'Yaşayan Hannibal Lecter' Olarak Nam Salan Seri Katil Robert Maudsley'nin Tüyler Ürpertici Hikayesi

İngiltere'nin en tehlikeli seri katili olarak nam salan Robert Maudsley işlediği tüyler ürpertici cinayetlerle 70'li yıllarda adeta dehşet saçmıştı. Hannibal Lecter'ın hayat bulmuş hali olduğunu rahatça söyleyebileceğimiz Robert Maudsley'nin trajik çocukluğu ve işlediği cinayetleri ayrıntısıyla araştırdık. Detaylar için sizi şöyle alalım! 👇

Robert Maudsley halen hapishanede yaşamaya devam eden acımasız bir katil ancak hikayesi göründüğünden daha derin.

İşlediği cinayetlerin yanı sıra aşırı güvenlikli ve camdan yapılma hücresinden dolayı Hannibal Lecter'ın hayat bulmuş hali olarak görülüyor kendisi. Hatta Hannibal'ın yaratıcısı Thomas Morris, karakterini Robert Maudley'den esinlenerek yazdığını belirtiyor. Peki bu korkunç seri katil kim ve tüm bu unvanları nasıl kazandı?

Maudsley İngiltere'nin Liverpool kentinde 1953 yılında dünyaya geldi.

www.facebook.com

Daha iki yaşındayken diğer kardeşleriyle beraber bir yetimhaneye bırakılan Maudsley, 8 yaşına bastığında ailesinin durumu düzelmiş ve oğullarını tekrar yanlarına almışlardı.

Ancak ne yazık ki Maudsley'nin durumunda bu pek sevinç duyacağı bir olay değildi.

Kendisi yıllar sonra verdiği bir röportajda yetimhanede geçirdiği yılların çocukluğunun en güzel zamanları olduğunu söyleyecekti. Bunun sebebi ise ailesinden özellikle de babasından ciddi derecede şiddet görmesiydi.

"Çocukluğuma dair hatırladığım tek şey yediğim dayaklar. Bir keresinde 6 ay boyunca bir odaya kapatılmıştım."

'Babam günde 4-5 kez beni sopalarla dövmek için odaya geliyordu.' Maudsley'nin kendi ağzından çıkan bu sözler birçok katilin geçmişinde rastladığımız şeyler aslında. 16 yaşında evden kaçan Maudsley Londra'da sokaklara düşmüş, uyuşturucu bağımlısı haline gelmiş ve bunu karşılayabilmek için de seks işçisi olarak çalışmaya başlamıştı.

İntihar girişimlerinde bulunduğu zamanlardan birinde psikolojik tedavi görmüştü. Söylendiğine göre bu tedavi sırasında psikiyatristine kafasının içinde anne ve babasını öldürmesini söyleyen sesler olduğundan bahsetmişti.

20 yaşlarındayken ömür boyu hapis cezası alacağı ilk kurbanı kendi müşterilerinden biriydi.

John Farrel adındaki bu adam söylenenlere göre Maudsley'ye taciz ettiği küçük çocukların fotoğraflarını göstermişti. Bunun üzerine Maudsley adamı acımasızca boğmuş, bıçaklamış ve bir çekiçle onu öldürmüştü. Bu olaydan sonra yakalanarak ömür boyu hapse mahkum edildi.

Kapatıldığı hapishanede tüyler ürpertici ikinci cinayetini işledi. Bu sefer David Cheeseman adındaki bir mahkumla beraber işbirliği yapmıştı.

Bu iki katil çocuk istismarcısı bir pedofil olan David Francis'i bir hücreye kapatmış kapıyı da açılamayacak şekilde engellemişlerdi. Francis, tam 9 saat boyunca işkenceye maruz kalmıştı ta ki ikili onu boğarak öldürene kadar. Gardiyanlar en sonunda hücreye girdiklerinde adamı kafatasına saplanmış bir kaşıkla bulmuşlardı.

Maudsley bu cinayetin ardından bulunduğu hapishaneden daha yüksek güvenlikli başka birine transfer edildi.

Ancak bu da onu engelleyemedi ve burada iki korkunç cinayet daha işledi. Eşini öldürmekten hüküm giyen Salney Darwood'u öldürüp yatağının altına saklamış sonra sakince gidip 7 yaşındaki bir kız çocuğuna tacizden mahkum edilen Bill Roberts'ın hayatına son vermişti. Daha sonra bir gardiyana yemek saatinde iki kişinin eksik olacağını söyleyerek suçunu da itiraf etmişti.

Artık Maudsley'nin başka mahkumlarla aynı yere konulmaması gerektiği anlaşılınca kendisine özel bir hücre yapılmaya başlandı.

1983'te biten bu özel hücre size 'Kuzuların Sessizliği' filminden tanıdık gelecektir. Filmdekine benzer şekilde kurşun geçirmez kalın camlardan oluşan bu hücre sayesinde gardiyanlar Maudsley'yi sıkı bir gözetim altında tutuyorlardı. Günde bir saatlik spor yapma izni vardı ve bahçeye altı tane gardiyanla beraber çıkıyor, diğer mahkumlarla konuşmasına asla izin verilmiyordu.

Maudsley, son iki cinayetinin davası görülürken mahkemede kurbanlarını anne ve babası olarak gördüğünü söylemişti.

'Eğer geçmişte ebeveynlerimi öldürmüş olsaydım bu insanlar hala yaşıyor olurdu.' Özel hücresinde geçirdiği yıllar boyunca konuşması bozulmuş ve tek başına bir hücrede olmanın işkenceden başka bir şey olmadığını söylemişti. Hatta bir keresinde bir papağan beslemek istediğini iletmiş ama bu ricası reddedilmişti.

Halen aynı hücrede yaşamına devam eden Maudsley'nin sosyopat ya da psikopat olduğunu söylemek zor.

Kendisiyle yakın temasta bulunan gardiyanlar ve doktorlar bu konuda hemfikir değiller çünkü Maudsley kurbanlarını keyif için öldürmemişti. Yaptıklarının hafifletilmesini veya hapisten çıkmayı asla istememiş olan Maudsley yıllar geçtikçe en azından diğer mahkumlarla eşit muamele görmeyi istemişti. Çokça yaşlandığı bu yıllarda hücresinde hala tek başına fakat video oyunları ve bir televizyonu var. Kendisi şiir yazmayı seviyor ve sanatla da ilgileniyor. 

Robert Maudsley hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

İşledikleri Cinayetlerle Toplumun Canına Okuyan Kadın Seri Katillerin Akıllara Durgunluk Veren Hikayeleri
2 Dakikada Hangi Seri Katil Olduğunu Söylüyoruz!
Halkı Dehşete Düşüren Osmanlı'nın İlk Seri Katili: Hrisantos

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
11.02.2023

Biz sıradan insanların yapamadığını yapmış. Eline sağlık.

27.08.2023

Herif adalet dağıtmış işte. Tacizci tecavüzcü biçmiş ki bu zaten bizim de onayladığımız bir durum.

27.08.2023

Nerede ciğeri beş para etmez piç varsa hepsini gebertmiş. Adammış yani. Seri katil değil, adalet sağlayıcıymış bu arkadaş.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ