Kurgu yazarlarının favorilerinden olan alternatif tarih, aynı zamanda birçok tarihçi ve gazetecinin de ilgi odağı. Peki tarihin en kritik zaferleri yenilgiler olsaydı veya suikasta uğrayan büyük liderler bir şekilde hayatta kalabilseydi nasıl bir dünyada yaşıyor olacağımızı hiç hayal ettiniz mi?
Karşınızda 16 alternatif tarih örneği ve doğuracakları muhtemel sonuçlar.
Robert Harris'in romanı Fatherland'de, Nazi Almanya'sı 1942'de Rusya'yı başarıyla ele geçiriyor ve İngilizlerin Enigma'nın şifresinin kırıldığını öğreniyor. Bunun sonucunda Naziler, işlerini sağlama alıp barış yapıyorlar. Propagandanın büyüsü sayesinde de Hitler tarihe çok sevilen bir lider olarak geçiyor. Bu tabii ki alternatif bir örnek, ama Harris'in romanı birçok tarihçi tarafından çok başarılı ve gerçekte olacaklara paralel olarak kabul ediliyor.
Amerikan iç savaşı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington'daki yönetimi ile bu ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti arasında gerçekleşen çok geniş ölçekli bir iç savaştır. Look Dergisi'nin 1960 yılında yayınladığı makaleye göre köleliğin kaldırılmamasını isteyen Güney Eyaletler savaşı kazansaydı Amerikan Başkanı Abraham Lincoln'ın köleliği kaldırma girişimleri sonuç bulamazdı ve Amerika Birleşik Devletleri 1960 yılınca ancak kurulabilirdi. Başkent, Washington'dan Ohio'ya taşınırdı. Amerika, Alaska'yı Ruslardan satın alacak maddi güce sahip olamazdı ve Texas Eyaleti 1878 yılında (iç savaştan 15 yıl sonra) bağımsızlığını ilan ederdi. Uluslararası baskılar, Güney Yönetimi'nin, köleliği kaldırmasını sağlardı ama bu çok daha uzun bir sürede gerçekleşirdi. Kısacası, iki dünya savaşından sonra ancak Amerika birleşik bir devlet olabilirdi.
Philit Roth'ın çok satan romanı 'The Plot Against America (2012)' , bize kahraman Amerikan pilotu Charles Lindbergh Franklin Roosevelt'i seçimlerde mağlup edebilseydi olacaklardan bahsediyor. Yahudi düşmanı Lindbergh öncelikle sıkıyönetim ilan edip muhalifleri hapse attırırdı. Sonrasında ise, Amerika Nazi Almanya'sıyla beraber II. Dünya Savaşına katılırdı.
Bu örneğimiz oldukça gerçek dışı. Jack Dann'in 2004 romanına göre, eğer James Dean araba kazasında ölmeseydi, hayranlarından olan Elvis Presley'nin müziği bırakmasını ve aktör olmasını sağlardı. (Elvis'in hayali aktör olmaktı.) James Dean daha sonra seçimlere Robert Kennedy'nin yanında girerdi ve suikast kurşunundan onu kurtarırdı.
Tarihin en ilgi çeken olaylarından birisi olan Kennedy Suikasti gerçekleşmeseydi; Kennedy, Vietnam Savaşı'nı yarıda keserdi. Halk tarafından belki de en çok sevilen başkan olan Kennedy, başkanlık görevini kardeşi General Kennedy'e devrederdi.
Fransız filozof Charles Renovier'ün alternatif tarih ön görüsüne göre, Roma İmparatorluğu sayesinde Hristiyanlık Batı'ya gelmeseydi Avrupa bir milenyum daha aydınlanma kültürünü devam ettirirdi. Tabii bu görüşün, bir ateist olmasa da dini açıdan bir bağlılığı olmayan filozof Renouvier'den geldiğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Bu örneğimiz oldukça hayal ürünü. Edward Morris'in hikayesi Imagine'a göre Beatles, İsa'dan daha meşhur olduğunu söylediğinde yasaklansaydı grup dağılırdı ve hayata küsmüş olan John Lennon, Beatles'a karşı olan Başkan Reagen'ın suikastinde rol alırdı.
Robert Cowley tarafından düzenlenen 'What If?' makalesine göre, Roman lejyonları ve Germenler arasındaki Varus Savaşı'nı Romalılar kazansaydı Dünya Tarihi tamamen bambaşka olurdu. Roma İmparatorluğu, tarih sahnesinden daha geç silinirdi ve bu da İngilizce'nin yok oluşuna sebep olurdu. (Varus Savaşı'nda Germenler tarafından pusuya düşürülen ve büyük bir yenilgi alan Romalılar bir daha Cermanya'yı fethetmeye davranamadı.)
Kingsley Amis'in ödüllü romanına göre, Martin Luther Katolik Kilisesi ile uzlaşsaydı, sonunda Papa olurdu ve bu bildiğimiz Avrupa'yı bambaşka bir yer yapardı. Avrupa 1976'ya kadar Vatikan tarafından yönetilirdi, teknolojik gelişmeler yavaşlardı ve elektrik yasaklanırdı.
İlk alternatif tarih yayınlarından birisi olan 'Napolyon ve Dünyanın Fethi'ne göre, Napolyon ordusunun büyük bir bölümünü Moskova'da kaybetmeseydi Waterloo Savaşı'nı kazanırdı. Bunun sonucunda ise Napolyon, imparatorluğunun sınırlarını genişletmeye olan isteğini kaybederdi. (Çünkü kişisel serveti azalmaya başlardı.) İngiltere, ekonomik olarak büyük sıkıntılar çeker ve birçok insan açlıktan ölürdü. Şair Gordon Byron idam edilirdi ve bu da Güney Amerika'da bir isyan ve devrime sebep olurdu.
Alternatif tarih önerilerine verilen en prestijli ödül olan Sidewise Ödülü'nün sahibi Brendon Dubois'in romanına göre, eğer Amerikan Askeri Güçleri, Başkan Kennedy'nin Küba'yla barış imzalamasını engelleseydi, Amerika Küba'yı işgal ederdi. Bu da nükleer bir savaşa yol açardı. Sovyet Birliği yok olur, Çin Komünist Partisi dağılır ve Asya'da milyonlarca insan ölürdü. Amerika da bu arada New York, Washington ve Miami gibi şehirleri kaybederdi. Bütün ülkeler nükleer silahlanmayı bıraksa da Amerika buna devam ederdi.
Shakespeare, insanları sadece edebi dehasıyla değil aynı zamanda oyunlarındaki tarihi detaylarla da etkiledi. (Oyunlarında birkaç tarih konusunda hatası olsa da.) Ünlü bilim kurgu yazarı Poul Andersen'ın romanında, Shakespeare'in yazdığı oyunlardaki tarihi olaylar tamamen doğru oluyor ve Sheakespeare bir tarihçi olarak yaşıyor. Bu alternatif dünyada bazı büyüsel olaylar da gerçekleşirken, Roma'nın gelişmiş teknolojisi Endüstri Devrimi'nin meydana gelmesini de hızlandırıyor.
Gore Vidal'in 1995'de yazdığı romanında, genç bir matematik dehası Smithsonian'a çağrılır ve bu çocuk, 1939'da II. Dünya Savaşını ön görür. Bu savaşı engellemek isteyen genç, tarihte bir yolculuğa başlar ve savaşın kaynağını arar. Bulduğuysa, Başkan Woodwor Wilson'ın hatalarının II. Dünya Savaşı'na yol açtığıdır.
Family Guy'ın bir bölümünde Stewie ve Brian kendilerini farklı evrenlerde seyahat ederken bulurlar. Bu evrenlerin bir tanesinde Frank Sinatra hiç doğmamıştır ve dolayısıyla Kennedy'yi Amerikan Başkanı olması için hiç teşvik etmemiş ve etkilememiştir. Bunun sonucu olarak Başkan Kennedy seçimleri kaybeder ve Nixon, Küba Füze Krizinde tamamen bocalayarak bir nükleer savaşa sebep olur.
Bu seferki örneğimiz oldukça bilim kurgu. Philip Dick’in “The Man in the High Castle” romanında, Başkan Roosevelt suikasta uğruyor. Yeni Başkan John Nance Hükümeti ise Büyük Depresyon'dan kurtulamıyor ve II. Dünya Savaşı'nda izole bir politika izliyor. 1962 Amerikası'nda kölelik tekrar yasallaştırılıyor ve Yahudiler isimlerini değiştirip saklanarak yaşamak zorunda kalıyor. Naziler ise hidrojen bombası teknolojisi sayesinde uzaya çok hızlı yolculuklar gerçekleştirip koloniler kuruyorlar.
Sonuç: II. Dünya Savaşı daha erken biterdi ama Hitler gene de kaybederdi.
Fransa'yı ele geçirdikten sonra Almanya, İngiltere’ye denizden saldırmayı düşündü ama bu plan hiçbir zaman gerçekleşmedi. Royal Sandhurst Askeri Akademisi eğer bu strateji uygulansaydı neler olacağı hakkında bir oyun-savaş simülasyonu gerçekleştirdi. Bu simülasyona göre, Almanlar denizden saldırmaya yeltenseydi İngiltere donanması tarafından bozguna uğratılırdı ve çok büyük yaralar alırdı. Bu da Almanya’nın güç kaybetmesine yol açar ve II. Dünya Savaşı'nın sonuçlanmasını hızlandırırdı.