Yazın En Popüler Sorusu: Mayo mu Bikini mi?

Beklenen yaz nihayet geldi! Sizler de fark etmişinizdir etrafımızda birçok şey değişti. Eskiden yazın geldiğini havadan, sudan, doğadan anlardık. Şimdi artan diyet programlarından, detoks diye içilen çimen sularından, dolup taşan zayıflama ve spor merkezlerinden anlıyoruz. Karşılaştığımız sorular hangi sorunun cevabını aradığımızı gösteriyor. Kaslarım ve fit vücudum hafta sonuna yetişir mi?

Yazın insanları harekete geçirdiğinden şüphemiz yok. Hepimiz daha coşkulu, daha heyecanlı, daha enerjik ve keyifliyiz. Bunun sebebi güneşten aldığımız enerjinin vücudumuzda serotonin salınımını arttırmasıdır. İnsanı depresyona sokan melatonin hormonu da baskılandığı için daha mutlu insanlar oluveriyoruz. Hepimizi ortak bir şekilde daha mutlu yapan bir şey sevilmez mi?

Elbette hepimiz yaz aylarını çok seviyoruz.

Hatta o kadar seviyoruz ki onun için hazırlanıyoruz. Hepimiz on ay yattıktan sonra iki ayda nasıl forma gireceğimizi anlatan yaza hazırlık rehberi ile geziyoruz. Yoksa sizde yok mu? Lütfen ivedilikle edinin çünkü bu yoksunluk sosyal dışlanmaya kadar uzanabilen bir ayıp olarak görülebilir. Tabi kimse dışlanmak istemez, neden istesin ki? Dışlanmak oldukça kötü bir durumdur. Bu yüzden herkes önce iyileşme rehberini eline alsın ondan sonra konuşalım.

Zayıflama rehberimizi edindiysek devam edebiliriz. Bu arada artık hayatımızı nasıl yaşayacağımızı bile telefona sorduğumuz için iyileşme rehberini de ona sorabilirsiniz. Kabul görür yani. Hayatımızda her zaman olduğu gibi sorduğumuz sorular cevapları, cevaplar da yeni soruları doğurur.

Nasıl zayıflayabilirim sorusunu yaza hazırlık rehberi diyet olarak cevaplar. Zayıflama rehberini dinleyerek diyetlerle biraz kilo verip tekrar alırız. İşte o zaman anlarız ki bu zayıflama meselesinin içinden çıkamayacağız. Bu sonuçla yüzleştikten sonra yapılacak tek bir şey kalmıştır. Elimizde telefon, içimizde hayaller bir uzmanın kapısını çalmak.

Havalar ısınmaya başlarken kapımız çalar. Günler yaza doğru birer birer devrilirken günlerin altında kalıp yumuşak doku zedelenmesi yaşayan insanlar çalan kapının ardından çıkıverirler. Ellerinde telefonlar, içlerinde hayaller karşımıza dikilirler. Telefon dediğime bakmayın, onun içinde takvim de var artık. Zayıflama ve güzel bir vücuda sahip olma isteklerini bildirirler. Ha bir de yemek siparişi verir gibi hangi tarihe yetişmesi gerektiğini de eklerler.Yumuşak doku zedelenmesi yaşayanları ne zaman nerede görsek hemen tanırız. Kış uykusuna yatmışken gitgide yok olan mevsim geçişi nedeniyle birden yaza devrilen günlerin altında kaldıklarından bir miktar ağrıları olur. Gözlerinde ağrıyı görsek de bilim insanı hassasiyeti ile zayıflamanın sadece güzellikle ilgisi olmadığını, doğru beslenmenin sağlıkla ilgili olduğunu ve bir yaşam tarzı olması gerektiğini anlatırız.

Hızlı kilo kayıpları için uygulanan diyetlerin hormonal, metabolik ve psikolojik sorunların yanında özellikle tansiyon, şeker hastalığı ve kalp hastalıkları açısından riskler taşıdığını söyleriz. Tabi yaza devrilen günlerin altında kalmanın verdiği ağrı yüksek düzeyde ise anlatılanları dikkatli dinleyemezler, önce ağrıyı kesmek gerekebilir. Durumu kontrol altına aldıktan sonra bu telaşın nedenini anlayabilmek için sakin bir konuşma yapınca kazazedenin altında ezildiği sorunun büyüklüğü ile yüzleşiverirsiniz.

Mayo mu bikini mi?

Bu büyük soru ile ilgili birçok söylenti var ancak bunların bizlerle ilgisi yok. Çünkü bu soru uzmanlar için farklı bir şekilde okunur. Sağlık mı, yaza zayıf girmek mi? Akıllardan geçen sorular sorulur ya da sorulmaz ancak çözüm planları yapılarak ortak amaçlar doğrultusunda bir iyileşme çalışması başlatılır. Beslenme düzenlenip egzersizlere başlanır. Kazazedeler ellerinde telefon içlerinde hayaller ve bu hayallere ulaşmak için gerekli olan bütün motivasyonla yola devam ederken bir yandan egzersizin ve beslenmenin insan doğasındaki yerinden ve öneminden bahsedilir. Yumuşak doku zedelenmesi yaşayanlar ağrıları bir daha yaşamamak için kendilerine sözler vermeye başlarlar. Bunun sonucunda beklenileni fazlasıyla verip bilimsel doğruları uygulamak noktasında oldukça gayretli davranırlar. Gel zaman git zaman çalışmalar yavaş yavaş sonuç verir. Sonuçlar ellerdeki telefon aracılığıyla ilan edilirken diğer masum insanları yaza devrilen günlerin altında bırakır. Ama olsun herkes kendi yarasından sorumludur.

Nihayet yaz gelir ve yaralar yerini iyileşmiş bedenlere bırakır. Bu iyileşmede emeği geçen uzmanlar ve kazazedeler azimli bir çalışma gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşarlar. Yaza devrilen günlerin altından iyileşerek çıkan kazazedeler serin sulara açılmayı beklerken sağlık, beslenme ve egzersiz ilişkisi irdelenir. Beslenme ve egzersiz alışkanlığının aşırı kilo ile mücadelenin dışında kronik hastalıkları önlemede, kalp hastalıkları ve kanser ile mücadelede bile etkili olduğunu anlatılır. Kısa vadeli diyetlerin sağladığı kilo kaybının geçici ve sağlığa zarar veren bir etkisi olduğu ifade edilir. Kısa süreli aşırı açlıkların insülin direncinden metabolik sorunlara kadar birçok kronik sağlık sorununa neden olabileceği ve bunların yapılmaması gerektiği yönünde konuşmalar ve anlaşmalar yapılır. Egzersiz ve sağlıklı beslenmenin yaşam boyu uygulanması gerektiği bilgisi akıllara kazınır. Yaz tatili için taraflar el sıkışırken tatil dönüşü buluşma sözleri verilir ve yollar ayrılır. Ancak gidiş o gidiş. Ondan bir daha haber alınamaz. İşte o zaman anlaşılır ki aslında bu çalışma yazdan öte, sağlıktan öte, insandan öte bir soruyu yanıtlamak için yapılmıştır. Mayo mu bikini mi?

Her ne amaçla yapılırsa yapılsın iyileşmek güzel şeydir. Elbette hepimizin iyileşmek için motivasyonları olsun. Fakat iyileşmenin amacı yanlış ise bedelini sağlığımızla öderiz. Hiçbir iyileşme planı sağlıktan kıymetli değildir. Hiçbir güzellik insanın değerli olmasının sebebi değildir. Yani hiçbir şey sizden daha kıymetli değildir. Hızlı zayıflayıp yaza fit giren ve bir daha haber alınamayan kazazedeler. Gelecek yaz öncesi tekrar görüşeceğimizden eminiz. Çünkü biliyoruz ki nereye gitmek istediğini bilmeyen için doğru yol yoktur.

Instagram

Facebook

X

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu