Yaşayan Bilir! Aşk Acısının Fiziksel Bir Acı Olduğunu İspatlayan Deney

Uğruna şarkılar yazdıran, dağlar deldiren, çöller aştıran aşk, en güzel duygulardan biri. Sizi bulutların üstüne yükseltip, dünyadaki en mutlu insan gibi hissetmenizi sağlar. Artık ağaçlar daha yeşil, gökyüzü daha mavi, kuşlar daha cıvıltılıdır. Bu kadar güzel hisleri size yaşatan şeyin yokluğu da bir o kadar acı olacaktır elbette.

Hepimiz mutlaka aşk acısı yaşadık veya aşk acısı yaşayan insanlara şahit olduk.

Aşık olduğumuz zaman, beynimizin mutluluk hormonu salgıladığını zaten biliyoruz.

Her şeye daha pozitif bakıyoruz. Gözlerimizin içi gülüyor. Aşık olmanın üstümüzdeki etkisi o kadar büyük ki, çevremizdeki insanlar da bizdeki bu değişimi fark ediyor.

Hayatınızı bu kadar güzelleştiren bir şeyin yokluğu da en az varlığı kadar etkili.

Aşıkken beynimizin salgıladığı ponçik mutluluk hormonları, ayrılık acısıyla birlikte bizi terk ediyor ve yerini hiç bitmeyecek sandığımız bir acıya bırakıyor.

Peki aşk acısı çekerken söylenen, "beynim söz dinliyor ama kalbime söz geçiremiyorum" sözü gerçeği ne kadar ifade ediyor?

Aşk acısını sadece kalbimizde mi yaşıyoruz yoksa bu acının fiziksel bir karşılığı da var mı?

Michigan Üniversitesi'nden Ethan Kross ve Marc Berman da bunu merak etmiş ve aşk acısının beyin üzerindeki etkisini araştırmak için bir deney yapmaya karar vermiş.

Bunun için de, yakın zamanda sevgilileri tarafından terk edilen 40 gönüllünün beynini incelemek için çalışmalara başladı.

Ayrılık deme bana ne olur, ne olur damarıma basma...

Deneklere ilk önce, onları terk eden sevgililerinin fotoğraflarını gösterdiler. Bu sırada beynin verdiği tepkiyi de MRI ile görüntülediler. Daha sonra da herhangi bir gönül ilişkisi yaşamadıkları arkadaşlarının fotoğraflarını gösterdiler ve bu sırada da beynin hareketlerini görüntülediler.

Denekler, ayrıldıkları ama hala sevdikleri eski sevgililerinin fotoğraflarına bakarken, beyinlerinin "ikincil somatosensory korteks" ve "dorsal posterior insüla" adlı bölgelerinde etkinlik gözlendi.

Kross ve Berman daha sonra deneklerin kollarına sıcaklık uyarısı verdi. Yine MRI ile beyin etkinlikleri görüntülendi. Acı veren sıcaklık uygulandığında beynin yine aynı iki bölgesinin etkinleştiği gözlemlendi. Yani kolumuz yandığında hissettiğimiz acıyla, terk edildiğimizde hissettiğimiz acı aynı!  İkili, daha önce acıyla ilgili yapılmış 500 deneyi incelediğinde, yine beynin aynı bölgesinde etkinlik olduğunu gözlemledi.

Ve deney sonucunda, aşk acısının sadece bizi tüketen duygusal bir acı olmadığı, fiziksel olarak da acı duyduğumuz ortaya çıktı.

Aşkı ve aşk acısını derinlere kadar araştıran bilim adamları, umarız bir gün aşk acısına çare de bulur!

Popüler İçerikler

Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
20.10.2016

Ne demişler: sevdin mi Mecnun gibi sevip te düşme çöle, sevdin mi Ferhat gibi sev hiç olmazsa dağları del köyüne su getir ki aşkın bir işe yarasın...

20.10.2016

Bir yerlerde şöyle diyordu aşk acısı için ; ' Başta zor gelebilir, ama her şey başta zor gelir. Keşkeler'le hayal edip neyseler'le vazgeçtiklerimize de selam seve seve.. ' Velhasıl kelam sefası'da cefası'da güzel.

20.10.2016

İyiki hiç aşık olmadım. Aşık olanlar ne bok yerse yesinler.

Pasif Kullanıcı
20.10.2016

Yaşadığından emin misin?

TÜM YORUMLARI OKU (32)