez olduğunu söylemeye gerek yok. 'Sonuç olarak, virüse ve hastalığa uygun şekilde isim vermek Çin halkı için önemli bir konu haline geliyor.'Wuhan Üniversitesi Biyomedikal Bilimler Okulu'nun eski dekanı Deyin Guo'dan gelen diğer e-postalar, CSG'yi 'virüsün ilk keşfini' umursamamakla suçladı.
Bunlar yuzunden irkci oldum yemin ederim, nefret ediyorum bunlardan. Ne yazik ki gotumuzdeki dona varincaya kadar da bunlar uretiyor anasini satiyim kimse de bisey yapamaz lanet olsun
Zaten yer ismi kullanılması çoktan yasaklanmıştı. Çoktan yasaklanan bir şey için korkan işinin uzmanı bilim insanı görmekte güldürüyor hafiften. Fazla steril kalmışlar hep ondan.
Bu belgeler gerçek mi değil mi bilmiyorum ama Amerika başta olmak üzere Asyalılara karşı bir saldırı başlattığı kesin. Son 90 günde neredeyse 100'ün üzerinde Asyalı ya şiddete uğradı ya da öldürüldü. Metrolarda sokaklarda nerede görürlerse saldırıp en hafif ihtimalle dövüyorlar çekik gözlüleri. Yaşlılara falan çok kötü davranılıyor. Daha geçen gün beyaz Amerikalının biri 'kötü bir gün geçirdiği' bahanesiyle seks ve masaj işçilerinin çalıştığı bir kulübe saldırarak 8 kişiyi katletti Atlanta'da. Sokakta insanlar Asyalı görünce masaj soruyorlar, seks yaparken kendi dilini konuşur musun diye soruyorlar, sürekli erişte mi yiyorsun gibi şeyler sorarak taciz ediyorlar insanları. Asyalılara karşı cadı avı başlamış durumda.