Aşılanma olmazsa çocuklar virüs rezervi haline gelip salgın bir süre sonra yeniden baş gösterebilir.
Aşılanma olmazsa çocuklar virüs rezervi haline gelip salgın bir süre sonra yeniden baş gösterebilir.
Bu esnada sürecin yavaş işlediğine dair eleştiriler var, neden söylenen sürelerde başlanmadığı da tartışılıyor. Aşının etkinliği ve yan etkilerinden dolayı yaptırıp yaptırmamakta tereddüt edenleri ise ayrı bir yerde tutuyoruz, aşı karşıtlarının da dahil olduğu o tartışma başka bir içeriğin konusu olsun.
Teyit'in hazırladığı bu infografik olayın büyük bir kısmını özetliyor esasen.
Şimdi, bizim asıl tartışacağımız konu bu tabloyla direkt olarak ilgili olmasa da aşıların durumuyla ilgili. Aşılamaya önce yaşlılardan başlandı, bunu anlayabiliyoruz ancak bir yandan daha savunmasız olan ve okula başlaması beklenen çocuklara neden aşı yapılmıyor?
Çünkü ortada 16 yaşından küçük çocuklara uygulanabilecek bir aşı yok.
Böyle bir aşının olmama sebebi çocukların Covid-19'dan yetişkin ve yaşlılara nazaran daha az etkileniyor olmaları. Bir de etik sebep var, 18 yaşından küçük birinin rızasını alıp aşı denemelerinde yardımını istemek pek mümkün değil.
Bir süre bunun imkan dahilinde olmadığını söylemek mümkün ancak gecikmenin ne kadar süreceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Örneğin altı ay boyunca çocuklar aşılanamadı diyelim. O esnada 16 yaş altında virüs etkisi az olsa bile yayılmaya devam ederse bir anda çocuklar virüs rezervi haline gelip salgın yeniden baş gösterecek.
Aşılanmış kişiler için de büyük bir risk bu tabii.
Şu an yapılmakta olan, onaylanmış aşılar Covid-19'a karşı üst düzey okuma sağlıyor ancak hiçbir zaman tam korumadan bahsedilemiyor. En azından şimdiki bilgiler bunu gösteriyor. Klinik çalışmalarda az sayıda yetişkin aşılanmış bile olsa virüsten etkileniyor.
Beklenenden daha az semptom yaşıyor olsalar da virüsü bünyelerine almış olmaları asıl endişe kaynağı.
Ancak nihai olarak çocuklar ve gençler de Covid-19 için aşılanacak, aşılanmaları da gerekiyor. Tüm yaş gruplarına farklı etkiler yaratsa bile bir şekilde bulaşan virüs bir kısmı aşılanmamış olan halkta sürü bağışıklığının önünde en büyük engel olacak. Aşı üreticileri, sağlık kuruluşları ve devletler de bunun farkında.
Belki riskli grupları önceliklendirirken onların aşılanmasının bitmesi beklenmeden çocuklar için de bir aşılama takvimi oluşturulabilir.
Bilim insanları böyle diyor, uygulamalar da her gün genişliyor. Hep birlikte bekleyip göreceğiz.
evden çıkması yasak olan 85 yaş üstü bireyler aşılanırken, ticarete ve ekonomiye sürekli katkı yapan, evden çalışmayan ve asla durdurulmayan işletmelerde çalışanlar neden aşılanmaz.
Biri beni aydınlatabilir mi, neden öğretmenler öncelikli aşılanıyor. neden bankacı, nüfus ve vergi memurları, kargocular, kuryeler, gıda sektörü vs.vs. dururken öğretmenlere öncelik veriliyor. onların çocuklara bulaştırma tehlikesi mi var, çocuk çocuğa daha kolay bulaştırmaz mı, yoksa onların sayısı çok fazla seslerini her alanda rahatça duyurabildikleri gibi bu alanda da duyurdular mı, yoksa sendikaları bu alanda da onları korudu mu. aaaa aklıma daha başka şeyler de geldi, neden öğretmenler daha fazla maaş ek ödeme vs aldıkları halde toplu taşımayı, müzeyi, hatta plajı milli parkı vs.vs. daha indirimli kullanıyor. neden öğretmenlerin maaşları ve atama sayıları sürekli artarken diğer memurlar yerinde sayıyor, halbuki öğretmenlerin özel sektörde de çalışma alanları çok iken neden diğer bölümlere göre hep hep öncelik tanınıyor. polis, sağlıkçı ve diğer memurları ve hatta memur olamayanları da görün. diyeceksiniz ki öğretmenler kadar başına taş düşsün. evet düşsün belki darısı bulaşır.
Aşının bir boka yaradığı meçhul de ondan... Grip aşısı olmayan milyonlara nasıl hiçbir şey olmuyorsa covid için de aynısı geçerli. Maalesef olay ciddi bir abartı ve algı yönetimiyle gerçekten çok uzak bir hal aldı. Çocuklarınız aşı olsa da olmasa çocuk ölüm oranına etkisi olmaz. Siz aşı olursanız da sözde çocuklarınız virüsü taşısa bile size bulaşmayacak ya :D Bir de işin şu kısmı var. Hadi diyelim aşı acaba sizin taşıyıcılığınızı tamamen ortadan kaldırıyor mu yoksa sadece virüsün vücuda girse bile virüsle daha evvel tanışan vücudun ona kolayca, bir takım öksürük, halsizlik, yoğun bakımlık durumlara düşmeden kısa sürede savaşmasını mı sağlıyor ? Benim bildiğim ikincisi...