Birgün'de Prof. Dr. Yalçın Karatepe yazısında bu modelin nasıl etki edeceğini anlatıyor:
Türkiye ne zaman ekonomik sıkıntılar yaşasa, bunları aşmak üzere ilk akla gelen iki şey olur: bor madeni ve yastık altındaki varlıklar. Bunlar bir değerlendirilebilse var ya… Tüm dertlerimiz bitecek diye anlatılır.
Neyse ki bugünlerde bor pek gündeme gelmiyor. Ama yastık altı pek bir gündem. Bakan Nebati’ye göre yastık altında beş bin ton altın varmış. Şimdi bunu “sisteme sokmak” istiyorlar. Peki, yastık altındaki altınlar sisteme girince hangi sorunumuz çözülmüş olacak? Mesela enflasyon düşecek, işsizlik azalacak mı? Elbette olmayacak. Yaptıkları “müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış” deyimindeki gibi bir şey. Ülkenin ekonomik sorunlarının neden bu kadar büyüdüğünü, bu süreçte kendilerinin rolünü anlamayanlar, her zorluk döneminde akla gelen “ah şu yastık altındakiler var ya” yaklaşımına sarılıyorlar. Ama nafile bir çaba. Daha önce denenmiş ama sonuç vermemiş bir “çözümü” yeniden denemek bize bir şey kazandırmaz.