Yazarların Farklı Sebeplerle Yarım Bırakmak Zorunda Kaldığı Başkaları Tarafından Tamamlanan Eserleri

Büyük yazarlar bazen romanlarını sağlık sorunları, vefatları ya da çok daha farklı sebeplerle tamamlayamıyor. Bu eserlerin birçoğu gün yüzüne çıkmıyor fakat bazıları ise başka yazarlar ya da yayımcılar tarafından bir şekilde tamamlanarak okurla buluşuyor. İşte o kitaplardan bazıları. 

Not: Açıklamaların bir kısmı kitapların tanıtım bültenlerinden alınmıştır.

Kral Arthur, Merlin ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri - Sir Thomas Malory

Sir Thomas Malory adlı bir İngiliz şövalyesi, 1470’li yıllarda efsaneleşen Kral Arthur ve şövalyelerle ilgili efsaneleri derleyerek bir eser haline getirmiştir. Bu eser, İngiliz edebiyatının önemli başyapıtlarından biri kabul edilir. Orijinal adı Morted’ Arthur olan eserin son halini yani tamamlanıp güncellenmiş şeklini hazırlayarak yıllar sonra yeniden okuyucuya sunan ise John Steinbeck’tir.

Amerika - Franz Kafka

Amerika, Franz Kafka’nın yazmaya başladığı ilk romandır. Fakat yazar, 1911 yılının sonundan 1914 yılına kadar aralıklarla üzerinde çalıştığı ve Der Verschollene (Kayıp Kişi) başlığını vermeyi düşündüğü kitabının, yalnızca 'Ateşçi' başlıklı bölümü 1913 yılında ayrı bir öykü olarak yayınlayabilmiştir. Franz Kafka’nın ölümünden sonra, Karl Roßmann adlı on altı yaşındaki Avrupalı bir göçmenin, yaşadığı yerde adının karıştığı bir skandaldan kaçmak için New York’a gidişini ve bu süreçte yaşadıklarını anlatan bu romanı, Max Brod tarafından 1927 yılında  Amerika başlığıyla yayınlamış.

Kabul Edilmiş Dualar - Truman Capote

Orta yaşlarında bir yazarın baş döndürücü bir çevreyle kurduğu sıra dışı ilişkileri konu eden bu tamamlanmamış eser, yüksek sosyete yaşantısında zarafetle gezinen Capote’nin yüz kızartıcı şahitliklerine doğrudan tanıklık ediyor.

Esinini Avilalı Azize Teresa’nın, “Kabul edilmiş dualara, kabul edilmemişlerden daha çok gözyaşı dökülmüştür.” sözlerinden alan Kabul Edilmiş Dualar, dönemin kaymak tabakasının herkesin gözü önünde akıp giden ve imrenilerek bakılan uç yaşantısının kayda geçirildiği anda yarattığı sarsıntılarla, edebi bir dehanın yazarlık kariyerine mal olduysa da, Capote’nin keskin gözlemciliğini ve tehlikeli zekasını gözler önüne seriyor. Capote, 1971’de katıldığı televizyon programı Dick Cavett Show’da bu romandan 'ya öldüreceğim ya da beni öldürecek' şeklinde bahsetmiştir.

Suikast Bürosu - Jack London

Jack London, Suikast Bürosu romanını, yaklaşık 20.000 kelime yazdıktan sonra 'sonuçlandırmanın mantıklı bir yolunu bulamadığını' söyleyerek yazmayı bırakmış. Tanıtım bülteninde ise bu durum şöyle açıklanıyor; 

'London'ın romanı tamamlamadan bırakmasının nedeni, belki de anlatısının ABD imparatorluğunun yöntemleriyle suç ortaklığı içinde olmasından dolayı gittikçe içine saplandığı duygusal ikilemden kaynaklanır.

Robert L. Fish'in 1963'te tamamladığı macera romanı Suikast Bürosu, London'ın ölümünden sonra yayımlanan el yazmalarından biriydi. Kitabın Kennedy suikastının yaşandığı yıl ortaya çıkması, işlenen temayla ulusal güvenlik adına gizli faaliyetlerde bulunan ve seçimle belirlenmemiş yetkililerden oluşan gölge bir hükümetin varlığı birleşince ortaya atılan birçok komplo teorisine tuhaf bir inanılırlık havası katmıştı.

Eğer London, on beş yıl daha yaşamış olsaydı, dayanamaz ve 22 Kasım 1963'te Teksas'ın Dallas kentinde gerçekleşen ve hakkında halen komplo teorileri üretilen bu suikastla ilgili muhakkak bir şeyler yazardı.'

Billy Budd - Herman Merville

Billy Budd güçlü kuvvetli, son derece yakışıklı, saflık derecesinde temiz yürekli, okumadan yazmadan habersiz genç bir gemicinin, doğallığın simgesi olan bir delikanlının öyküsüdür. Eser, Merville’in ölümü sebebiyle tamamlanamamıştır. 1924 yılında yeniden gözden geçirilerek  yayımlanmıştır.

Şato - Franz Kafka

Kafka Şato’da, tıpkı Dava’da da olduğu gibi şeffaflıktan yoksun, işlemeyen kurumlarla, otorite ve bürokrasiyi hicveder. Esrarengiz bir kont, ona ait bir şato; diktatörce eğilimler gösteren, hiyerarşi içindeki çok sayıda bürokrat… Roman, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun modern ulus devletlere ayrışmasının ertesinde yazıldığından, Kafka geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini sorguluyor olsa gerektir. Okur, romanın muammalarını çözmek için her türlü karmaşa, ikilem ve belirsizlik arasından yolunu bulmaya çalışacağı “aktif” bir okumaya davetlidir. Kafka, bu romanı bitiremeden hayatını kaybetmiştir.

İlk Adam - Albert Camus

Albert Camus’nun ölmeden önce üzerinde çalıştığı otobiyografik roman olan İlk Adam’ın eksik el yazması, ölümüne neden olan kazanın olduğu yerde bulunmuş. Yazarın kızı Catherine Camus, daha sonra kitabın el yazması metnini düzenlemiş ve 1995’te yayımlamış. İlk Adam'ın okura ulaştırılması, tüm dünyada 1994 yılının en büyük yazın olayı olmuş; kitap benzerine az rastlanır bir ilgi görmüş.

Son Patron - F. Scott Fitzgerald

Film yapımcısı Irving Thalberg’in hayatından esinlenilen roman, Fitzgerald’ın ölümüyle tamamlanamamış ve geriye taslağı kalmış. 1993’te Bruccoli tarafından yazarın notlarına göre eser yeniden düzenlenmiş ve basımı yapılmış.

'Filmleri tiyatronun çapının ve gücünün çok ötesine' taşıyan dâhi yapımcı Monroe Stahr'ın ümitsiz aşk hikâyesini konu alan kitap, sinema dünyasının şaşaasının ardındaki gerçeklere, güç oyunlarına ve hayal kırıklıklarına ışık tutuyor. 

Fitzgerald romanını tamamlayamamış olsa da ince gözlemleri ve çok yönlü karakterleri, kendisini 20.yüzyılın en büyük edebiyatçılarından yapan ustalığını yansıtıyor. Yazar, Stahr'ın karakterinde, tüm yaraları ve burukluğuyla yeni bir Gatsby yaratıyor. Amerikan rüyasına erişenlerin trajedisini, konuyla örtüşen çarpıcı bir üslupla ele alan Son Patron, büyük bir romancının ardında bıraktığı son hazine.

Gizemli Yabancı - Mark Twain

Üç sıkı arkadaş; Nikolaus, Seppi ve Theodor’un hayatları karşılarına çıkan bir yabancıyla büyük bir değişime uğrar. Meleklerin soyundan geldiğini söyleyen Şeytan, insanların düşüncelerini okuyarak onların tüm istediklerini yerine getirmekle kalmaz; erkek çocukları için adeta bir cennet olan Eseldorf insanlarının da hayatında köklü değişimlere sebep olur. Mark Twain, Gizemli Yabancı’da, Şeytan’la insanların ilişkisi üzerinden erdem, iyilik-kötülük kavramlarını tartışıyor, insan ırkının neler yapabileceğini, ne kadar ileri gidebileceğini düşünmemize olanak sağlıyor. 

Twain, 'şeytan' karakterini içeren hikayenin birçok versiyonunu yazdı. Hikaye, Şeytan’ın Hindistan’da bir prensi eğlendirmesini içeren bir sahnenin ortasında aniden bitiyor. Twain’in bu romanı bitiremeden öldüğü biliniyor.

Edwin Drood’un Gizemi - Charles Dickens

Edwin Drood’un amcası John Jasper’ın öğrencisi Rosa Bud’a olan aşkını anlatan roman, Dickens’in ölümü sebebiyle bitmemiştir ve bu yüzden hikâyenin sonu bilinmemektedir. Otoriteler tarafından klasik anlamda ilk 'gerçek' polisiye roman sayılan Edwin Drood'un Gizemi'nin yarım kalmış olması kitabı gerçek bir gizem haline getirmiş. Aradan geçen bir buçuk asır boyunca kitap hakkındaki tartışmalar hiç hız kesmeden günümüze kadar sürdü. Farklı yazarlar tarafından yazılan 'devam' metinlerinin sadece tanınmış olanları bile 150'den fazladır.

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
22.02.2019

Tolstoyu ve oğlunu aradım

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ