Öyle her şey hayal ettiğin gibi olmuyor. Vapurla giderim dediğin yere yetişmek için otobüse, metrobüse bindiğin an iklim değişiyor. Hava ne güzel demenden 10 dakika sonra kendini burnu içine kaçmış bir mağdur olarak buluyorsun.Yaz geldi diye hemen ofis bahçesi, balkonu veya en yakın kafede takılmak gibi hayallere daldın. Soğuk içeceklerin hayali, işten kaytarmak derken yine kendini dört duvar arasında çıldırırken buluyorsun.Yaz yağmuru kısa sürer diye öğretmişler, o yüzden hep neşeyle karşılıyorsun ama sadece 3 dakika sürüyor. Havadan hortumla yağdırırcasına gelen yağmur suyu altında donuna kadar ıslanınca pek de bir havası kalmıyor işte.Sanki yaz gelince sürekli deniz manzarasında akşam rüzgarıyla kadeh tokuşturacakmışsın gibi geliyordu ama gerçekler başka. Öğlenleri ve hatta bazen akşamları bile kendini evde, işte, salaş restoranda kuru-pilav yerken buluyorsun.Bütün kış yazın yapacağın müthiş tatili düşünüp bütçe ayırıyorsun ama fiyatlar bir türlü tutmayınca kendini yine halk plajında teyzenlerle kağıt helva yerken buluyorsun. Her yaz aynı şey oluyor; hayalkırıklığına hazırlanman lazım.Mağazalarda mankenler üzerinde inanılmaz duran etnik elbiseleri, etekleri merakla satın alıp giydiğinde birazdan gözleme açacakmış gibi duruyorsun. Köklerinden kopamayan bir şehirli de sayılabilirsin belki. Olaylara nasıl baktığına bağlı :)Bu gerçek bir dramdır. Havaların ısınmasıyla hormonlar coşunca bu yaz hayatının aşkıyla tanışacağına emin oluyorsun fakat yine kendini sahillerde, çimenlikte veya kayalıklarda tek başına ufka bakarken buluyorsun.Vatandaş açlıkla karşı karşıya manşetlerindeki vatandaş sen olsan gerek. Doya doya çilek, üzüm, ananas yiyeceğim derken pazardan tek torbayla en ucuz meyveyi alarak dönüyorsun.Senin sahil hayallerinle aileninkiler pek örtüşmüyor. Bisiklet, gitar, arkadaşlar olan çekici bir manzaranın hayali dayının 'koş kömür getir' demesiyle son buluyor.Güneşin altına öğlenden yatıp bronzlaşmayı bekliyorsun ama o işler öyle olmuyor. Akşama 'yandım anam' diye bağırmaya hazır olacağını bile bile bronzluk sevdasına saplanmış bir kaybeden oluyorsun.