Pembe diziler yayınlandığı dönem büyük bir izleyici kitlesine sahipti. Dizilerdeki aşklar, kaoslar, entrikalar öyle dikkat çekiciydi ki, dizileri izleyip de bağlanmayan pek kişi yoktur herhalde. Ne yalan söyleyelim, pek çoğu şu an yayınlansa inanılmaz bir izleyici kitlesine sahip olur. 90'lı yıllarda yayınlanan bu pembe dizilerin ne kadarını hatırlıyorsunuz bir bakalım!
Yalan Rüzgarı denilince akla ilk gelenler karmaşık ilişkiler, entrikalar ve kaos. Dizi ilk olarak 1973 yılında yayınlanmaya başladı ve uzun yılların ardından 2019'da tekrar yayınlandı.
Büyükanne ve büyükbabasıyla büyüyen Marimar ile zengin çocuk, fakir kız aşkını iliklerimize kadar hissettiğimiz bir aşk hikayesi izlemiştik.
Her ne kadar şimdilerde izlediğimiz Türk dizileri bize fazla dramatik gelse de, Cesur ve Güzel izleyenler iyi bilir ki bir dizide ne kadar entrika, dram, acı, keder ve çarpık ilişki olabilirse hepsi bu dizide mevcuttu.
Annesi bildiği kişinin gerçek annesi olmadığını öğrenen çiçekçi kızı Rosalinda'nın gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız zorlu hayatı ve aşk hikayesini konu alan enfes bir diziydi.
Yirmiye yakın versiyonu farklı ülkelerde yayınlanan dizi, dış görünüşün önemine eleştirel bir yaklaşım sergiliyordu.
Rahibeler tarafından yetiştirilen ve hizmetçi olarak çalışan Milagros'un, çalıştığı evin sahibiyle yaşadığı aşk, herkesi dram komasına soksa da kesinlikle favorilerdendi.
Manuela ve Fernando'nun entrika ve romantizme doyuran aşklarını konu alan dizi 90'ların başlarında ülkemizde yayınlanmıştı.
Annesi ve babası olmadığı için bir peder tarafından büyütülen ve girdiği her ortamda sevilen Luz Clarita'nın acı dolu hayatını izlerken gözyaşlarımıza hakim olamıyorduk.
Annesi evi terk ettiği ve babası alkolik olduğu için şehrin kenar mahallesinde çeşitli işler yaparak üç kardeşine bakmaya çalışan Maria Mercedes'in acıklı ve aşk dolu hayat hikayesini anlatıyordu.
Diğer pembe dizilerin aksine günü kurtarıp iyi hissetmenizi sağlayacak bir diziydi kendisi. Boksör bir kız ve ünlü bir iş adamının aşkını anlatan dizi son derece eğlenceliydi.
Şimdilerde konusu klasik gelen Maria La Del Barrio, çöplükte yaşayan bir genç kızken adeta prensese dönüşen hayat hikayesi ve aşk hayatıyla izleyenleri ekrana kilitliyordu.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Bi de halası rengarenk peruklar takan küçük melek maria vardı. Hatırlayan çıkar mı bilmem😇
Natalia oreiro'nun gençliği ❤️
Anneannem varolsun. hepsini izlemişim 😊