Yazışmalar Gecikmeyi Ortaya Çıkardı: 'Helikopterle mi Gitsek?' Sorusu İçin 24 Saat Beklendi

Gazeteci Barış Terkoğlu, deprem sonrası müdahalede yaşanan gecikmeyi resmi yazılardan alıntılarla belgeledi. Terkoğlu, 'O kadar hızlılardı ki, insanlar enkaz altındayken, helikopterle mi yardım etsek sorusunun yanıtı için 24 saatten fazla beklendi'ifadelerini kullandı.

'Çok konuşuyorlar ama hiç bir şey anlatmıyorlar'

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler birçok ilde büyük hasara yol açarken 42 binin üzerinde vatandaşın ölümüne neden oldu.  Deprem bölgelerine geç ulaşıldığı yönünde sık sık şikayetler gelirken iktidar tarafından ise 'ilk günden beri bölgedeyiz' açıklamaları geliyor. 

Konuyu bugünkü köşesinde ele alan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu bulunduğu bir sivil havacılık grubunun depreme havadan bir müdehale için çalıştığını, bölgeye gitmek için gönderdikleri yazıya 24 saat sonra cevap geldiğini anlatıyor. Terkoğlu'nun yazısının tamamı şu şekilde:

'Çok konuşuyorlar. Ama hiçbir şey anlatmıyorlar. Haliyle ağızdan çıkan hiçbir yaraya ilaç olmuyor.

İçişleri Bakanı bir türlü anlaşılamayan sözlerinin tamamında şunları söyledi:

'Bizim aslında hazırlığımız İstanbul depremiydi. İstanbul depremiyle karşı karşıya kalırsak, bu İstanbul depreminde milletimize nasıl ulaşırız, nasıl yardımcı oluruzu, bütün değerlendirme döneminde de, arkadaşlarımızla konuşmalarımızda yaptığımız bütün toplantılarda da, hep hedeflememize burayı koyduk. Fakat Kahramanmaraş hattı da yani Doğu Anadolu fay hattı da, İzmir de bizim için önemli alanlardan bir tanesiydi.'

'Milletimize nasıl ulaşırız' diyordu. Ancak sözlerinin devamında, neden bir türlü ulaşamadıklarını da söylüyordu: 'Depremin şiddeti, yaygınlığı, hava ve yol şartları müdahalede etkili oldu.''

'Depremi biliyoruz asıl mesele yollar'

Depremi biliyoruz. Ancak asıl mesele yollar.

Anadolu Ajansı’na konuşan Karayolları Genel Müdürlüğü yetkilileri yolların durumunu şöyle açıklamış: 'Yolların durumu çok kötü. Deprem büyük hasara yol açmış. Yolların tümünde tahribat var.'

Yolları kim yaptı konusuna girmeyeceğim. Daha başka bir detay var. Zira durum, 'depreme hiçbir hazırlık yapmadıklarını' ortaya koyuyor.

Şöyle anlatayım…

Geçen günlerde, sivil havacılıktan bir grup havacıyla birlikteydim. Konu elbette depremdi. Oturup çalışmışlar, depreme havadan müdahale üzerine bir proje oluşturmuşlardı. Üstelik yıllarca uğraşmışlar, birçok kamu kurumuna iletmişlerdi.

İşin esası, onların da çalışması İstanbul üzerine yoğunlaşmıştı. Olası İstanbul depreminde, karadan hızlı ulaşımın imkansız hale geleceğini söylüyorlardı. En akılcı yol, başta helikopter olmak üzere, hava araçlarıydı. Başta kurtarma ekibi ve doktor, havadan taşınabilirdi. Böylece depremden sonraki kritik 48 saat, en hızlı şekilde değerlendirilebilirdi.

Elbette sadece İstanbul için değil, bütün Türkiye için de bu geçerli…

Diyeceksiniz ki herhalde deprem hazırlığı yapanlar, bunu önceden düşünmüş, gereğini yapmışlardır.

Hiç de öyle değil.

Gerçekten de Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, deprem bölgesine havadan müdahaleyi düşünmüş. Bunun için hava araçları sahibi olan tam 142 şirkete yazı yazmış.

'Önceden hazırlık' diyoruz ya…

Peki ne zaman?

Depremden sonra!

'Kimseden ses yok'

Bahsettiğim resmi yazıda, 6 Şubat tarihinde deprem olduğu söylendikten sonra şu anlatılıyor:

'Bahse konu depreme ilişkin arama/kurtarma çalışmaları kapsamında söz konusu bölgelere acil müdahale ekiplerinin, ihtiyaç ve yardım malzemelerinin ulaştırılmasını temin etmek üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli koordinasyon sağlanmakta olup, işletmeniz filosunda yer alan hava araçları (uçuşa elverişlilik durumuna bakılmaksızın) ile deprem bölgelerine destek verilip verilemeyeceğine ilişkin durumlarının belirlenebilmesi amacıyla yazımız Ek'inde yer alan tablonun doldurularak 06.02.2023 saat 17.30'a kadar [email protected] adresine gönderilmesi gerekmektedir.'

Yani depremden önce, çoktan yapılması gereken şey, depremden sonra akıl edilmiş.

Yazıda 6 Şubat akşamına kadar 'liste gönderin' diyor. Ama bu sizi yanıltmasın. Konuştuğum şirket yetkilisi, kendilerine yazının ertesi gün, yani 7 Şubat’ta ulaştığını söyledi. Bunu da gösterdi. Hemen cevap verdiklerini ifade etti.

Yani o kadar hızlılardı ki, insanlar enkaz altındayken, helikopterle mi yardım etsek sorusunun yanıtı için 24 saatten fazla beklendi!

Yazının tamamı için tıklayınız

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
YORUMLAR

+merhaba enkaz altındayım ölmek üzereyim -lütfen hatta kalın, sizi en kısa sürede yetkili kişiye aktarıyorum *müzik sesleri çalar* -şuan bütün yetkililer meşgul durumdadır. bekleme süreniz "2 gün" *şarj biter* +peki öleyim o zaman

İstanbul'da olsa nerede ne var biliyorsunuz tabi. "Kurtarılması" gereken yerler belli, planını yapmışsınızdır elbet ancak ben olası bir İzmir veya İstanbul depreminde devletin yine aynı çaresizlikle kıvrandığını yine alaycı bakışlarla insanlara yukarıdan baktıklarını ve halkımızın çaresizlik içinde acılar çekeceğinden eminim. İstanbul'da bulunan tarikat evlerine erzaklar yardımlar kurtarma ekipleri gönderilirken, senin, benim gibi "vatandaşlar" a yine bizden başkası yardım etmeyecek. Demokratik değil, faşist bir ülkede yaşadığımızın, azınlık çoğunluk ne olursa olsun sadece bir tarafın sözünün geçtiği anti-demokratik bir mafya devletine boyun eğmenin verdiği hayat değersizliği. DE-ĞİŞ-ME-Lİ!

23.02.2023

GERİ ZEKALILAR YA. GERİ ZEKALILAR.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ