Yaşanılan Hayatın Kendi Ellerimizde Olduğunu Hatırlatan Ahmet Şerif İzgören'den 18 Alıntı

Yazdığı birçok kitap ve özellikle 'Avucunuzdaki Kelebek' seminerleri ile bilinen Ahmet Şerif İzgören'in bu çalışmalarında yer verdiği en dikkat çekici sözlerini derledik.

#1

Hepimize aynı yağmurlar yağar; kimimizi ıslatır, kimimizi ıslatmaz.

#2

Dinlemek, çocuğunuza kendini değerli hissetmesini sağlayacak en önemli yöntemlerden biridir. O yüzden; 'Çocuğunuza kulak verin, yüz değil!'

#3

Gelir dağılımı eşitsizliğini eleştirme isteği yoksul bölgelerden uzaklaştıkça azalır.

#4

Görülemeyen tüm bu düşünce, duygu, tutum, inanç gibi soyut kavramları davranışlarda yakalayabilirsiniz. Beyin geçmişte olabilir veya geleceği yaşıyordur. Ama beden anı yaşar. Siz de o an beynin yaşadıklarını bedenden yakalayabilirsiniz.

#5

Her şeyin fiyatını bilen, ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen insanlar olmaya başladık.

#6

Gelecek için bir hedef belirler ve çabanızı o yolda gösterirseniz, çabanız değerli olmaya başlar. Hayatın amacını kaybetmek hayatın kendisini kaybetmekten daha acıdır. İntihar eden insanların hepsinin tek bir nedeni vardır, 'hayatın amacını kaybetmişlerdir'. İntihar, görüp görebileceğiniz en gerçek, dürüst ve acı öz eleştiridir.

#7

Eğer birilerini taklit edersek olabileceğimiz en iyi şey 'en iyi taklittir.'

#8

Gülümsemek iletişime değer katar. Kendinize gülümsemediğinizde kimseyle beraber gülemezsiniz. Kendinize gülümsediğinizde herkes size güler.

#9

Bedava peynir sadece fare kapanında olur.

#10

Henry Ford 'İnsan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır' diyor. Biz bu ülkede 18 yaşında yaşlanmaya başlıyoruz, 30'larda ölüyoruz, 70 yaşında gömülüyoruz.

#11

Hayalleriniz, hedefleriniz değildir; mutlaka ulaşmanız gerekmez...

#12

Evladınıza ne araba bırakırsınız, ne ev, ne de başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız.

#13

Hem zekilerin hem de aptalların başarısızlıkları vardır, zekilerin farkı, ders almalarıdır.

#14

Kendini acayip ciddiye alıp, işini ciddiye almayan insanlar topluluğu olduk. Keşke ciddiye aldığımız şey kendimiz değil, işimiz olsa.

#15

Aynı pencereden dışarı bakan iki adamdan biri sokaktaki çamuru, diğeri ise gökteki yıldızları görür.

#16

Okullarda önce dersleri alırsınız, sonra sınav olursunuz. Gerçek hayatta ise tam tersidir. Önce sınav olur sonra ders alırsınız.

#17

En son kurtuluş savaşında kurtarmıştık bu ülkeyi, bir daha kurtarmamacasına...

#18

Eğitim, belli bilgileri empoze etmek değildir. Onun adı propagandadır. Eğitim, insanların hayal gücünü büyülemektir. Ya bizdeki bakanlığın adını değiştirmek lazım ya da yapılan şeyi değiştirmek lazım.

Popüler İçerikler

MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'Audi A8' Savunması: 'İhtiyaç'
Dünyanın En Güzel 100 Kadını Listesine Türkiye'den 3 Ünlü Oyuncu da Girdi!
YORUMLAR

6 kesinlikle doğru. Amacı kaybetmek, bir şey yapabilmek için gereken enerjiyi yok eder. O andan itibaren hiçbir şey keyif vermemeye başlar. Yürüyen bir ceset olursunuz. Anlamı kaybetmemek önemli. Bu bağlamda, dinin insan hayatındaki fonksiyonunu daha iyi anlıyorum. Dinin veya allahın insanın hayatına kattığı en büyük şey anlam olsa gerek.

29.04.2016

Serbest çağrışım sağolsun, bir kutsal kitapta geçen "insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?" sözü geldi aklıma.

29.04.2016

Mutluluğun formülünü 20 liraya sattığını iddia eden kişisel gelişim zırvacılarından biri daha. Kendisini tanımıyorum ancak muhtemelen diğer tüm kişisel gelişimciler gibi bu abimiz de sık sık kişisel gelişim uzmanı olmadığını iddia ediyordur. Yalnız şöyle bir bakınca hayat bunlara güzel he. Oturdukları yerden bir iki tespit yaparak (ki bu tespitler de genelde çalıntı olur) paraya para demiyorlar. Gerçi söğüşledikleri kesimin pozitif düşünerek günün birinde zengin olabileceğine inanan davarlar sürüsü olduğunu hesaba katınca "vur joker vur" diye tempo tutasım gelmiyor değil.

29.04.2016

tanımadığın kişiler hakkında ne kadar da kesin konuşuyorsun

04.05.2016

hasta olduğum şey; evet tespitler muhteşem... fakat izgören de psikologlar gibi içinde olan, farkında olduğun ama dillendiremediğin, kelimelere dökemediğin şeyleri ısıtıp sana satıyor... bizde bir hastalık var; sosyal medayaya bak basit şeyleri afilli cümlelerle sana okutuyor, sen de kalkıp vay be diyorsun... biz kendisini dinlemeye üşenip bizi bize anlatan insanlara hayranız yaa... bir de farklı bir güruh var (beyin ilkokul terk) sörvarviy evlilik programları yok ben çuval giydim tarz oldum gibi şeyleri takip eden iki lokma belgesel izleyeyimde beynime vitamin girsin demeyen... onlara zaten laf diyemiyorum.

TÜM YORUMLARI OKU (19)