Geçtiğimiz günlerde yaşamın oluşumuyla ilgili zaman tahminlerimizi sarsabilecek çok önemli bir keşif yapıldı!
Geçtiğimiz günlerde yaşamın oluşumuyla ilgili zaman tahminlerimizi sarsabilecek çok önemli bir keşif yapıldı!
Bu değer oldukça önemli; çünkü yaşamın oluştuğu döneme dair tahminlerimiz 3.7 milyar yıl öncesine dayanıyor.
Dolayısıyla bu fosillerin yaşı uzmanların düşündüğü şekilde kesin olarak kanıtlanırsa, yaşamın oluştuğu dönemle ilgili tahminimizi de 600 milyon yıl kadar geriye çekeceğiz.
Bu kadar kısa bir süre içerisinde yaşamın nasıl oluşabildiğine dair bir soru da gündeme gelecek bu keşifle beraber. Fakat uzmanlar, hata payını da geniş tutuyorlar ve 3.77 milyar yıl öncesine ait olabileceğini de söylüyorlar. Her halükarda bu fosiller, eğer uzmanlar fena halde yanılmıyorsa, bu zamana kadar bulduğumuz en eski fosiller olarak tarihe geçecek.
Bu da onların da zamanında okyanus tabanında oluştuğu fikrini hayli güçlendiriyor. Eğer durumun böyle olduğu kanıtlanırsa, diğer gezegenlerde veya uydularda yer alması olası yer altı okyanuslarının diplerindeki hidrotermal bacalarda da yaşamın oluşmuş olabileceği ihtimali oldukça yükselecek.
Bulunan yapıların bir canlı fosili bile olmayabileceğini düşünenlerden tutun da, çok eski olsalar da en eski fosiller olmadıklarını düşünenlere kadar farklı fikirlerdeki uzmanlar bulunuyor. Nitekim 1996'da da bu yapılara benzer türde yapılar Antarktika'ya düşen ve Mars'tan geldiği belirlenen bir meteoritte görülmüştü. O yapılar hakkındaki tartışmalar günümüzde bile devam etse de, genel yargı canlılığın izi olmadıkları yönünde.
Dolayısıyla kesin sonuçlar için sonraki incelemeleri beklemek durumundayız.
Bunun yanı sıra, geçtiğimiz sene Grönland'da yapılan keşiflerdeki bulguların fotosentetik bakterilere ait olduğu düşünülürken, bu keşifteki bulguların kemosentetik bakterilere ait olduğu yönünde fikirler mevcut. Her halükarda bu bulgular arasındaki yaş ve tür farklılıkları, yaşamın oluşmasına dair tahminlerimizi bir kere daha gözden geçirmemiz gerektiğini işaret ediyor.
Dolayısıyla Dünya'ya yaşam belki de Mars'tan kopup gelen meteorlarla da taşınmış olabilir. Bu konudaki teorilerin ucu bucağı yok gibi görünüyor.
Ayrıca fosillerin ait olduğu düşünülen devirde Dünya asteroitler tarafından yoğun şekilde bombalandığından, yaşam tüm o kaotik ortama rağmen bile varlığını sürdürebildiyse, evrenin başka köşelerinde de gelişmiş olma şansı hayli yüksek demektir.
Dünya'mızda yaşamın ne zaman ve ne şekilde oluştuğuna dair tahminlerimizi geliştirecek olması.
Yaşamın Dünya'nın oluşumundan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkıp kaotik ortama bile dayanabilmesini kanıtladığından Dünya dışında da yaşam oluşma ihtimalini bir hayli artıracak olması.
Bakalım ilerleyen zamanlarda bu araştırmanın sonuçlarıyla ilgili ne tür gelişmeler duyacağız...
Bilinen en eski canlı fosilleri 3. 7 milyar yıl öncesine ait olan ve günümüze kadar gelip hiçbir değişime uğramadığı anlaşılan Siyona Bakteri fosilleridir. Bu haber eğer doğrulanırısa en eski bakteri fosilleri 4.2 milyar yıl olarak belirlenecek.Sonuçta evrimin olmadığını ve hiç yaşanmadığını gösteren en net bilimsel delil olacaklar. http://yaratilis.com/index.php/kompleks-yasamin-aniden-ortaya-cikisi/
Rab bir şeyi gökten indirmez ve ya sihirli annem olayındaki gibi ışıklı bir şey doğrultusunda bir şeyi halk etmez . O birseyi yarattığı vakit o der ve de oda oluşum basamaklarını takip ederek oluşmaya başlar .
Hala bir çok şey gizli bir kutu sır dolu